Etkinlik başlangıç: 04 Mart 2021 14:00

Bitiş: 05 Mart 2021 16:00

Yer: 4 Mart Pankart Atölyesi: Kimya Önü, 5 Mart: Matematik önü

Kadınların yıllardır mücadelesini sürdürdüğü şiddet, ayrımcılık, sömürü ve istismar özellikle pandemi nedeniyle evlere kapanmak zorunda kaldığımız son bir yılda da artarak devam etti. Ev içinde artan iş yükünün yıpratıcı boyuta gelmesi ile birlikte cinsiyet temelli eşitsizliğin derinleşmesi kaçınılmaz bir noktaya geldi. Fiziksel ve psikolojik olarak giderek zorlaşan koşulların yanında, ‘’tek adam’’ rejimi pandemiyi fırsata çevirerek kadın haklarına saldırmaya devam etti. Tüm baskılara rağmen, kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları karşısında, haklarından ve hayatlarından vazgeçmeyerek sokaklarda, meydanlarda omuz omuza mücadeleye devam etti. Bu direnişe bir karşı hamle de ‘’kadınlara güvenli bir alan yaratma’’ bahanesiyle ve kadınların ayrı bir üniversitede eğitim görmeleri gerektiği savunularak ortaya atılan “kadın üniversiteleri” kavramıyla geldi.
Üniversiteli genç kadınlar olarak bizler, eşitlikçi bir eğitim talebi ile birlikte kadınların eğitimde ayrımcılığa maruz kalarak ötekileştirilmelerine ve toplumsal yaşamdan uzaklaştırılmalarına karşı bir arada durarak mücadeleyi sürdürüyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ODTÜ'lü kadınlar olarak bu ötekileştirmenin, dışlamanın ve aynı zamanda kadınların yıllardır maruz kaldığı şiddetin ve istismarın mücadelesini vermeye ve ‘’eşit ve güvenli’’ kampüs talebimizi dile getirmeye devam ediyoruz. Bu birliktelik ile birlikte toplum içinde bulunduğumuz her alandaki eşitsizliklere karşı duruşumuzdan ödün vermeyerek devletin tüm araçlarıyla sıkı sıkıya tutunduğu ataerkiye ses çıkarıyoruz. Bizler kadın üniversitelerinin kurulmamasını, kampüslerde kadınların eşit ve güvenli eğitim alabileceği şekilde politiklar uygulanmasını ve bu politikalarda önemli bir adım olan Cinsel Tacizi Önleme Birimi’nin işletilmesini istiyoruz.
Güvenli kampüsler için kadınları toplumsal yaşamdan soyutlayacak Kadın Üniversiteleri projesine ve İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırmayı amaçlayan zihniyete karşın taleplerimizi haykırmaya, haklarımıza, birbirimize ve yaşama daha sıkı sarılmaya!