İrem Derici, Rihanna ve ‘Body Pozitivity’
“Evet konumuz içimizi yiyip bitiren (onu da yiyen ) şişmanlık veya onun gibi şeyler.”

İnsanlar şişmanlar ve yiyip yiyip kilo alamayanlar olarak ikiye ayrılıyor. Evet konumuz içimizi yiyip bitiren (onu da yiyen ) şişmanlık veya onun gibi şeyler.
Vardır şimdi içinizde şunları duymuş olan: ‘Zayıflasan yüzün çok güzel ama’; ‘Sen kilo mu aldın ya da verdin?’; ‘büyük beden’; ‘pofuduk’; ‘Yemeğin salçalısı kadının kalçalısı’. Unutmadan bir de şu var: ‘Şişmanlar komik olur’. Daha birçok şey sayabiliriz ama neyse.
Kulağa sıradan sözler gibi gelse de gayet rahatsız edici cümleler ve kelimeler bunlar. Kelimelerin gücünü önemseyin; yolda karşılaştığınız insana sırf laf olsun diye ‘Sen kilo mu aldın?’ demeyin. Ay valla gına geldi bana.

MEDYA: GÜZELLİK ALGISI İLE BİZİ AYRIŞTIRAN DÜŞMAN
Ülkemizi derinden sarsan zayıflıktan hastanelere düşen İrem Derici için üzüldük; ama niye o kadar zayıflamaya çalışıyor, niye bu kadarına gerek duyuyor, bunu da anlamaya çalışıtık. Dünyaca ünlü şarkıcı Rihanna, mis gibi ‘Kilolarımı seviyorum’ diyerek bağıra bağıra dolaşıyor ortalarda. Rihanna’yı bağrıma basıp örnek aldım, bu zayıflık algısını yıkmak için elinden geleni yapıyor. (I love you RiRi.)
Hemen size bu işi körükleyenin kim, ne olduğunu söylüyorum; tabii ki medya. Ama ondan öncesi de var. İnelim çocukluğumuza... Veriyorlar küçükken elimize iri memeli, ince belli, makyajlı barbileri, kızlar da onlar gibi olmayı hayal ediyor. Sonra hayaller tersine dönüyor.
Televizyon dizi ve filmlerinden de hiç kilolu başrol oyunucusu gördünüz mü. Hep komik, yan karakterler oluyor şişmanlar. (Kıyamam size. Ne çektiniz milleti güldürüceğim diye.) Başrol oyuncuları ise sanki annesinin karnından tüysüz ve fönlü doğmuş gibi.
Bir de magazin programları var, evde oturup “Bu yaz kim yakalandı kameralara selülitli” diye izlediğimiz.
Ve dergiler. Kadın dergisi adı altında sayfalarca ne kadar zayıf olmamız gerektiğini, kusurlarımızı ( kime göre ) nasıl saklamamız gerektiğini her sayı üst üste yazan dergiler var. (Sanki tek derdimiz buydu, kurban olan Ekmek ve Gül’e). Velhasıl kelam geçenlerde ona buna bakarken sosyal medyada bir kıza rastladım. (@berrague) Beden olumlama hareketini anlatıyor, ben de hemen kendimi olumlamak için sayfasına konuk oldum. Beden olumlama hareketi ne diyenlere anlatayım: Body psitivity olarak da bilinen beden olumlama hareketi medyada temsil edilmeyen veya ön yargılı yaklaşılan, standart kabul edilmeyen bedenlerin kendini ifade etmesi. Toplumdaki ideal vücut algısını yıkmak için oluşturulan bir hareket. Bu harekete bedeni üzerinden aşağılanmış herkes dahil olabiliyor. Dünya çapında kızlı erkekli destekleniyor. Ülkemizde ise bazı kesimler bu hareketi şişmanlığa teşvik olarak adlandırıyor, hareketin ön planında kadınlar var, dahil olan erkek sayısı az. Özetle demem o ki bedeninizi sevin. Beden olumlama hareketi umut veriyor, öz sevgiyi hatırlatıyor. Bir bakın siz de, belki kendinizi iyi hissedersiniz.

İlgili haberler
Kim demiş kilolu kadınlar dans edemez diye!

Gayet de dans edebilir efendim. Bakınız ‘Büyük Beden Hareketi’ adlı kadın dans grubu bunu çok da güz...

Şişmanım işte var mı diyeceğin?

Elbisesini çıkarıp mayoyla kalınca plajdaki herkes ona bakmayacak mıydı? Tüm insanlar kafalarını ona...


Sıradaki haber
Katil kim?