Güvenli mi kampüs? Keşke!
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri genç kadınların güvenli kampüs talebini dile getirdi…

Ekonomik kriz artan işsizlik kadınları gitgide daha fazla şiddet sarmalının içine alırken Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri ile genç kadınların problemlerini ve güvenli kampüs talebini konuştuk.

Psikoloji bölümü öğrencisi Gül “Yurt merkeze çok uzak ve yurda gelene kadar çoğu öğrenci inmiş oluyor. Tek başıma otobüste kalmaktan bile tedirgin oluyorum, çoğu zaman sona kalmamak için önceki duraklarda inmeyi tercih ediyorum. Bu bile güvende olmadığımızın bir göstergesi” diyor ve çözümün kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarındaki cezasızlığın son bulması olduğunu dile getiriyor. Gül bunun da tamamıyla mücadeleyle paralel gelişeceği fikrinde.

‘SENELERDİR SORUN AYNI, ÇÖZÜM YOK’

Psikoloji Bölümü öğrencisi Rabia ise “Bingöl’de yurdu basıp kadınları taciz eden erkeklerin karşısında ne gibi önlemler alındı? Yurtlarımızda hiçbir önlem alınmadı. Özellikle akşam saatlerinde yurda tedirgin bir şekilde dönüyoruz. Oturduğumuz yerden bile bir sürü felaket senaryosu kuruyoruz. Özellikle ışıklandırmanın yetersiz. sorun bir an önce çözülmeli. Senelerdir aynı sorunlar dile getiriliyor, çözüm yok! Çözümü hep beraber dile getirerek sağlayabiliriz” diye konuşuyor.

‘HERKESE KARŞI TEDİRGİN VE TEMKİNLİYİZ’

Diş hekimliği öğrencisi Kübra yurtta kalmıyor ancak akademi içerisindeki taciz olayları onu tedirgin ediyor: “Staj sorumlumuzdan hocalarımıza kadar tedirginlikle yaklaşmak zorunda kalıyoruz. ‘Bana ne demek istedi? Acaba beni yanlış anlar mı?’ diye düşünüyoruz ve buna göre kendimizi şekillendiriyoruz. Halbuki böyle bir tedirginliğimiz olmasa belki de o kişiden bir sürü yeni şey öğrenip kendimizi geliştirebiliriz ama herkese karşı tedirgin olmadan duramıyoruz.” Öğrencilerin daha güvende hissetmeleri için öncelikle üniversitelerde etkin çalışan taciz önleme birimleri kurulması gerektiğini belirten Kübra, üniversite öğrencilerinin gerek seminerlerle gerek farklı etkinliklerle bilinçlendirilmesi ve hiçbir taciz olayının üstünün örtülmemesi gerektiğini ekliyor: “Tabii bu noktada yönetimden pek bir beklentimiz yok üniversiteli kadınlar birbirinden güç alarak bunların tamamını sağlayabilir ancak.”

‘DİLE GETİRME ÇABAMIZ BİLE ENGELLENİYOR’

Psikoloji öğrencisi Yıldız “Kampüste bir kadın yaşadığı tacizi dile getirmekten çekiniyor çünkü tacizciler cezasız kalıyor ve bunun kadın için daha ağır sonuçları oluyor. Her kadının kendini rahatça ve çekinmeden ifade edebileceği yaşadığı en ufak şiddeti rahatsız olduğu en ufak sorunu dile getirebileceği alanlar yaratılmalı ama üniversitemizde bu olanaklar sağlanmadığı gibi bu konuda bizlere destek olan hocalarımız baskılanıyor! Kadınların küçük çaplı bir araya geldiği, sorunlarını tartıştığı her alan hedef haline getiriliyor” diyerek üniversitede kadınların kendi sorunlarına kendilerinin de çözüm üretme çabasının engellenmeye çalışıldığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Akademideki dil cinsiyetçilikten arındırılmalı. Şiddet ve taciz olayları caydırıcı cezalarla sonuçlandırılmalı. Taciz önleme birimleri işlevli hale getirilmeli. Suç işlendikten sonra değil öncesinden önlemler alınmaya başlanmalı.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül