Şimdi kendi için konuşuyor, seslerini duyuramayan köleler için
'Kölelik bitti' diyen yalan söylüyor. Bu hikaye dünyada sayıları 21 milyona varan köleleştirilmiş insanın nasıl bu suçun kurbanı haline getirildiğini anlatıyor. Ve özgürlük için verilen mücadeleyi...

Bize her şeyin nasıl başladığını anlatır mısın?
Simone denilen bir kadınla Togo’dan Fransa’ya geldiğimde 14 yaşındaydım. Ailem beni bu kadına emanet etmişti, verdiği söze göre Fransa’ya gidip onun evinde çalışacak, eğitimime devam edebilecektim ve daha iyi bir geleceğim olabilecekti. Ama bunlar olmadı. Birkaç ay sonra, bir daha okula gidemeyeceğimi, yetkililere bildirilmediğim için kağıtlarımın olmayacağını fark ettim. Nihayetinde o evde neredeyse 5 yıl boyunca çalıştım, çocukların artakalanlarını yiyor, yerde uyuyordum, dinlenmeye, izine, eğitime, doktora ya da dışarı çıkmaya hakkım olmadan geçiyordu yıllar. Sadece aşağı inip çocukları almaya ya da bütün ev işlerini yapmaya hakkım vardı, hepsi bu.
Sonra Yasmina isimli baska bir kadının evine getirildim, Yasmina Simone’a benim için para ödüyordu. Bense hiçbir şey almıyordum, ne para ne de eğitim. Evde dediği her şeyi yapıyordum. Değersizmişim gibi hakaret ediliyordu.
Bir gün kaçmayı denedim, ancak bir amca beni geri getirdi ve kadının kağıtlarımı alacağına dair söz verdiğini söyledi.
Sonrasında artık neredeyse pes etmiştim. Ne deniliyorsa yapıyordum, bir robot gibi. Yıllar geçiyordu ve benim gücüm ve görüş duyum giderek azalıyordu. Sonradan hastanede öğrendim ki anemiymişim. Bayılmanın eşiğindeydim çünkü yeterince beslenemiyordum.
Yasmina, kimsenin beni sevmediğini ve istemediğini, kendisinin bana bakmak isteyen tek kişi olduğunu çünkü kocaman bir kalbi olduğunu söylüyordu. Bu yüzden ona minnettar olmalıydım ve istediği her şeyi yapmalıydım.

Kaçmayı nasıl başardın?
Bir gün bina yöneticisi bana ‘Sen çok gençsin, neden seni sadece çocukları alıp bırakırken görüyoruz?’ diye sordu. Her şeyi anlattım. Daha fazla katlanamıyordum, sanki dayanacak gücüm kalmamıştı. Bir şeyler yapmalıydım yoksa ölecektim. Yönetici, ‘Ben bir şey yapamam. Hikayen akla hayale sığmaz, kimse sana inanmayacaktır. Şimdi git, o evde olmadığında gel benimle yemek ye’ dedi. Dediğini yaptım. O yönetici kadın gidip polise anlattı sonra. Başka bir gün, polis kapıya dayandı ve ben artık oradan kaçabildim. Önce karakolda tutuldum sonra bir koruyucu ailenin yanına yerleştirildim.

Şikayetçi olmaya ne zaman karar verdin?
Comité Contre L’esclavage Modern’e (Modern Köleliğe Karşı Komite) getirildiğim gün. Yaklaşık 60 kişi vardı ve hepsinin korkunç hikayeleri vardı. Genç kızlar; tecavüze uğramış, dövülmüş... Çok kötü koşullar altında kürtaja maruz kalmış ve karşı geldiklerinden bodrum katlarda bağlandıkları için ellerinde yaralar vardı. Diğerleri patronlarına itaat etmediklerinden kızgın tabakalarla yakılmışlar.
O gün yalnız olmadığımı ve sessiz kalamayacağımı fark ettim. Oradaki toplantı sona erdiğinde, bana kötü davrananlar hakkında şikayetçi oldum. Çünkü onların bunu yapmaya hakkı yoktu, çünkü bunun sona ermesi gerekiyordu. Modern Köleliğe Karşı Komite’nin desteğini alıyorum.

Sonra ne oldu?
Polis beni Fransa’ya getiren Simone’u aradı ama bulamadı. Ailemi görmeye gittim ve benim gibi onlar da kandırılmış. Simone’a beni sorduklarında, benim kaçtığımı ve nerede olduğumu bilmediğini söylemiş. Diğer aileyse, kadın ve kocası önce 10 yıl hapis cezasına ve 10 bin Euro para cezasına çarptırıldı.

Mahkemede ne oldu?
Davam çabuk geldi. Sanki ben canavarmışım, sanki bana kötü davranılmasından ben sorumluymuşum gibi algılanıyordum. Ama bu beni korkutmadı, çünkü ben doğruyu söylüyordum, karşı tarafsa neler yaşandığını bana nasıl davrandıklarını anlatamıyorlardı bile. Bu bana güç verdi. Şimdi roller tersine döndü. ‘Şimdi kendim için konuşuyorum, durumları ne olursa olsun bütün o genç kadınlar için, seslerini duyuramayanlar için, varolanlar ve saygı duyulmayı hak edenler, yaşama hakkı olanlar için konuşuyorum’ dedim kendi kendime.

* 50forfreedom.org sitesinde yayınlanan bu röportajı İngilizde’den Lili Can çevirdi




MODERN KÖLELİĞE KARŞI KOMİTE NE YAPIYOR?
Comité Contre L’esclavage Modern (Modern Köleliğe Karşı Komite) Fransa’da evde köle gibi tutulan ve zorla çalıştırılan kişilere yardım eder. Kurulduğundan bu yana Fransa’da çoğu kadın 500’ün üzerinde kişiye destek oldu. Aynı zamanda Fransa, Avrupa ve Birleşmiş Milletler’de insan kaçakçılığına karşı da savaş veriyor. Kurumun avukatları davalarda kurbanların suç, çalışma ve sivil hukukundan faydalanmaları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaları için gönüllü avukatlık yapmakta. Yardım ettiği insanlara barınma, tıbbi ve psikolojik yardım olanakları sağlıyor ve sosyal destek ve eğitim hizmeti sunuyor. Komite bu insanların Fransız makam, konsolosluk ve diğer kamu yetkilileri ile görüşmelerinde yardımcı oluyor.