Kadınlar İsrail'in Filistin'de sürdürdüğü soykırıma karşı sokağa çıktı: Hamaseti birak ilişkiyi kes
Türkiye'de kadınlar İsrail'in Filistin'de sürdürdüğü soykırıma karşı sokağa çıktı, devlete tam ambargo çağrısında bulundu.

İstanbul’da kadınlar, Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’nin çağrısıyla Taksim Tünel’de İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü soykırıma karşı yürdü.

Yürüyüşte sık sık, “Kadın dayanışması sınırları aşıyor”, “İsrail'e tam ambargo”, “Nehirden denize özgür Filistin” sloganları atan kadınlar devlete “hamaseti birak ilişkiyi kes” çağrısında bulundu.

Yürüyüşün ardından açıklama yapan Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi, “Petrol sevkiyatı durdurulmalı ve limanlar İsrail’e giden gemilere kapatılmalıdır” vurgusunda bulundu.

Platform adına açıklamayı okuyan Hazan İlik, “İsrail’e Tam Ambargo Uygulansın talebiyle 17 şehirde sokaklardayız” dedi.

“Türkiye’de savaş politikaları, bölgesel savaş ve emperyalizm arasında bağlar kuran kadınlar olarak Filistin için buradayız. Bugün 6 Eylül, geçen yıl tam bu tarihte Ayşenur Ezgi Eygi, Filistin halkıyla dayanışmak için gittiği işgal altındaki Nablus'un Beita kasabasında İsrail işgal güçleri tarafından başından vurularak katledildi. Ayşenur’un anısını mücadelemizde yaşatıyoruz.” denilen açıklamada Filistin halkının yüz yılı aşkındır siyonist işgale karşı verdiği mücadele hatırlatıldı: “7 Ekim 2023’ten beri devam eden soykırım saldırıları sonucunda on binlerce Filistinli katledildi, binlercesi yaralandı, nüfusun tamamına yakını yerinden edildi, hastaneler, okullar, yaşam alanları bombalandı. Gazze halkı insani yardım ve tıbbi malzeme geçişinin dahi engellendiği abluka koşullarında açlığa mahkum ediliyor. Kıtlık ilan edilen Gazze’de yüzlerce insan açlıktan ölürken, bir torba un almak için ölüm tuzağına dönüşen dağıtım noktalarına gidenler kurşuna diziliyor. Tüm bunlara tanık olmanın ağırlığıyla buradayız ve biliyoruz ki bugün durum daha da acil, çünkü Ağustos ayında Gazze Şeridi’nde kara harekatı başlatarak işgali genişleten ve Batı Şeria’yı ilhak kararı alan soykırımcı İsrail, Filistin’den geriye kalan ne varsa imha etmeyi hedefliyor.”

“Emperyalistler kadın mücadelesini araçsallaştırıyor”

“Soykırım elbette bütün bir halkı hedef alıyor, ama soykırımın da işgalin de cinsiyetlendirilmiş bir boyutu olduğunu biliyoruz.” denilen açıklamada İsrail'in Gazze'yi hedef alan soykırım saldırılarında katledilenlerin yüzde 70'ini kadınlar ve çocuklar oluştuğu hatırlatıldı:

“Binlerce kadın ve kız çocuğu kalıcı olarak engelli hale geldi. Tacize, tecavüze, erkek şiddetine, çıplak aramaya maruz kalan Filistinli kadınların başvurabilecekleri bir mekanizma ya da sığınabilecekleri güvenli bir alan yok. Gıdaya, ilaca, hijyenik pede ve hiçbir temel ihtiyaca erişim mümkün olmadığı için birçok kadın sağlık sorunları yaşıyor. Hamile ve emziren kadınlar yetersiz beslenme nedeniyle kansızlık, gebelik zehirlenmesi, kanama ve hatta ölüm riskiyle yaşıyor. Doğumda durumu ağırlaşan kadınlar gerekli medikal destek sağlanmadığı için hayatını kaybediyor. Bombardıman altında defalarca göç etmek zorunda kalan kadınlar bir yandan enkaz yığınına dönen yerlerde açlıktan ölmemek için yaşam mücadelesi verirken diğer yandan çocukların, yaşlıların, yaralıların bakımını üstleniyor. Kadınlar soykırım koşullarında direnirken siyonist İsrail’in Filistin’i, Suriye’yi, Lübnan’ı, Yemen’i ve İran’ı hedef alan saldırılarını ‘kadınları özgürleştirme’ kılıfıyla servis ettiğini görüyoruz. Tüm bölgeyi savaşa sürükleyen suçlarını temize çekmek için kadın mücadelesini araçsallaştırmaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Bu siyonist propagandayı tüm dünyada sınırları aşan kadın dayanışmamızla yerle bir ediyoruz.”

6-7 Eylül’ü unutmadık!

Türkiye’de Ermeni, Rum ve Yahudilere yönelik en büyük saldırılardan biri olarak tarihe geçen 6-7 Eylül’de yaşanan pogromun 70. yıldönümüne dikkat çeken açıklamada, “Unutmuyoruz! 6-7 Eylül silinmeye çalışılsa, resmi tarih anlatısının parçası olmasa da, kendinden olmayanı nefret politikasıyla yok etmenin, evine, yaşamına çökmenin, devlet gücüyle ezmenin, bunu da yine kadınların bedenlerini ihlal ederek yapmanın hafızası oldukça canlı ve coğrafyaları aşıyor. 6-7 Eylül’ü yaşatanların mirası bugün bu topraklarda ırkçı ayrımcı politikaları sürdüren siyasal iktidarda ve toplumsal yansımalarında kendisini göstermeye devam ediyor. İsrail’in küresel destekçilerinden aldığı güçle Filistinlileri oradan oraya sürmesinde, sürdüğü yollarda katletmesinde, insan saymamasında da öyle. Pogromlara ve ırkçı saldırılara maruz kalan Rum, Ermeni, Yahudi kadınların, Mahsa Amini isyanıyla sokaklara dökülen İranlı kadınların, Rojava’da kazanımlarını savunan Kürt kadınların, IŞİD ve selefi çetelerin soykırımına direnen Ezîdî kadınların, HTŞ’nin ve güdümündeki cihatçı çetelerin soykırım saldırılarına direnen Alevi kadınların ve iki yıldır siyonist işgale ve soykırıma direnen Filistinli kadınların direnişi aynı mücadele hattında ortaklaşıyor.” dendi.

Soykırıma karşı kınama değil acil dayanışma ihtiyaç

“AKP-MHP iktidarı ikinci yılına yaklaşan soykırım süreci boyunca hamasetten öteye geçmeyen göstermelik kararlar alıp, kınamakla yetinip, timsah gözyaşlarıyla izlemeyi seçti. Askeri, ticari, diplomatik, akademik ve kültürel ilişkiler kesilmedi.” denilen açıklamada sermayenin ve devletlerin soykırım ile suç ortaklığına dikkat çekildi: “Soykırım saldırıları sürerken kınamakla yetinen, işgal devletiyle ilişkilerini kesmeyen devletler ve işgal devletinin saldırılarını finanse eden sermaye, soykırımda suç ortağıdır!”

“Biz kadınlar, emperyalistlerin ve siyonistlerin siyasi, askeri ve ticari çıkarları için körüklediği bölgesel savaşın, derinleşen sömürünün ve soykırımın karşısında hayatları için direnen Gazzeli kadınlarla dayanışmaya devam edeceğiz.” denilen açıklamada, tüm kadınlaaı Filistin halkına yönelik soykırıma karşı mücadeleyi birlikte yükseltme çağrısı yapıldı.

Açıklamada şu talepler söylendi:

“Bu savaşı yürüten İsrail’in durdurulması için Filistin halkının ve Filistinli kadınların soykırım karşısında kınamaya değil acil ve gerçek bir dayanışmaya ihtiyacı var:

● İsrail’e tam ambargo ilan edilmeli ve derhal uygulanmalıdır!

● İsrail ile askeri, siyasi, ticari, akademik ve kültürel tüm ilişkiler kesilmeli, bütün anlaşmalar feshedilmelidir!

● Petrol sevkiyatı durdurulmalı ve limanlar İsrail’e giden gemilere kapatılmalıdır!”

Bursa'da Bursa kadın platformu İsrail’in Filistin halkına ve özellikle kadınlara yönelik sürdürdüğü soykırım saldırılarına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. basın açıklamasında Filistin’de kadınların açlık, sağlık sorunları, taciz, tecavüz ve zorunlu göçle karşı karşıya bırakıldığını vurguladı. “Soykırımın cinsiyetlendirilmiş boyutunu biliyoruz; direnen Filistinli kadınlarla mücadelemiz ortaktır” denildi. Açıklamada AKP-MHP iktidarının İsrail’le askeri, ticari ve diplomatik ilişkileri sürdürdüğü belirtilerek "İsrail’e tam ambargo ilan edilmeli" denildi. 

Anakara'da Ankara Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Filistin'de süren soykırıma karşı açıklama yaptı. Platform adına açıklamayı okuyan Buse Uçer, "Gazze üzerindeki abluka kaldırılmalı, acil ihtiyaçlara erişim sağlanmalıdır! İsrail’in, Filistin’i Filistinlilerden arındırmayı amaçlayan soykırım politikası ve işgaline derhal son verilmelidir! İsrail’e Tam Ambargo ilan edilerek tüm ilişkiler kesilmelidir! Petrol sevkiyatı durdurulmalı, limanlar soykırımcı İsrail’e giden gemilere kapatılmalıdır!" diye vurguladı. 

Açıklamada, "Filistin nehirden denize özgür oluncaya dek, kadınlar olarak sokaklarda olmaya, mücadeleyi yükseltmeye, soykırımcı İsrail’e tam ambargo talebini yükseltmeye devam edeceğiz!" dendi.




Fotoğraf: Ekmek ve Gül