Genç kadınların sesi, sözü açık kürsüden yükseldi: İstanbul Aydın Üniversitesinde 8 Mart Buluşması
İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübünün düzenlediği, diğer üniversitelerden kadın kulüplerinin de katıldığı 8 Mart Buluşması'nda genç kadınların sorunları açık kürsüden tartışıldı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü ardında bırakan üniversiteli kadınlar, deneyimleri ve talepleriyle İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün düzenlediği büyük 8 Mart Buluşması’nda bir araya geldiler.

İstanbul geneli çeşitli üniversitelerden temsilcilerin de katılımıyla gerçekleşen açık kürsü çeşitli tartışmalara zemin yarattı. Açık kürsünün ilk oturumu “Geçinemiyoruz” başlığında ilk olarak İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübünden Arda Meryem söz aldı: “Bildiğiniz üzere ekonomik şiddet de genel şiddet türlerinin bir boyutu. Geçtiğimiz seneye göre tespit ettiğimiz bir şey var ki kulüpteki arkadaşlarımız arasında hem çalışıp hem okuyan kadın sayısı oldukça artmış durumda. Üç işte birden çalışan arkadaşlarımız dahi var. Böyle olunca da kadınlar ev, iş ve kampüs arasında adeta mekik dokuyor ve sosyal hiçbir faaliyete ne zamanları yetiyor ne de bütçeleri.”

ÜCRETSİZ PED HAKKIMIZ!

Arda Meryem, üniversitelerinde başlatılacak “Ücretsiz Ped Hakkımız” kampanyalarından da şöyle bahsetti: “Hayat bu kadar pahalıyken en temel ihtiyaç olan hijyenik ped, tampon, menstrual kap gibi hijyen ürünlerinden alınan vergiler yüzde 18 şu anda. Ve biz en temel ihtiyaçlar için devasa paralar döküyoruz. Bunun için üniversitemizde ‘Ücretsiz Ped Hakkımız’ kampanyasını resmi olarak başlatmış durumdayız. Bu kampanya sürecinde kadınlarla yan yana gelmek, kampüs içerisinde hijyen ürünlerini erişilebilir kılmak adına çeşitli çalışmalar yapmayı hedefliyoruz.”

‘ÇALIŞMAKTAN DERSLERE GİDEMİYORUZ’

Açık kürsünün “Geçinemiyoruz” bölümünde söz alan İÜ Kadın Çalışmaları Komisyonu üyesi Doğa, genç kadınların ekonomik sorunlarına şu sözlerle dikkat çekti: “Birçok genç kadın pandemi döneminde ev içinde baskıyla karşı karşıya kaldı. Pandeminin ardından yüz yüze eğitimin de başlamasıyla beraber genç kadınların yaşadığı zorluklar giderek büyüdü. Kredi ve bursların yetersizliği, barınma, beslenme ve ulaşım gibi en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz olduk. Okurken çalışmak yaşadığımız şeylerden biri ancak bu dönem öyle bir hal aldı ki çalışmaktan artık derslere giremiyoruz.”

GÜVENLİ KAMPÜSLERİ BİZ KURACAĞIZ

Kürsünün ikinci oturumu 8 Mart sürecindeki talepler ve mücadele yöntemleri üzerine yoğunlaştı.

YTÜ Kadın Çalışmaları Topluluğundan Nilay Ulaş, pek çok konuşmada da değinilen güvenli kampüs talebine vurgu yaptı: “Türkiye’de her kadın en az 1 kez cinsel, psikolojik veya fiziksel tacize veya şiddete maruz kalıyor. Genç kadınlar da bu şiddetin en önemli paydaşlarından biri. Her alanda bunlara maruz kalırken esas biz toplulukların önemli odak noktası kampüsler elbette. Özgür, eşit ve şiddetsiz kampüsler için Tacizi Önleme Birimleri bizler için çok önemli. Dolayısıyla bu birimlerin gerçekten kampüs içi her türlü şiddeti önlemek için faaliyet gösteren bir biçimde yürütülmesi bizler için en elzem noktalardan biri. YTÜ’de her ne kadar etrafımız duvarlar ve güvenliklerle çevrili olsa da çeşitli cinsel vakaları yaşıyoruz ve görüyoruz. Bugün YTÜ’de bu birimi kurduk ancak işletmeye dair çeşitli hedeflerimiz ve çalışmalarımız olacak.”


TOPLUMSAL CİNSİYET VE KADIN MÜCADELESİ BELLİ BÖLÜMLERİN BELLİ DERSLERİNE SIKIŞTIRILIYOR

Forumun devamında üniversitelerinde yeni kurulmuş olan Arel Kadın Çalışmaları Kulübünden Ece neden üniversitelerde topluluklar ve kulüpler kurmanın önemli olduğuna dikkat çekti. Kendi üniversitelerinde kulüplerini nasıl kurduklarını anlattı: “Bizler Arel Üniversitesinde Kadın Çalışmaları Kulübü olarak henüz yeni kurulduk. Kurulma öncesinde ilk olarak birkaç kadın arkadaş bir araya gelerek üniversitelerde var olan cinsiyetçi ayrımcılıkları, tacizleri, şiddetleri, hak ihlallerini ve bastırılmaları nasıl ortadan kaldıracağımızı veya önleyeceğimizi; üniversitelerdeki birçok konudaki eşitsizliği ve ataerkiyi nasıl dönüştüreceğimizi tartışıyorduk. Çünkü üniversitelerdeki mevcut duruma baktığımızda toplumsal cinsiyet ve kadın mücadelesine ilişkin çalışmalar yalnızca belli bölümlerde belli derslerde verilmekte. Ayrıca birçok üniversitede taciz, şiddet vb. durumlar karşısında da başvurabilecekleri bir birim de söz konusu değil. Tüm bunlar hem öğrencilerin kampüslerdeki güvenliğini minimuma indiriyor hem de mücadeleye ilişkin bir bilinç oluşturmuyor. Kulübün en temel amaçları da bu cinsiyetçi yapılanmaları sorgulatıp değiştirirken öğrencilerde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın mücadelesine ilişkin bilinç oluşturmak ve toplumun her alanında kadın, erkek, LGBTİ eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirmekte.”

KÜTÜPHANEYE GİRİŞ 1 TL

Etkinliğin “Söz Sende” bölümünde mikrofon etkinliğe katılan kadınlardaydı. İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencisi bir kadın söz alarak bu dönem kütüphaneye girişlerde 1 TL’lik galoş giyilmesi zorunluluğuna dikkat çekti ve bu durumu haksızlık olarak nitelendirdi.

Bu duruma dair söz alan başka bir öğrenci, “Bence ilk 1 TL olarak başladı ancak tepki verdikçe bu git gide indi ve 25 kuruş oldu bence burada en önemlisi birlikte hareket etmek ve vazgeçmemek. Böyle devam edersek tekrar ücretsiz hale getireceklerinden eminim” diye dayanışma ve mücadelenin önemine işaret etti.

Bir öğrencinin söylediği “Her zaman söz bizde olmuyor onun için bugün olabildiğince konuşalım” sözü salonun atmosferini yansıtıyordu.

‘KADIN MÜHENDİSLİK ÖĞRENCİLERİNİ ŞANTİYEDEN OFİSE YÖNLENDİRİYORLAR’


İnşaat Fakültesi öğrencisi söz alarak “Kendi bölümüm üzerine konuşmak istiyorum. Benim sınıfımda sadece 2 kadın var ve bu beni ilk başladığımda çok üzmüştü. Şu an staj dönemindeyiz. Şantiye ve ofis stajı yapılıyor ancak biz kadınları ofis stajına yönlendirip şantiyenin bize uygun olmadığını hocalarımız vurguluyor. Ben şantiyelerin erkeklere özel alanlar olmadığını vurgulamak istiyorum. Biz şantiye alanlarında da varız” dedi.

Söz alan bir akademisyen, “Şiddeti bugün farklı yönleriyle tartışıyor ve kınıyoruz. Ancak derinine inmekte fayda var. Bu sorunun kökünü anlamak ve ona göre mücadeleyi biçimlendirmek çok önemli. Kadınlar ekonomik olarak zayıf kılındığı müdetçe daha fazla şiddete maruz kalacaklardır. Bir bilim insanı olarak çekinmeden söylemek istiyorum ki 4+4+4’ler ile kız çocuklarının okuması daha zor hale getirilmiştir. Eşitsizliğin derinliğinde elbet eğitim var ancak bununla sınırlamak çok mantıksız. Şiddeti körükleyen, yasalarıyla önlemler almayan, almadığı gibi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen bir hükümetle karşı karşıyayız. Bunun için daha somut mücadele planı çizmeliyiz” diye konuştu.

‘CİTÖB YAKIN ZAMANDA İŞLEYİŞE GEÇECEK’


İAÜ Kadın Koordinatörlüğünden Dr. Öğretim Üyesi Cemre Erciyes, kampüs için şiddete dikkat çekerek üniversitede toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yapılabilmesi mümkün önerileri sunarken Tacizi Önleme Biriminin bu okulda çok yakında işleyişe geçeceğini söyledi. Erciyes, Taciz Önleme Biriminin önemini İstanbul Aydın Üniversitesinde yakın zamanda yaşanan taciz vakasına vurgu yaparak anlattı: “Halen okulumuzda hakkında 7 kadın öğrencinin taciz ettiği yönünde dilekçesi olan bir hocanın ders vermeye devam ettiğinden haberdarız. Yine geçtiğimiz günlerde düzenlenen uluslararası bir etkinlikte bazı kadın öğrencilerin kapı kilitlenerek etkinlikte tutulmaktan ve şakalaşma adı altında sözlü taciz sayılabilecek ifadelere maruz bırakıldıklarından da haberdarız. Bunların takipçisiyiz. Susmuyoruz ve korkmuyoruz.”

Etkinlikte kadınların sözleri, duyguları, müziği ve dansı eksik olmadı. Oldukça kalabalık geçen etkinlikte dayanışmanın verdiği umut ve enerji ile döndü kadınlar okullarına, sınıflarına.


Fotoğraflar: İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü

İlgili haberler
Özgür, eşit, şiddetsiz bir yaşam bizimle mümkün!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü ülkenin dört bir yanında, yaşadığımız her alanda hep birlikte ör...

8 Mart'ın gösterdikleri | Şenay Kumuz ile konuşuyo...

8 Mart Kadın Platformu'ndan Şenay Kumuz, 8 Mart'ı kutlayan kadınların eylemlerinde öne çıkan taleple...

YTÜ öğrencisi kadınlar 8 Mart taleplerine dair kon...

Yıldız Teknik Üniversitesi'nden kadınlar YTÜ Kadın Çalışmaları Topluluğu'nun yaptığı röportajda 8 Ma...