22 yaşındaki Şule hemşire: ‘Hakkımız yeniliyor, mobbinge maruz kalıyoruz’
22 yaşında ve 3 yıldır hemşirelik yapan Şule Ö. pandemi dönemindeki yaşadığı sıkıntıları anlattı: ‘Mobbinge maruz kalıyoruz, hakkımız verilmiyor, değer görmüyoruz.’

Özel Okan Üniversitesi Hastanesi'nde çalışan ve bu çalıştığı yerin 3. hastane olduğunu, diğer hastanelerden de mobbingler ve hakkının yenilmesi yüzünden ayrıldığını belirten genç hemşire Şule Ö. pandemi döneminde bir sağlık çalışanı olarak yaşadığı sıkıntıları anlattı.

‘BİZE FAZLASIYLA GECE NÖBETİ VE MESAİLER EKLEYEREK ÜCRETLERİMİZİ VERMEDİLER’

Çok ağır koşullarda çalıştığını söyleyen Şule, sürekli gece nöbetleri olduğunu ve eski çalıştığı hastanelerde haftalık 45 saat çalışması gerekirken bunu 87 saate çıkardıklarını ve mesai ücretlerini vermediklerini söyledi.

Eski çalıştığı hastaneye ilk başladığında maaşlarının ilk 3 ayını İŞKUR'dan aldığını ifade eden Şule, "İŞKUR'un haberi olmadan, yani bizi İŞKUR gündüzde çalışıyor zannederken bize fazlasıyla gece nöbeti ve mesailer eklediler. Bu ekledikleri mesailerin de ücretlerini bize vermediler" dedi. 3 kere mola hakkının olduğunu, fakat her molaya çıktıklarında bunları maaşından kestiğini ve nöbetten çıktığı sabahta eve gidip uyuması hakkı iken o günü de izinli olarak yazdıklarını belirtti.

‘ZORLA ÇALIŞTIRILDIM’

Pandeminin ilk dönemlerinde çok fazla zorlandığını hatta eski çalıştığı hastanede ücretsiz izne çıkarıldıklarını ifade eden Şule, "Oysa ki sağlıkçıya o kadar çok ihtiyaçları vardı ki. Pandemide 2 kişilik odada 4 kişi kalıyordu. Koltukları açıp yatak yaptık. 3 kere üst üste pozitif olan hastayı gördüm. Hemşirelere saygı ve değer yok. Pandemi servisinden normal-karma servise döndüğümde ise ‘Pandemi servisinde çalışmak istemiyorum’ dediğim halde zorla çalıştırıldım" dedi.

Şu anda bir arkadaşının istifa etmeye karar verdiğini, o arkadaşının da istifa etmesindeki en önemli nedenlerden birinin hak ettiği maaşı almaması olduğunu söyleyen Şule, "Bir sağlık çalışanı olarak hakkını hiçbir zaman alamıyorsun. Maaşımız 3000 lira bile değil. Pandemiden dolayı eleman olmadığı için iznimi defalarca kez sildiler. Akşam 8'de çıkmam gereken zamanlar akşam 10'da çıktığımı biliyorum. 1 ayda 2 gün izin kullandığım zamanları biliyorum, fakat yine de hak ettiğimizi almıyoruz" cümleleriyle ifade etti.

‘BU MESLEĞE BAŞLARKEN GİYECEĞİM TERLİĞİN BİLE HAYALİNİ KURDUM’

Hemşirelik mesleğine başlarken giyeceği terliğe kadar hemşireliğin hayalini kurduğunu, 3 yıldır hemşirelik yaptığını ve stajdayken çok çalışkan bir öğrenci olduğunu söyleyen Şule "Çünkü istediğim bir bölümdü. Beni sağlık, hemşirelik içine çekiyordu. Çok büyük bir aşkla yapıyordum. Bazen diyorum ki neden seçtim ben bu mesleği? Ama alıştım artık…" diyerek hiçbir sosyal aktivitesinin olmadığını da ekleyerek şöyle isyan ediyor: "İlk önce para kazanınca hakkını aldığını zannediyorsun. İş yükü arttıkça sosyal aktivitelerim sıfır oldu. Pandemide üstüne yüklendi. Cumartesi de nöbetten çıkıyorum yasak var. Hemen uyuyorum."

‘MOBBİNG BÜTÜN SAĞLIK ÇALIŞANLARINI YILDIRDI’

Bu kadar ağır çalışma şartlarında hiçbir şekilde değer görmediklerini belirten Şule, "Ruh halim çok yorgun. Sonuçta insan canı sana emanet. Doktor işini yapıp gidiyor, arkasına bile bakmıyor. Arkasında bıraktıkları hastalarla bizler uğraşıyoruz. Artık çok agresif bir kız oldum. Ani çıkışlar vererek tepki göstermeye başladım. Bu bir tek hastane içi değil, aile içinde de sinirli biri oldum. Ev-iş, iş-ev artık bu moddayım" dedi. Özellikle yanındaki ekip arkadaşlarıyla problem yaşadıklarını, bu nedenden dolayı da bu meslekte zorluklar yaşadığını aktarıyor: "Doktor yeri geliyor seni küçük duruma düşürüyor. Yeri geliyor küfür ediyor, mobbing uygulanıyor. Bizi en çok doktorlar yoruyor ve maalesef ki doktor olduğu için hiçbir şey diyemiyorsun. Hastaların hatta herkesin içinde bizlere bunu yapıyorlar. O an ayağının altında hemşireleri ezse içi rahat etmeyecek doktorlar biliyorum."

Gün içinde çok şey düşünmekten kendini unuttuğunu, aklı sürekli hastanede olduğundan evde kendisine sorulan soruları duymadığını söyleyen Şule, "Umut fakirin ekmeğidir, derler. Biz umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Elbet ki bu belirsizlikler değişecek. Kovid-19 elbette ki bitecek fakat bitse bile etkisi çok uzun süre kalacak diye düşünüyorum. Ben geçen hafta Kovid-19 oldum ve fazlasıyla ağır atlattım. Kovid-19 un geçmesi için insanın ilk önce kendisini koruması gerekir. Hiçbir insan bu hastalıkta bencil olmamalı. Çünkü insanlar ölüyor" dedi.

VERİLER GERÇEKÇİ DEĞİL…

Vaka ve ölüm sayılarının doğruyu yansıtmadığını savunan Şule, "Yoğun bakımdan biri vefat ediyor ve ölüm nedeni yazmıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bence Türkiye'de yapılan hiçbir veri-istatistik doğru değil. Ben de bir sağlık çalışanıyım. Veriler gerçekliğiyle belirtilmiyor" diyerek yaptığı mesleğin çok kutsal ve ağır olduğunu, dışarıdan bunun anlaşılmadığını ve saygı görmediklerini düşündüğünü söylüyor…"Böyle bir zor dönemde karşımdaki insan beni anlamayınca çok üzülüyorum. Bazen bana 'Sen sadece iğne mi yapıyorsun? Sadece tansiyon mu ölçüyorsun?' gibi sorular geliyor. Bizler sadece bunları yapmıyoruz. Ki ben işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Tek amacım da bu. Lütfen herkesten istediğim tek şey biz hemşirelere saygı göstersinler."

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Mehtap Hemşire: ‘Hemşireler gününe dair güzel cüml...

Bu yıl da pandeminin gölgesinde geçiyor 12 Mayıs Hemşireler Günü, 26 yıllık hemşire Mehtap Kaya Tunç...

THD: Hemşireler, hemşirelik yasa ve yönetmelikleri...

12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü kapsamında yazılı açıklama yapan THD, hemşirelerin yoğun ve olumsuz k...

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Hemşire Günseli Uğur’...

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi İşyeri Temsilcisi Hemşire Günseli Uğur’un sürülmesine ilişkin TBM...