Kadınlar Kadıköy'de katledilen Mihriban Arduç için sokağa çıktı
Kadıköy’de Mihriban Arduç’un katledilmesini protesto etmek için bir araya gelen kadın örgütleri, polisin tüm engellemelerine rağmen barikatları aşarak yürüyüş yaptı.

Kadın örgütleri, Hakan Asilkan tarafından katledilen Mihriban Arduç’a ilişkin açıklama yaptı. Kadınlar "Önlem almanız için, koruyucu önleyici yasaları yeniden imzalamanız ve hayata geçirmeniz için daha kaç kadının ölmesi gerekiyor?"," Acilen İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalansın, etkin olarak uygulansın" Çağrısıyla bir araya gelen kadınlar 13 Ağustos Cumartesi saat 17.00’de Sanatkarlar Sokağı'nda bir araya gelmek istedi. Polisin müdahalesine rağmen barikatları aşan kadınlar, Arduç’un katledildiği yere kadar yürüyerek basın açıklaması yaptı.

POLİS: YAPACAK BİR ŞEY YOK

Açıklama metnini Nevruz Tuğçe Özçelik okudu. Özçelik, “Dün gece Kadıköy Sanatkar Sokak'ta FF 0-29 kafenin sahibi erkek Hakan Asilkan, dükkanı kapatırken aralarında çıkan tartışmanın ardından Mihriban Arduç’u katletti. Mihriban’ı öldürdükten hemen sonra olay yerinden kaçan Hakan Asilkan, Mihriban'ın ablasını da öldürmek için Ümraniye'deki evlerine gitti. Polis aranarak durum bildirildi ancak polis ‘Bizim yapacak bir şeyimiz yok’ deyip gitti. Mahalleli tarafından ısrarla aranıp görevi kötüye kullanmaktan şikayetçi olunacağı söylenince tekrar mahalleye gelen polis tarafından Hakan Asilkan sabaha karşı yakalanarak gözaltına alındı” diye konuştu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İÇİN MÜCADELE

Kadına yönelik şiddet karşısında etkin önlemler alınmadığı sürece, cinsiyetçilik, ayrımcılık, transfobi ve erkek şiddetinin katlanarak devam edeceğini vurgulayan Özelik, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için mücadele edeceklerini söyledi. Çelik, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar ve LGBTİ+'lara dönük şiddet karşısında henüz şiddet gerçekleşmeden yasaların etkin uygulanmasını sağlar. Erkekleri koruyan cezasızlık politikası karşısında yargıya ve iktidara sorumluluklar yükler. Bir yılı aşkın bir süredir İstanbul Sözleşmesi yok. Mevcut yasaların uygulanması ya da yargının kadınlar lehine karar almasına dönük herhangi bir adım da yok. Kadınlar ve LGBTİ+'lar her gün daha da artan bir şekilde öldürülmeye, şiddete uğramaya devam ediyor.”

"KADIN CİNAYETLERİNİN POLİTİK OLDUĞUNU BİLİYORUZ"

Erkekler silahlanırken biber gazı taşımanın bile "suç" olabileceği bu koşullarda kadınların denetimsiz bireysel silahlanma nedeniyle öldürüldüğünü vurgulayan Özçelik, “Erkek şiddetinin sıradanlaşmasını kabul etmiyoruz. Mihriban’ın ölümünün bir anlık cinnet olmadığını biliyoruz. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Neredeyse üç yıldır Gülistan Doku'dan haber alınamamasına, Aysel Tuğluk'un ağır demans teşhisine rağmen hala tutsak olmasına, bir adamın tekbir getirerek bizleri gündüz gözü sokak ortasında bıçaklamasına ve Pınar Gültekin'i canice öldürmesine rağmen katil Cemal Metin Avcı'nın haksız tahrik indirimi almasıyla doğrudan alakalı olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Kadınlar açıklamanın ardından ellerindeki dövizleri Arduç’un katledildiği kafenin camına astı. Açıklama, alkış ve sloganlarla son buldu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül