Keda jinan helale*
Van’ın en işlek caddesinde mor zemin üstüne beyaz harflerle Kadın Emeği yazılı bir tabela göze çarpıyor. Burası iki kadının emeği, dayanışması ve gücünün dört duvarı!

“Keda jinan herame”Kürtçe’de “Kadın emeği haramdır” anlamına gelen eski bir söz. Kadının üretime katılmasını ve başkalarınca bu duruma destek olunmasını engellemek için sık olmasa da hala kullanıyor. Şimdi sizleri bu söze karşı cevap niteliğinde bir işletmeyle tanıştıracağız.Adı: Kadın Emeği. 

Van’ın işlek caddelerinden Milli Egemenlik Caddesi’nde insan ve araç kalabalığına rağmen gözünüze mor zemin üstüne beyaz harflerle Kadın Emeği yazılı bir tabela çarpıyor. Burası iki kadın tarafından işletilen, hem ev yemekleri hem de reçel, turşu gibi el emeği ürünler yapıp satan bir işletme. Dükkânın kapısından girdiğimizde iki kadınla birlikte bizi oklavayla açılıp dükkânın dört bir yanına serilmiş erişte yufkaları karşılıyor.

45 yaşındaki Sönmez, Kadın Emeği’nin fikir sahibi. Kadın Emeğini işletmeye başlamadan, kooperatif yönetiminde yer almış daha önce. Kooperatifleri kapatılınca oradaki kadınların da bu işletmeye evlerinden ürünler hazırlayarak destek olmalarını sağladıklarını söylüyor. “Benim de dört çocuğum var. Çoluk çocuğundan dolayı evinden çıkamayan kadın arkadaşlarımız var. Burası sayesinde birbirimize destek olmuş oluyoruz. İş konusunda sıkıştığımız zamanlarda buraya da gelip bize yardımcı oluyorlar” diye ekliyor.

KAYYUM KOOPERATİFİ KAPATTI KADINLAR DAYANIŞMANIN BAŞKA YOLUNU BULDU

“Daha öncesinde evde el sanatlarıyla da uğraşıyordum. Ben her zaman bir kadının kendi ayakları üzerinde durması gerektiğinin taraftarıyım. Bu tarz işleri evde yaparken kooperatif teklifi gelince orada çalışmaya başladım. Kooperatifteki kadın sayısı yeterli olunca kendimi biraz geri çekip kantin tuttum ve iki sene kantin işlettim. Ardından belediye meclis üyeliği teklifi geldi. Son yerel seçimlerde meclis üyesi seçildim. Belediyeye kayyumun gelmesiyle birlikte kapı dışarı edildik” diyorSönmez yüzünde manalı bir gülüşle. Belediyeye atanan kayyumun yaptığı ilk işlerden biri kooperatifleri kapatmak olmuş. 2015 yılında açılan BİKAD-KOOP, on üç kadın sayesinde görünür hale gelmesine rağmen kayyum tarafından birkaç ay önce feshedildi.

Kooperatif kapandıktan sonra kadınların ne yaptığını sorduğumuzda “Şu an evlerindeler ama o arkadaşlar arasında el sanatları ve terzilikle uğraşan kadın arkadaşlar var. Bunlarla ilgili de bir yer açabileceğimiz fikrini onlarla paylaştım eğer kabul ederlerse güzel işler yapıp kadın emeğini daha görünür hale getiririz.” diyor. Fikri de enerjisi de bol bir kadın yani Sönmez. Kendi deyimiyle “oturmayı hiç sevmiyor.”

BİRBİRİNE CESARET VEREN KADINLAR

Kadın Emeğinin diğer emekçisi de Ayşe.İki çocuğu olan Ayşe daha önce halk eğitimde makine işinde usta öğreticiymiş ancak çocuklar olunca işi bırakmak zorunda kalmış. Daha önce içli köfte yapıp sattığını ama erişte ve mantıyı bu işletmeyle birlikte yapmaya başladığını söylüyor. “Yorucu ama güzel ve zevkli bir iş yapıyoruz. Hem kendimiz burada zaman geçiriyoruz hem de arkadaşlarımıza destek oluyoruz. Sönmez fikri bana açtığında yorulurum düşüncesiyle çok sıcak bakmadım ama bu işe tek başına girişeceğini söyleyince onu yalnız bırakmak istemedim” diyor.

Ayşe’nin “Kadınlar birbirlerini gördükçe cesaretleniyor. Mesela kadın şoför görünce ondan cesaret alıp ben de yapabilirim diye düşünüyorum. Kadınların önü açılsa yapamayacağı hiçbir şey yoktur” sözünü Sönmez tamamlıyor: “Buralarda ‘Kedajinanherame’ derler. Bizi bile çocukken bu sözlerle büyüttüler. Ama benim şu yaptığım işi hiçbir erkek benim gibi yapamaz. Zamanında erkekler kazamadı diye yedi metrelik kuyu bile kazdım.” Gülüşüyoruz bu sözler üzerine.

*Kadın emeği helaldir.


SİZ YAPAMAZSINIZ DİYENLERE İNAT!

“Burada iki kişi olabiliriz ama birçok kadın arkadaşla çalışıyoruz” diyerek ürettikleri ürünler hakkında bilgi veriyorlar. Erişte, salça, reçeller, içli köfte, mantı, yaprak diğer kadınlarla birlikte dayanışma örerek üretimini yaptıkları ürünler arasında.Dükkanı ilk açtıklarında iki kürsü ve bir masadan başka hiçbir şeyleri yokmuş. Ürettikçe kendi eşyalarını kendileri almışlar. “Eşlerimizden dahi beş kuruş destek almadık” diye de vurguluyorlar.“Bizi görüp cesaret alan kadınlar oluyor. Mesela Antalya’daki akrabalarım bizi örnek gösterirken eşleri onlara dönüp ‘Siz yapamazsınız!’demiş. Bizse onlara daha iyisini yapabileceklerini söylüyoruz.”

Burayı açalı 6-7 ay gibi kısa bir süre olmasına rağmen ürettikleri ürünlere olan ilgi de iyi. Sönmez özellikle içli köftelerini ve mantılarını kafeteryaların çok beğendiğini söylüyor. “Şu an turşu zamanı, biliyorsunuz Van’ın kışı uzun sürüyor” diye de ekliyor.

MALA ME XERAKIR
Pandemi, ekonomik sıkıntılar, esnafın durumu… Laf buraya gelince Sönmez yine Kürtçe bir cümleyle karşılık veriyor: Mala me xerakir (Evimiz yıkıldı).
“Geçen senelerde ürünlerimizi çok daha uyguna veriyorduk. Ama bu sene öyle değil. İnsanlar neden böyle diye tepki gösteriyor ama ben geçen sene çileğin kilosunu 5 TL’ye alırken bu sene 15 TL’ye alıyorum. Geçen yıl reçelin kavanozunu 30 TL’ye satarken bu yıl 40-50 TL’ye satmam lazım ki bize kar kalsın. Örneğin biz 60 TL elektrik faturası öderdik ama dün fatura 175 TL geldi. Faturayı kesen kişiye ‘Bu iki ayın faturası, sen en iyisi iki ayda bir gel’diyerek güldüm. Şu anda fakir daha fakir, zengin de daha zengin oldu. Mesela market zincirleri zehirli mantar gibi türeyip duruyor. Gençlerimiz üniversite mezunu olmasına rağmen iş bulamıyorlar. Özellikle kadın öğrenciler yanımıza gelip ‘Abla eleman lazım mı?’ diye soruyor. Burası da çok küçük olduğu için şimdilik bu taleplerini karşılayamıyoruz. Pandemidekapalı olmamıza rağmen buranın kirasını ödemek zorunda kaldık. Müşterilerimiz için ürünlerimizi evde yapmaya devam ettik. Hem evin işini hem de buranın işini aynı anda yürütmek zorunda kaldık” diyor.


İlgili haberler
Iraklı mülteci kadınlar: ‘Burada yaşamak çok zor’

‘Ölmemek için buralara geldik. Ama insanların bizi böyle aşağılamaları zor. Bize hep kötü bakıyorlar...

Kaz Dağları’nı korumaya yemin vermiş Naide

Kaz Dağları mücadelesinin en öndeki neferlerinden biri; Naide. “Bu su, bu dağlar, bu köyler bizim ge...

Çaresizim sanmıştım, kadınlar varmış…

Çocukları istismar edilen B.K. ‘Şimdi buradan kendini yalnız, çaresiz hisseden korkan, pes etmek üze...