‘Önce evlerimiz yıkıldı, hayallerimiz yıkıldı, TYP'ye sığınıp çalıştık çocuklarımıza ekmek götürelim dedik, onu da aldılar elimizden.’
2024 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ilk Güney Koreli ve ilk Asyalı kadın yazar olan Han Kang’ı ve onun Türkçe’ye çevrilen kitaplarından ikisini tanıtmak istiyorum.
KÇP süreci, 1 Ağustos’ta başlayacak kamu emekçilerinin ve eylülde başlayacak metal işçilerinin TİS görüşmeleri, açısından tüm işçi sınıfının ortak sınıf mücadelesi için bir prova niteliğinde!
Evet o derin değersizlik ve çaresizlik duygusu ağır bir yok olma isteği getiriyor. Ama o küçük çocuklar aynı zamanda çok güçlü, bunu kendimden benzeri hikayeleri olan kız kardeşlerimden biliyorum.
25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü olduğunu öğrendiğinde kadınlar, fabrikalarda yaşadıkları mobbingi ve çevrelerindeki kadınların yaşadıklarını anlatmaya başlıyor.
Tüm kazaların yüzde 41’i evlerde yaşanıyor. Bunların yüzde 26’sı evin içinde yürürken, yüzde 25’i ise oyun oynarken gerçekleşiyor. Kazalardan en çok kadınlar, çocuklar ve yaşlılar etkileniyor.
Son dönemde tüm Türkiye’de yaygınlaşan madde bağımlılığı ve satıcılığı Diyarbakır’da da oldukça yaygınlaşmış durumda. Özellikle Bağlar, Sur ve Ben u Sen’de.
Farklı şehir ve üniversitelerden genç kadınlar bulundukları alanlardan kadınların yaşamlarına dair gözlemlerini aktarıyorlar.
Suriye'den Türkiye'ye savaş nedeniyle gelen mülteci bir kadın Hedil. Çocuklarını arkasında bırakmış. O da zorluklar yaşıyor Türkiye'de, ama bütün zorluklara annesi ve kız kardeşleriyle göğüs geriyor.
Ulaşımdan olmayan parklara ve kreşlere, uyuşturucu sorunundan şiddete kadar birçok sorunla boğuşuyor kadınlar. İnsan düşünüyor, ‘Belediye bu sorunları çözemiyorsa ne yapıyor elindeki bütçeyle?’ diye.
Katranlık Mahallesi Derneği Kadın Kolları, Ekmek ve Gül’ün çağrısını yaptığı Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz kampanyasına destek veriyor.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin güç kattığı kadınlardan Sevgi’nin dernekle ilgili fikri çalışmalara katıldığı ve görev aldığı zaman değişmiş. Değişen neydi, Sevgi’nin kaleminden okuyun.
Uzun yıllar boyunca zorlu bir hayatı ve çocuğunun sorumluluğunu tek başına yüklenip, boşanma sürecinde şiddet riski yüzünden nafaka alamayan bir kadının isyanı…
Myanmarlı işverenler iş kanunlarını göz ardı ediyor ve hamile kadınların sağlığını tehlikeye atıyorlar.
Bursalı kadınlar canlı yayında gündemi ve referandumu konuşuyor. Siz de sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla sohbetimize ortak olabilirsiniz...
‘Hayatımın özeti; geçim sıkıntısı ve iki çocuk’ diyor İzmir’de bir hastanede temizlik işçisi bir okurumuz. Kendi ayakları üzerinde durma çabasını ve yaşadıklarını anlatıyor.
TİS sürecinde olan sağlık işçileri sendikalarından dertli. Ek ödemelerdeki adaletsizlik ve eksik elemanla çalışma en büyük sorunlar.
Bütçe işçi ve emekçi kadınlar açısından daha fazla sefalet anlamına gelirken onların emeğini sömürerek kendisini var eden sermaye için servet vadediyor.
‘Annelerin gözyaşının, çocukların açlığının normalleştirildiği bu düzene razı değilim, razı olmayacağım. Ekmek de bizim, gül de bizim.’
Karamsarlığın etrafımızı sardığı bugünlerde başka türlü ‘aydınlık’ bir geleceği hayal etmek ve aydınlığı nasıl inşa edeceğimizi geçmişten gelip geleceğe ışık tutan bir deneyim üzerinden tartışalım…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















