8 Mart’a giderken kalkın ayağa kadınlar...
'Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Adalet terazisi, kadını da eşit tartsın istiyoruz. Nitekim, adalet terazisini elinde tutan heykel de bir kadın değil mi?'

8 Mart yaklaşırken, bizim de söyleyecek sözümüz var elbet. Kadınlarla ilgili kararları, her ne kadar erkekler almaya alışık olsa da onlara “Dur” deme zamanı geldi de geçiyor.

Kadınlar hayatın her alanında yardımcı, yedek, “Şöyle kenarda süs niyetine dur, lazım olursan” muamelesi görüyorlar. Siyasette de “Bak bizim kadın adaylarımız da var!” diyorlar. İşte o “da”dan inciniyoruz. Ayrımcılık değil mi bu?

İşyerlerinde hakarete, tacize, tecavüze uğrayan, ses çıkarttıkların da işinden olan kadınlar... Erkekle aynı işi yapıp, düşük ücrete mahkûm edilen, hamile kaldığında işten çıkarılan, çocuğu hastalandığında izin alamayanlar... Her ay adet sancısı çekerek işe giden ve aynı çalışma performansı beklenen kadınlar! Oysa bazı ülkelerde kadınlara regl izni veriliyor. Bizim ülkemizde neden olmasın? Biz bunu yıkmalı ve adet izninin yasal olmasını sağlamalıyız. Kadınlar, kadınlığından utanmamalı, utandırılmamalı!

Biz kadınlardan ne istiyorsunuz? Ne yapalım, bizi kendi halimize bırakmanız için? Ana oluyoruz, deyim yerindeyse saçımızı süpürge ediyoruz, ömrümüzü feda ediyoruz. Yeri geliyor eş oluyoruz, kocalarımızın keyfini, kendi isteklerimizin önüne koyuyoruz. Bacı oluyoruz, kardeşlerimize yarenlik ediyoruz. Evlat oluyoruz, anamıza, babamıza biz bakıyoruz ölene dek!

İktidar da diliyle kadınları yaftalamaya devam ediyor. Sadece kadınları değil, çocukları da hedef alıyorlar. Adalet Bakanının “Çocuğun rızası var!”, Aile Bakanının “Bir kereden, bir şey olmaz!” demesi... Daha saymakla bitiremeyeceğimiz onlarcası...

Şimdi de gözlerini 6284’e diktiler. Kadının nafaka hakkını da gasp etme peşindeler. İstiyorlar ki, kadınlar boşanmasın, her türlü eziyeti çekip, susup otursun. Kadınların tüm kazanımlarını, yerle yeksan etmeye çalışıyorlar, hukuksuz bir şekilde.

GÜCÜMÜZÜ ARTIK GÖRMELİYİZ

Peki, sadece yakınıp, isyanımızı mı yansıtmalıyız? Yoksa artık, taşın altına elimizi mi koymalıyız? Bir kere, kadın haklarını en çok kadınlar konuşmalı ve taleplerini kadınlar dile getirmeli! Sadece, seçim zamanlarında oy devşirmek adına biz kadınları hiçbir siyasi gücün kullanmasına izin vermemeliyiz. Kuru lafa boyun eğmemeli, somut çözümler talep etmeliyiz! Biz, toplumun yarısıyız ve diğer yarısını da var edeniz! Biz kadınlar, var olan haklarımızı asla teslim etmeyeceğiz ve erkekle toplumda yan yana durarak yerimizi koruyacağız. Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Adalet terazisi, kadını da eşit tartsın istiyoruz. Nitekim, adalet terazisini elinde tutan heykel de bir kadın değil mi?

Fotoğraf: Ekmek ve Gül