Kendi hikayesini değiştirdi, gazeteciliği de...
Rita, şiddet dolu bir evlilikten kurtulup, hayatını cinsiyetçilik ve ırkçılıkla mücadeleye adamış bir kadın gazeteciydi. ‘Sanayinin beyaz saçlı erkek baronları ve uşaklarına’ karşı hep gerçeği yazdı.

Rita Henley Jensen, 18 Ekim’de 70 yaşında meme kanseri yüzünden hayata veda eden ödüllü bir gazeteci; aile içi şiddetten kurtulan bir kadın hakları savunucusu. Kadınların sorunları ve cinsiyet eşitliği üzerine haberlerin yayınlandığı internet gazetesi Women’s eNews’i kurarak Amerikalı kadınların sesini duyurmayı başarmıştı.

Jensen, “Biz kadınları ve kızları baş sayfaya taşıyoruz” diyerek Women’s eNews’i diğer büyük haber kurumlarından ayırıyor.

Women’s eNews’te 2000’den Mayıs 2016’ya kadar sürdürdüğü baş editörlüğü dönemince dünyanın her yerinden kadınları ve kız çocuklarının sitede serbest gazeteciler olarak yazmalarına olanak sağladı, yüzlerce kadının New York haber bürosunda habercilik konusunda eğitim alması için bir kılavuz oldu. 2003’te Arapça bir web siteyle de yayın alanını genişletti. Görev süresi boyunca Women’s eNews 46 ödüle layık görüldü. Ms. Magazine, “Women’s eNews’in başarısı, bir editörün kadın ve kız çocuklarının hayatının önemli olduğuna karar verince neler olabileceğini göstermiştir” dedi.

KADIN GAZETECİLER KULÜBÜ
Korkusuz... Öncü... Kadın hakları savaşçısı... Bu sözler ölümünün ardından Facebook’ta ve başka yerlerde arkadaşları, meslektaşları ve uzun ve sıradışı kariyerinde eğittiği kadınlar tarafından defalarca dile getirildi. “Rita Henley Jensen feminist bir savaşçıdır. Beni hep destekledi. Bunu söyleyebileceğim hayatımda başka çok kimse yok” diyordu belgesel yapımcısı ve Columbia Gazetecilik Enstitüsü Profesörü June Cross arkadaşının Facebook sayfasında.

Henley Jensen’in zekası, cesareti ve sıkıntılar karşısındaki gücü ona modern Wonder Woman havası veriyordu; yalnız bir farkla, büstiyer, külot ve botun yerine takım elbise ve ince topuklu sandaleti tercih ediyordu. Hepsinin ötesinde adeta yanında bir yalan haber dedektörü taşıyor gibiydi. “Tanıdığım en cesur kadındı” diyor New York’taki The Newswomen’s Club’ın (Kadın Gazeteciler Kulübü) başkanlığını yapan ilk Afrikalı-Amerikalı kadın ve Wall Street Journal eski muhabiri Frances McMorris.

McMorris ve Henley -ortak arkadaşları Betsy Wade ile birlikte- Columbia Gazetecilik Enstitüsü’ne kaydolan kadınlara burs veren ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Anne O’Hare McCormick Anma Fonu’nun yönetim kurulundaydılar. Henley Jensen, 1922’de kadınların oy hakkı hareketini haberleştiren kadın muhabirler tarafından kurulmuş The Newswomen’s Club’ın (Kadın Gazeteciler Kulübü) eski yönetim kurulu üyesiydi.

Dördüncü evreye ulaşan meme kanseri için gördüğü radyasyon tedavisinden sonra dinlenmeyi reddedip ya en sevdiği sandalyesinde ya da yatağında laptopuyla kıvrılırdı. Yanında çoğunlukla New York TV kuruluşunun spikerlik koltuğuna oturabilen ilk Afrikalı-Amerikalı kadınlardan ve WNBC-TV’nin eski spikeri/muhabiri, en yakın arkadaşı Carol Jenkins olurdu. Birlikte, Rita’nın Jane Crow Projesi kapsamında yazdığı kitabı için araştırma yapmaya ve yazmaya devam ediyorlardı. 2016’da Afrikalı-Amerikalı kadınların doğum yaparken beyaz kadınlara göre üç dört kat daha fazla oranda hayatlarını kaybettiklerini ortaya çıkarmak için kar amacı gütmeyen bir araştırma raporu projesi başlatmıştı.

‘Senato Anneler Gününde kadınlara ne verebilir?” başlığıyla CNN’e hazırladığı haber dosyası, anne sağlığı üzerine yaptığı araştırmalara bir örnek. Çalışması Front Page Ödülü’ne** aday gösterilmişti.

BURS KAZANDIĞI ÜNİVERSİTEYE OTOSTOPLA GİDEBİLDİ
Aile içi şiddet, politika, cinsel taciz, cinsiyete dayalı önyargılar, doğum kontrolün erişilebilirliği mücadelesi, eşit ücret ve diğer bütün kadın meselelerini yazmaya duyduğu tutku kendi deneyimlerinden geliyor. 2011 Haziranında New York Şehir Üniversitesinde’de yayınlanan haftalık talk şov ‘One to One’ (Teke Tek) sunucusu Sheryl McCarthy’ye verdiği röportajda bir ‘hediye’ olarak adlandırdığı kişisel bir tarihten geliyor.

1 Ocak 1947’de Ohio, Columbus’ta doğan Rita Henley dördü erkek, ikisi kız altı çocuktan biriydi. Babası, yerel gazete Columbus Journal’ın editörüydü.

“18 yaşımdayken evlilik dışı hamile kalmıştım” diyor Henley Jensen. “Evden kaçtım. Doğum kontrolüne ulaşılamıyordu. Kürtaj yasaktı. Hamile olduğum için evlendim.”

Bu 1965’teydi. Bir kızı olmuştu. Kocasından dayak yiyordu. Ama değişeceğini düşünüyordu. Yeniden hamile kaldı ve tekrar bir kızı oldu. Kocası saldırılarını artırdı, onu ve kızlarını yumruklarıyla, bıçakla tehdit ediyordu.

1971’de o zaman biri 5,5 yaşında, diğeri 18 aylık olan iki kızını da alarak istismar dolu evliliğini terk etti ve bir arkadaşının tavsiyesiyle sosyal yardıma başvurdu. Bu deneyimini aile içi şiddet ve sosyal yardım alan anneleri üzerindeki basmakalıpları kırmak için 1995’te Ms. Magazine’e yazmıştı.

Henley Jensen tam burs kazandığı Ohio State Üniversitesi’ne çocuklarıyla birlikte otostop çekerek gitmişti. 1976’da onur öğrencisi olarak mezun oldu. Sonra Columbia Gazetecilik Enstitüsü’ne gitti ve 1977’de yüksek lisansını tamamladı. İlk işinde sekiz gazetecilik ödülü kazandı. Daha sonra Columbia Gazetecilik Enstitüsü’nün mezun ödülünü kazandı.

‘GAZETECİLİĞİ DEĞİŞTİRMEK GEREK’
Henley Jensen, 1996’da Alicia Patterson Bursu’yla Washington D.C.’deyken ana akım medyanın büyük bir meselede yaptığı yanlışları gördü. Medyanın bu manzarasını değiştirmeye karar verdi. “1996’da Bill Clinton bir yasaya imza attı, bu yasa bir annenin en küçük çocuğu altı yaşına gelene kadar aldığı sosyal yardımın koşullarını değiştiren ‘sosyal yardım reformu’ adı verilen yasaydı.” Yeni yasa bu yaşı bire indiriyordu ve ayrıca eğitim alırken işten ücretli izin alma hakkını bir yılla sınırlıyordu. “Bir gazeteci olarak, diğer gazetecilerin sisteme ayak uydurup’sosyal yardım reformu’ için propaganda yazıları yazdığını gördüm. Gazeteciliği değiştirmem gerektiğine karar verdim” dedi.

Bursunu tamamladıktan sonra, The New York Times Syndicate’e köşe yazarı olarak katıldı. Orada yazdıkları ona hayatının işini verdi. 1990’ların sonunda NOW Legal Defense and Education Fund (NOW Hukuki Savunma ve Eğitim Fonu) kadın meselelerine odaklanan online haber servisi başlatmak için yüklü bir fon sağladı. “Bu işi için de beni görevlendirdiler” diyordu Jensen. “Siteyi dizayn etme, adını seçme, yazarları işe alma imkanım vardı. Korkutucu ve harikaydı.”

Haziran 2000’de Women’s eNews kuruldu. 11 Eylül 2011’deki saldırılardan sonra fonun yönetim kurulu fon artırımını iptal etti ve Women’s eNews’i kapatmaya karar verdi. Jensen bunu reddetti ve Women’s eNews’i 1 Ocak 2002’de bağımsız bir haber sitesi olarak tekrar kurdu. Women’s eNews vergiden düşen bağışlarla ve vakıf hibeleriyle kar amacı gütmeyen bir kurum olarak yoluna devam ediyor.

Henley Jensen, Ağustos ayının sonlarında, Columbia Enstitüsünde yüksek lisans eğitimini tamamlayan Anne O’Hare McCormick, Melissa Bunni Elian, Sherrell Dorsey, Alissa Escarce ve Casey Parks’a yazdığı bir mektupta “Kendi yolunuzu hazırlamalısınız” diyordu. Onlara “Sanayinin beyaz saçlı erkek baronlarından ve uşaklarından gelen tüm tavsiyeleri görmezden gelin” demişti. “İkinci olarak; evet, kim, ne ve nerede olursa olsun cinsiyetçi ve ırkçı önyargıların milyonlarca Amerikalının hayatını bozuşturmasına izin vermemek için o hayatların gerçeklerine derin bir dalış yapma şansınız var ve bunu yapmak sizin yükümlülüğünüzdür” diyordu.

* Women’s eNews yazarı
** Front Page Ödülü, New York’taki The Newswomen’s Club tarafından 1937’den beri her yıl başarılı kadın gazetecilere veriliyor.

(Kısaltarak çeviren Lili Can, başlıklar Ekmek ve Gül’e ait)