İlmek ilmek ördüğümüz hayatlarımızın değerinin bilindiği günlere...
Bursa'dan Gülnur, İzmir'den 73 yaşında hala çalışan Emine'nin yaşamını anlattığı mektubuna yanıt yazdı.

Merhaba Emine Hanım,

Ben Gülnur. Birkaç gün önce Ekmek ve Gül’de yazdıklarınızı okudum. Ne sadece üzüldüm, ne sadece sevindim, ne sadece hayran kaldım; birkaç duygu bir arada geldi.
Kendi yaşamına sahip çıkan kadınlara çok saygı duyuyorum, eminim hangi koşullarda olursanız olun kendi yaşamına sahip çıkan bir kadın olacaktınız. Bizim her birimizin yaşamı bir devrim. Bu kadar yargılamaya, verdiğimiz emeğin görülmemesine rağmen çıkıyoruz karşılarına “bu hayat benim” diyoruz, “hayatımı kimselere bırakmadım” diyoruz, “kendimi seviyorum niye sevmeyeyim” diyoruz.... Çıldırırlar tabi.

Elbette gönül isterdi ki her gün çalışarak bu ülkeye verdiğimiz emek bizi hiç değilse 70 yaşımızda rahat ettirsin, her yediğimiz içtiğimizden kesilen paralarla hiç olmazsa belli bir yaştan sonra çalışmak zorunda kalmayalım. Ama bu ülkede insanlar devleti, siyasetçileri kendinden üstün görmeye devam ettikçe, kendini eze eze devleti yükseltmeye devam ettikçe, devlet gençliğimizin de yaşlılığımızın da yutulduğu kara bir boşluk olmaya devam edecek. Mesela işte tam burada bir hayal kuruyorum, memleket hakkında karar verenler arasında Emine Hanım da olsaydı, diye… Bir hayatın nasıl ilmek ilmek örüldüğünü bilen, insanların hayatlarına bu kadar kolay ihanet edemez gibi geliyor.

Ama her şeye rağmen buralarda buluşmamız, birbirimizin sözlerini okumamız, kalbini, yorgunluğunu hissetmemiz, beraberliğimizi paylaşmak istememiz de çok güzel değil mi? Bu ülkenin en zenginleri, emeklerimizin üzerine basarak zengin olanlar en yakınında olanlara bile güvenemiyor. Oturdukları koltuk olmasa her gün ayaklarına kapananların bir dakika yanlarında olmayacaklarını içten içe biliyorlar. Onlar bütün o şatafatın, övgülerin arasında kendi yalnızlıkları içinde sıkışıp kalmışlar, bizse buralarda hiçbir şey bulamazsak birbirimizin sesini sözünü kucaklıyor, genişletiyoruz.
Bahar geliyor; umarım şifasıyla, dermanıyla, huzuruyla gelir. Biz de gerekirse sıkıştığımız köşeleri nakışlar, oralardan başlarız günümüzü güzelleştirmeye. Kaç kere yaptık, yine yaparız.

Size annemin selamını getirdim bir de, evladınıza da sevgilerimi gönderiyorum.

Saygı ve selamlarımla.

Fotoğraf: pikisuperstar/Freepik

İlgili haberler
73 yaşındayım, hâlâ çalışıyorum…

‘Bu ekonomik kriz hayatımızdan hiç gitmedi ama hayata bir şekilde tutundum. Hâlâ merdiven temizliğin...

Hayır diyememeyi hayat diye yutturanlara bir çift...

Olumsuz cümleler kurmaya alışmamışız galiba biz. Seçme şansımız da olmamış çoğu zaman. Önümüze gelen...

Hoş geldin Menekşe!

Menekşe… 12 yaşında evlendirilmiş, altı çocuğuyla yıllarca şiddet sarmalının içinden bir çıkış aramı...