Farklı fakültelerde dertler farklı ama çok da ortak!
İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü farklı fakültelerden kadınlarla toplaştı, sohbetlerden öne çıkanlar ise bölümlere göre özgünleşse de aslında bir o kadar da ortak.

Ülkede günden güne artan ekonomik kriz ve yoksulluğun etkilediği önemli kesimlerden biri de öğrenciler. Geçtiğimiz seneden bu yana defalarca altını çizdiğimiz noktalardan biri arkadaşlarımızın bu sene daha fazla çalışmaya ihtiyacı olduğu. Sigortasız, güvencesiz çalışma koşulları ve patron zorbalığıyla birlikte kadın arkadaşlarımız fiziksel tacize, mobbinge ve şiddete maruz kalıyorlar. Dolasıyla bu sene yaptığımız buluşmalarda emek sömürüsü ve okurken çalışmanın zorluklarını daha fazla konuşuyoruz.

Zorlu çalışma koşullarına dair, “3 farklı kafede çalışıyorum ancak yetiyor”, “Derslere giremiyorum, ek mesaiye kalmam lazım”, “Çalışmaktan hiçbir sosyal aktiviteye katılamıyorum, hatta kulübün etkinliklerini bile kaçırıyorum” gibi sözleri fazlaca duyar olduk. Zam yağmurunun durmadığı bu süreçte sigortasız günde 10 saat çalışan ama asgari ücretin yarısını alan arkadaşlarımız bile var!

MÜHENDİSLİK: BİZDEN KABA VE SERT OLMAMIZ BEKLENİYOR!

Farklı fakültelerden arkadaşlarla sürdürdüğümüz tartışmalarda, mühendislik fakültesindekiler karşılaştıkları zorluklardan ve iş olanaklarının ne olduğundan-olmadığından bahsediyor.

Endüstri Mühendisliği öğrencisi Sinem, “Derslerde herhangi bir başarısızlıkta kadınlara ‘Zaten senden mühendis olmaz. Bu işler zor’ denilmesi çok olağan bir durum. Ama erkek öğrencilere cinsiyetleri üzerinden bir serzeniş yapılmıyor” diyerek eğitim hayatında kadın öğrencilerin yaşadığı “olağanlaşan” ayrımcılığı anlatıyor. Mezun olduktan sonra da eğer yurt dışında okumadıysan, tanıdığın yoksa insan kaynakları, halkla ilişkiler alanlarına yönlendiriliyorsun. Yani kendi alanında iş bulamıyorsun.

İnşaat Mühendisliği öğrencisi Aleyna ise, “Bu mesleği neden okuduğumuzu sürekli açıklar hale düşüyoruz. Ben şu an şantiye ve ofis stajı yapıyorum. Şantiyede kadın olduğun için seni çok fazla ciddiye almıyorlar, bu sefer toplumun dayattığı ‘erkeksi’, sert ve kaba bir role bürünmen lazım, ben bunu istemiyorum” diye konuşuyor.

EĞİTİM: ARTIK GARANTİ MESLEK DİYE BİR ŞEY YOK!

Eğitim Fakültesi’nden Ece ise kamu-özel ayrımının kendinde yarattığı kaygılardan şöyle bahsediyor: “Kamu ve özel sektör ayrımı bizi en çok zorlayan şeylerden biri. Özel okullar ve dershanelerde çalışan öğretmenler uzun saatler çok az maaşa çalışıyorlar. Kamuda çalışmak elbet daha kolay ama atanması oldukça zor. Ne kadar çalışırsan çalış, akademik kariyer yaptığında bile, artık garanti mesleğin var diyemezsin. Son zamanlarda özel okul olan Nişantaşı Üniversitesi’nde yaşanan keyfi işten çıkarmalar bu mesleğe ve özel sektörün hiçbir işine garanti gözüyle bakmamamız gerektiğini gösteriyor.”

SAĞLIK: ATAMA ÇOK AZ, ÖZEL SEKTÖRE MAHKUMUZ
Sağlık alanında okuyan İlayda da kamu ve özel ayrımında yaşanan sorunlardan yakınıyor: “Özel hastanede çalışanlarla sohbet ettiğimde haftanın 6 günü çalışıyorlar. Sabah 7’de gelip gece 12’ye kadar hastanede oluyorlar ve asgari ücret alıyorlar. Çarpıcı bir örnek vereceğim. 30 iş gününde 60 saat fazla mesai yapıp 1 lira bile mesai ücreti almayan bir arkadaşım var. Yeni işe alınan bir sağlık emekçisi bu sömürülere daha fazla maruz kalıyor. Atamalar oldukça az ve kamuda iş bulmak bu yüzden oldukça zahmetli. Onun için özel sektörün acımasızlığıyla karşı karşıya kalacağımı bilmek beni çok kaygılandırıyor.”
Farklı bölümlerden arkadaşların söylediklerinin hepsini aktarmak keşke mümkün olsaydı. Ancak sorunlar özgünlüğüyle birlikte ortaklaşıyor. Birçok arkadaşımızın ortaklaştığı ve yakındığı şeylerden biri özel sektör, okurken çalışmak, mezun olduktan sonra iş bulma çabası… Tüm bunları tartışırken mücadele ve umudun var olduğunu hep biliyoruz.

Görsel: Freepik

İlgili haberler
İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü: Eşit ve özgür bir...

Üniversitelerin topluluk ve kulüplerinin oryantasyon haftasında stant açan İstanbul Aydın Üniversite...

İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübünün dergisi yayımlan...

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübünün 'Hayatın Sesi' bülteni yayımlandı.

İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü: ‘Özgün mücadele bi...

Yaptığı çalışmalar, üniversitede kurduğu dayanışma ağı, varlığının üyesi olmayan üniversiteli genç k...