‘Peki ya biz?’: Endonezyalı ev işçileri işverenin insafına mahkum
Korona salgının etkili olduğu Endonezya’da ev işçileri: ‘İşverene hastalık belirtisi gösterip göstermediğini sormaya bile cesaret edemiyoruz. Şüphelenilen hep işçiler oluyor...’

Endonezya Devlet Başkanı Joko Jokowi Widodo’nun yeni korona virüsün yayılmasını durdurma çabalarının bir parçası olarak vatandaşlara yaptığı evden çalışma çağrısı yayınlandığında, 40 yaşındaki Asri bu mesajın kendisine yönelik olmadığını biliyordu. Hatta bu, kendisi ve ülkedeki milyonlarca ev işçisi için daha uzun çalışma saatleri anlamına gelebilirdi.

16 yıldır ev işçisi olarak çalışan Asri, normalde işyerinin yakınında kiraladığı evinde yaşıyor olsa da sık sık Güney Tangerang bölgesinde, Cakarta’nın kenar semtlerinden birinde İngiliz işverenine ait dairede kalıyor. Güney Tangerang’da şu ana kadar kayıt altına alınmış beş COVID-19 vakası var ve bir kişi hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

“Kendim için endişelenmiyorum [...] Fakat etrafımda işverenleri tarafından maske ve el dezenfektanı sağlanmadan çalıştırılan işçiler var. Şimdi bu işverenler ve çocukları sürekli evde, haliyle işçiler de artan iş yükünü göğüslemek zorunda kalıyor,” diyor Asri.

ZENGİNLERİN STOKÇULUĞU YOKSULLARI VURUYOR
Endonezya’da açıklanan raporlar, 2 Mart’ta ilk iki vakanın kayıt altına alınmasından bu yana tespit edilen COVID-19 vakalarının artışına işaret ederken korku da tırmanıyor. Satın alma paniği, maske ve dezenfektanların stoklanması fiyatlarda dalgalanmanın yanı sıra ürünlerin de tükenmesine sebep oldu. Bu durum sağlık hizmetlerine erişimi zaten kısıtlı olan dar gelirli grupların temel ihtiyaçlarını karşılamasını daha da zorlaştırdı. Asri, hükümetin zenginlerin stokçuluk yapmasını engellemesini istiyor; “çünkü yoksullar salgından en çok etkilenen kesim.”

KAYIT DIŞI KADIN İŞÇİLERE AZ ÜCRET, SIFIR İZİN
74.1 milyon Endonezyalı kayıt dışı istihdamda. Bunun evden çalışma imkanlarını oldukça kısıtladığını göz önünde bulundurduğumuzda, devlet başkanının çağrıda bulunduğu sosyal mesafelenmeyi uygulamak yalnızca bazı beyaz yakalı emekçiler için mümkün gibi görünüyor. En az 4.2 milyon ev işçisi işverenlerinin neredeyse bütün ev işlerini yapmak üzere çalışıyor. Ancak belirsiz iş sözleşmeleri ve emekçilerin pazarlık güçlerinin zayıflığı; uzun çalışma saatlerini, düşük ücretleri ve hiç izin kullanamama ya da çok az izin kullanabilme durumlarını beraberinde getiriyor. Taslağı 2004 yılında hazırlanan ve görüşülmesi uzun süredir engellenen ev işçilerinin korunmasına yönelik vergi düzenlemesi de sorunlara çare olmadı.

Ev İşçileri Ulusal Savunma Ağı (Jala PRT) tarafından 2019’da 7 bölgeden 668 ev işçisiyle yapılan anket çalışmasında katılımcılarının yüzde 98.2’sinin ancak bölgesel asgari ücretin yüzde 20’si ila 30’una denk gelen bir ücret kazanabildiği ortaya çıktı. Katılımcıların yalnızca yüzde 42’si ulusal sağlık sigortası kapsamında katkı yardımından -dar gelirli hastaların primlerinin hükümet tarafından ödenmesine dayalı yardım- yararlanıyor. Neredeyse hiçbir katılımcı ülkedeki Çalışanlar İçin Sosyal Güvenlik Kuruluşu’nun sosyal güvencesinden yararlanamıyor.

Kendi işvereninin salgın süresince sağlığını koruma imkanı tanıdığını anlatan Asri, “Benim işverenimle maaşımı ve çalışma koşullarımı tartışabilecek kadar cesaretim var. Ama her ev işçisi bu kadar cesur olmaz. İşverenlerin ev işçilerinin haklarını vermesini sağlamak hükümetin görevi” diye ekliyor. Asri, yeni korona virüsün yarattığı riskleri azaltmak için Ev Emekçileri Ulusal Savunma Ağı’nın bilgilendirmelerini takip ediyor. Bu bilgilendirmelerin diğer ev işçilerinin de pandemi sırasında haklarının farkına varmasını sağlayabileceğine inanıyor. Hükümetin sadece ofis çalışanlarını düşündüğünü söylüyor.

EV İŞÇİLERİ ÖRGÜTÜ İŞTEN ATMALARA KARŞI HAZIRLANIYOR
Jala PRT’den Lita, ev işçilerinin böyle durumlarda artık hükümete ve işverenlerine değil birbirlerine güvenebileceklerini belirtiyor. Cakarta’da bir apartmanın işverenleriyle kalmayan ev emekçilerinin içeriye girişini yasakladığını anlatıyor ve örgüt olarak yakın zamanda iş sözleşmesi aniden sonlandırılacak olan ev işçileri için hazırlıklara başladıklarını ekliyor.

Jala PRT, çoğu işverenin hala ‘iş yoksa para da yok’ anlayışını benimsediğini hesaba katarak üyelerini işverenleriyle pazarlığa girişebilmeleri için hazırlıyor ve ihtiyaç duyduklarında hukuki destek sağlama sözü veriyor.

“Ortadaki güç dengesizliğinden dolayı ev işçileri işverenlerine hastalık belirtisi gösterip göstermediğini sormaya bile cesaret edemiyor. Hastalık taşıma konusunda şüphelenilen hep işçiler oluyor,” diyor Lita. Damlacıkların yüzeylerde uzunca bir süre kalabildiği ve özellikle bazı işçilerin işverenleriyle aynı odayı paylaşmak zorunda kaldığı düşünüldüğünde, sosyal mesafelenmenin yaptıkları işin doğasına ters olduğunu açıklıyor.

Jala PRT, sadece ev işçilerinin değil, orta ve alt sınıflardan insanların da geçimini sağlayabilmesi, sağlık hizmetlerine erişimde ve çocukların eğitime erişiminde eşitliğin sağlanması için hükümete ve işverenlere acil çağrıda bulunuyor. Nüfusun yalnızca yüzde 60’ının internet erişimine sahip olduğu Endonezya’da çoğu ders şu anda online işleniyor.

HÜKÜMET SOSYAL DESTEK PROGRAMINI UYGULAMALI
Vakaların ani artışıyla hükümete sokağa çıkma yasağı için yapılan çağrılar da yükseliyor. 2018’de kabul edilen bir yasaya göre sokağa çıkma yasağı durumunda merkezi hükümet halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü.

Ekonomik ve Finansal Kalkınma Enstitüsü’nden araştırmacı Eko Listiyanto, düşük gelirli hanelerin genellikle kenarda acil durum için biriktirilmiş paralarının olmaması nedeniyle sokağa çıkma yasağı durumunda en çok zarar gören kesim olabileceği uyarısını yapıyor. Hükümetin, Ailelerin Umudu adındaki sosyal yardım programı dahilinde kaydettiği verileri kullanılarak kayıt dışı çalışanlara doğrudan ve dolaylı yardım dağıtmasının zorunlu olduğunu belirtiyor.

www.thejakartapost.com’dan çeviren Eda Başoğlu. (Başlık ekmekvegul.net tarafından değiştirilmiştir.)

İlgili haberler
Karantina kadına şiddeti artırabilir: Roma’da biri...

İtalya’nın Roma Belediye Başkanı Virginia Raggi, karantinanın kadına yönelik şiddeti artırabileceği...

İsviçre: Korona nedeniyle aile içi şiddet artıyor,...

Koronavirüsü nedeniyle İsviçre’de insanlar evlerine kapanırken, aile içi şiddetin de artacağı öngörü...

Minnesota'daki market çalışanları acil durum çalış...

Amerika’nın Minnesota eyaletinde market çalışanları ‘acil durum çalışanı’ olarak sınıflandırıldı. Bö...