Refet’ten günümüze, yüz yılı aşkın sürede neler değişti? Öncelikle yaşam şekli değişti. Padişahlık yıkıldı, Cumhuriyet kuruldu. Ardından fabrikalar, evler, arabalar, yollar, köprüler, işler, sofralar, düşünceler… Kuşkusuz çok şey. Ama bu sürede en az dönüşen, hatta iki adım ileri üç adım geri giden nedir diye sorulsa, yanıt tek olurdu: Kadına bakış açısı, kadının toplumsal konumu. Peki, abartıyor muyum? Bugün hâlâ katiller korunuyorsa, her gün yeni bir kadın cinayeti haberiyle sarsılıyorsak, kamusal alanda kadın görünürlüğü sınırlıysa, bu nasıl açıklanabilir?
Refet, 130 yıl önceki hikayesiyle bugün hâlâ her yerde kendini var etmeye çalışan kadınların simgesi gibi.
‘Fazilet yoluyla kadın onuru kazanımı’
Fatma Aliye (1862–1936), Tanzimat sonrası dönemde yetişen ve kadın kimliğiyle yazarlık yapan Osmanlı’nın ilk kadın yazarlarındandır. Refet onun en bilinen romanlarından biridir. Toplumsal cinsiyet rolleri, çalışma hayatı ve kadın eğitimi gibi temaları ele alan eser, Osmanlı toplumunun modernleşme sancılarının en yoğun yaşandığı dönemde kaleme alınmıştır. Romanın başkahramanı Refet; yoksul, fakat çalışkan, ahlaklı ve zeki bir genç kadındır. Bir konakta dünyaya gelir. Annesi Binnaz, babasının cariyelerindendir. Babasını küçük yaşta kaybeden Refet, annesiyle birlikte konaktan kovulur. Artık onu hastalıklarla, yoksullukla ve toplumsal önyargılarla dolu zorlu bir yaşam beklemektedir. Kadınların toplumda ikinci plana atıldığı, çalışmanın “ayıp” sayıldığı bir dünyada Refet, kendi emeğiyle ayakta kalmanın yollarını arar. Eğitimine önem verir; terzilik ve öğretmenlik gibi “kadına uygun” görülen işlerle geçimini sağlar. Roman boyunca Refet’in toplumsal engellere, ahlaki yargılara ve sınıfsal baskılara karşı verdiği mücadeleyi izleriz. Sonunda kendi ayakları üzerinde durmayı başarır. Ancak bu başarı, bir “bireysel özgürlük” anlatısından çok, “ahlak ve fazilet yoluyla kadın onuru kazanımı” olarak sunulur.
Refet romanı, bir dönemin kadın sorunlarını hem içeriden hem de sınırlı bir çerçeveden anlatan cesur bir metindir. Eserin en güçlü yanlarından biri, kadın meselesini yalnızca “kadın-erkek” ilişkisi üzerinden değil, aynı zamanda sınıfsal bir bağlam içinde ele almasıdır. Refet karakteri, bugünden bakıldığında tam anlamıyla bir “kadın direnişi” figürü olmasa da kadın öznesinin ilk bilinç uyanışlarından birini temsil eder.
Fotoğraf: Nebat Bukrek
İlgili haberler
BİR KİTAP: Tom Amca’nın Kulübesi
Tom ve tenlerinin rengi nedeniyle doğduğu andan itibaren satışa çıkarılan, oradan oraya sürüklenen kadınlı, erkekli Tom’un ırkı, yol arkadaşları...
Bir kitap: Bitmeyen Kavga
Yazarın, mücadele, sömürü, emek, ölüm, dayanışma, dönüşüm, yoldaşlık temalarına da yer verdiği eser sınıflar var oldukça günceliğini koruyacaktır.
Bir kitap: Alçakgönüllü Bir Öneri
Bu bir uyarı, çok zorlu bir yolculuk. İki güçlü elin boğazımızı sıkma, soluksuz kalma; dipsiz kuyularda boğulma hali. Başımızdan aşağı kaynar suyun dökülme durumu.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN

























