Şiddete uğrayan kadınların şiddet gördüğü evden, ortamdan kurtulabilmesi için hayati önem taşıyan sığınmaevlerinin Türkiye’deki durumu hiç de iç açıcı değil. Sayılarının yetersiz olmasının yanı sıra mevcut sığınmaevleri nitelik olarak da kadınların ihtiyacını karşılayabilecek durumda değil.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, sığınmaevlerinin yetersizliğini Meclise taşıdı.

AKP iktidarı döneminde kadın cinayetlerinin katlanarak arttığına dikkat çeken Adıgüzel, “İktidar kadına yönelik şiddetle mücadelede iddia ettiği gibi samimi ise sığınmaevlerinin durumunun iyileştirilmesi, niteliklerinin ve kapasitelerinin artırılması, şiddet mağduru kadınların ve çocukların güvenli bir ortama kavuşturulmasını sağlayacak somut adımları bir an önce atmalı, kadınların bütçede görünür hale gelmesini sağlamalı” dedi.

“Şiddete uğrayan kadın kendini güvende hissedebileceği, yarınlarına korkusuzca hazırlanabileceği mekanların eksikliği sebebiyle şiddete boyun eğmeye mecbur bırakılmaktadır” diyen Adıgüzel, kapasitesi oldukça yetersiz olan sığınmaevlerinde kadınların gizlilik ihlalinden barınma koşullarına kadar birçok sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Adıgüzel, iktidarın bu konuda hızla somut adım atması gerektiğini belirtti. 

8 BİN OLMASI GEREKEN KAPASİTE 3 BİNDE

Türkiye’de 2018 itibarıyla Aile Bakanlığına bağlı 110, yerel yönetimlere bağlı 32, Göç İdaresine bağlı 1 ve kadın örgütlerine ait 1 kadın sığınmaevi olmak üzere toplam 3 bin 454 kapasiteli 144 kadın sığınmaevi var.
Ancak Birleşmiş Milletlerin kadına yönelik şiddetle mücadele mevzuatına göre; sığınmaevleri tüm yerleşim yerlerinde her 10 bin nüfusa karşılık en az 1 yatak kapasitesi olacak şekilde hizmet vermeli. Buna göre, Türkiye’de kadın sığınaklarının en az 8 bin 81 yatak kapasitesi olması gerekiyor. Türkiye’deki sığınmaevlerinin yatak kapasitesi olması gerekenden yüzde 54 daha az.