Özak patronu sendikalılıkla övünüyor, Özak direnişi aksini ispat ediyor
Özak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Urfi Akbalık, Sabah gazetesine verdiği röportajda, işçi bulamadığını anlattı. Özak direnişine katılan kadınların anlattıkları, çalışma koşullarını gösteriyor.

Sabah gazetesinden Feride Cem’e konuşan İstanbul Hazır Giyim İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı ve Paşahan Tekstil Patronu Mustafa Paşahan, Malatya’daki fabrikalarına 200 işçi almak için ilan verdiklerini ancak 7 başvuru yapıldığını söyledi. Haber kapsamında görüş alınanlardan biri ise Özak Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Urfi Akbalık’tı. Malatya’daki fabrikada 850 kişinin çalıştığını ifade eden Akbalık, “Yeni yaptığımız hat yatırımlarıyla bu sayıyı bin 200 kişiye çıkarmamız lazım ancak bunu nasıl yapacağız diye kara kara düşünüyoruz çünkü sorun çok ciddi boyutlarda” dedi. Akbalık ayrıca sendikalı bir işletme olduklarını vurgulayarak, yetkinlik primi, ikramiye gibi sosyal haklar da sağladıklarını ancak buna rağmen insanların çalışmak istemediğini söyledi.

Özak patronunun övündüğü Öz İplik-İş’in örgütlü olduğu fabrikada hakaret, baskı, taciz ve hak gaspları altında çalışmak zorunda bırakılan işçiler, önce Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’e geçmiş, sonrasında artan baskılara direnerek yanıt vermişti. Kadın işçiler fabrikada çalıştıkları günleri Ekmek ve Gül'e şöyle anlatmışlardı:

"Geçim sıkıntıları nedeniyle üniversiteyi 2’nci sınıfta bırakmak zorunda kaldım veçalışmaya başladım. Son olarak Özak Tekstil’de işe başladım. Özak Tekstil demek emek sömürüsü, emeğin hiçe sayıldığı bir firma demekti. Her gün yüzlerce işçinin zorla gece 3’e kadar çalışması, sosyal hayatının yok oluşu, ailesinin yüzünü görememesi kadar acınacak bir halde çalışmaya mahkum bırakılması çok zordu. Orada kadın olmak daha da zordu. Güç gösterisini kadınlara yapıyorlardı. Her seferinde farklı hakaretlerle kadın kimliğimizi yok ediyorlardı. Bunu, sendika değişikliğiyle hallederiz diye düşündük ve sendikamızı değiştirdik. O noktadan sonra ikna ve baskı odaları kuruldu. Orada insanlar sendika değiştirmeye zorlandı. Bizi tek tek yakalayıp tehdit ettiler"
Tamamını okumak için TIKLAYIN

“Biz Özak Tekstilde Levis ve Zara gibi uluslararası markalara kıyafet üretiyoruz. Ama aldığımız ücret, ürettiğimiz bir pantolon almaya yetmiyor! Bu markalar taraf oldukları sözleşmelerin gereğini yerine getirsinler, Özak patronu bağlı olduğu anayasanın, yasaların gereğini yerine getirsin. Giyilen bizim emeğimizin ucuz sömürüsüdür.”
Tamamını okumak için TIKLAYIN

Regl olduğu dönemlerin ağrı kesiciler ile geçiştirildiğini, ped almak için soyunma odasına gittiklerinde “Bu kadar saat ne yaptınız?” diye sorgulandığını anlatıyorlar. İzin vermedikleri gibi işçilere akıl vermeye çalışıyor patron, müdür, ustalar, “Regl olduysan oturarak çalış, hastaysan mescitte dinlen yeniden gel” diyorlar. Buz gibi fabrikada çalışmak zorunda kal, bir saat izin mi aldın haftada 3 kere mesaiye kal o zaman… Bu fabrikada çikolata yediği için muhasebeye gönderilen işçiler olduğunu söylüyorlar.
Sümeyye Yeşil'in Urfa'da Özak işçilerinin direnişinden haberini okumak için TIKLAYIN

"Sendikaya üye olduğum için odaya çağrılıyor ve tehdit ediliyordum. 5 yıllık bir işçiyim, kadın işçilere baskı çok. Hakkımız olanı da alamıyoruz. Odalara çekilip tehdit ediliyoruz, ama umurumda değil. Kadınlara yapılan hakaret, baskı erkeklere yapılamıyor, bizi güçsüz görüyorlar. Gecemiz gündüzümüz yok. Rapor alınca ‘Keyfinden alıyorsun’ diyorlar. Birlik olmaktan başka şansımız yok, birlik olursak hiçbir güç bizi yenemez.”

 “7 yıllık çalışma hayatımda hiçbir zaman bu kadar hakarete maruz kalmadım. Paketleme yöneticisi yürümeme bile bahane buluyor, ‘Bu nasıl yürüyüş’ diyor. Hasta oluyoruz rapor alıyoruz arkadaşlarımıza ‘Gidin bakın ölmüş mü?’ diye soruyor. Gece geç saate kadar mesaiye bırakıyorlar. Eve bırakırken de durağımıza uzak, ıssız bir bölgeye bırakıyorlar, karşı çıktığımda ‘Sen zaten erkek gibisin, bir şey olmaz’ diyor.”

“Çalışma saati belli değil, yapabileceğimizden kat be kat fazla iş bekleniyor, o yorgunlukla eve ayakta gidiyoruz. Yediğimiz yemek, içtiğimiz su burnumuzdan geliyor."
Tamamını okumak için TIKLAYIN

Özak Tekstil fabrikasıyla ilgili uluslararası bir denetim ve doğrulama programı kapsamında hazırlanan 2022 ağustos tarihli rapor işçilerin haklılığını bir kez daha gösterdi. Raporda; fabrikada 19 gün izinsiz çalışan işçilerin bulunduğu ve günlük 20 saati, haftalık 75 saati bulan çalışma sürelerine rastlandığına dikkat çekildi.
Haberin tamamını okumak için TIKLAYIN

Fotoğraf: Ekmek ve Gül


İlgili haberler
Özak Tekstil işçisi yazdı: ‘Kadınlar olarak imkans...

Her gün yüzlerce işçinin zorla gece 3’e kadar çalışması, sosyal hayatının yok oluşu, ailesinin yüzün...