İşyeri kapanırsa kışın sonunu görmek zor!
Ankara Dikmen’de küçük bir çamaşır yıkama atölyesinde çalışan kadınlar yaşanan kriz nedeniyle iş yerlerinin kapanması endişesi içinde ne yapacaklarını kara kara düşünüyor.

Dikmen semti çalışan sayısının 10 kişiyi geçmediği atölyelerin bulunduğu kıpır kıpır ve biraz da büyükçe bir semt. Buradaki küçük atölyelerden biri olan çamaşır yıkama atölyesinde patron arabasıyla lokantalardan, pansiyonlardan, otellerden yıkanacak örtü, perde gibi şeyler topluyor, kadınlar ise yıkayıp, ütüleyip, paketliyorlar. İşlerin yarı yarıya düştüğünü, normal zamanda böyle duracak vakitlerinin olmadığını anlatarak başlıyorlar işçi kadınlar söze.  

‘BİR EVDE 10 KİŞİ YAŞIYORUZ, GEÇİNEMİYORUZ’

Zekiye, atölyede 4 kadın çalıştıklarını söylüyor. Çalışanlardan biri patronun eşi, diğer iki kadın ise Afganistan göçmeni. Göçmen olan kadınlardan biri evli, diğeri bekar genç bir kadın.

Göçmen kadınlardan Gül henüz 17 yaşında, durumunu şöyle özetliyor: “Ben Ulus’tan geliyorum buraya. Ailem 10 kişi. Babam hasta. Sadece ben ve ağabeyim çalışıyoruz. İş yerimizin kapanmamasını istiyoruz. Aldığımız ücret zaten yetmiyor. Zor geçiniyoruz. Buraya Afganistan’da Taliban’ın baskısı altında yaşamak istemediğimiz için geldik. Orada da işsizlik çok fazla. Burada iş daha çoktur dedik ama...” Diğer göçmen kadın Türkçeyi az biliyor. Eşi ile iki kişi olmalarına rağmen geçinemediklerini ifade ediyor sadece.

‘ÇOCUĞUM HASTA AMA HİÇBİR YARDIM ALAMADIK’

Diğer kadınlar çalışmaya devam ederken, Zekiye ile sohbete devam ediyoruz. Pandemi döneminde yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor: “Benim iki çocuğum var. Birisinin kronik hastalığı var. İlacına bazen para yetiştiremiyorum. Bazen de bulamıyorum. Glütensiz beslenmesi gerekiyor. Glütensiz yiyecekler çok pahalı. Eşim kadın kuaförü. Dört gündür siftah dahi yapamadan dükkanı kapatıyor. Pandemi dolayısıyla devletin esnaflara vadettiği yardıma başvurduk, geri dönüş alamadık. Yardım da yapılmadı. Çocuğumun bakımı için de defalarca başvurmama rağmen kimse yardımcı olmadı. Kaymakamlık artık telefonlarıma bile cevap vermiyor. İşim olmasaydı üç ay boyunca aç kalırdık.” Yardımların belirli kişilere yapıldığını düşünen Zekiye, yardımın açıkça AKP’lilere yapıldığını, dükkan komşularının bütün yardımlardan faydalandığını belirterek kendi dükkanlarının ve evlerinin kira olmasına rağmen bu yardımdan faydalanamadıklarını dile getiriyor. Büyükşehir Belediyesi’ne, İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yardım için birçok dilekçe yazmış, sesi duyurmak için çok uğraşmış ancak bir geri dönüş alamamış.

Çalıştıkları iş yerinin önümüzdeki ay kapanma ihtimali olduğunu söylüyor kadınlar. İlerleyen süreçte bu noktaya gelip kepenk indirecek daha çok esnafın olacağı, işsizliğin ve geçim sıkıntısının daha da yakıcı hale geleceğini ön görmek mümkün. Durum böyleyken bizi umutsuzluktan, bunalımdan, üstümüze yüklenen krizin yükünden kurtaracak tek şey işçi ve emekçi kadınlar olarak yan yana gelip mücadele etmek.


İlgili haberler
Maaş alamama, işsizlik, sigortasız, yarı ücrete ça...

Pandemi öncesine oranla Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğine yardım talebiyle daha fazla başvura...

Ev eşyasını satan, çocuğunu okuldan alıp sanayiye...

Ankara Etimesgut’ta kadınlar pandemiyle ağırlaşan ekonomik koşullara eğitimdeki korkunç tablo ekleni...

İşçinin mağduriyetinden faydalanmayı çok iyi biliy...

‘Çoğu zaman gece vardiyasından çıkıp hastaneye gidiyor sonrasında hiç uyumadan tekrar işe geliyorum....