Koronalı günlerde bir alonun ucundaki dertler
‘Konuşmaya ve dayanışmaya çok ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz. Evet dertler çok, ama yine de konuşmaktan, dertlerimizi paylaşmaktan, dayanışmaktan vazgeçmeyelim.’

“Vay bacaksız vay, 1 liranın üzerine yüz binlerce sığacak kadar bücür başınla tüm dünyayı korkuttun” diyerek uyuyorum, uyanıyorum.

Kahvaltı hazırlarken “Bugün dostlarımla sanal dünyada değil de telefonla haberleşeyim” diye düşünüp kahvaltı sonrası tek tek başlıyorum aramaya...

Bir fabrikada işçi olan Çiçek’i arıyorum önce. İzne çıkarıldığını söylüyor, seviniyorum tam “Senelik izinlerimizden kullandırıyorlar” diyor. “Sence izin mi oluyor?” diye soruyorum, “İzin dinlenmedir. Bir yere çıkamıyoruz, kimseyle görüşmeyince açık cezaevi gibi oluyor” diyor. Karşılıklı gülüşüyoruz. Devam ediyor: “Açık havada en az birer metre aralıklarla ağaç dikme etkinlikleri yapılabilir. Aklıma şimdi geldi.” Hal hatır sonrası kapatıyoruz telefonu.

Bir özel okula engelli kadrosundan yeni işe giren Güllü komşumu arıyorum sonra. Ücretsiz izne çıkarmışlar onları da. “Beni geri çağırırlar ı diye endişe ediyorum. Bu işe çok sevinmiştim, çocuklarımın geleceği için önemli, bu işe ihtiyacım var biliyorsun” diyor o da. İzne çıkarken “Biz size haber verince işe başlarsınız” dediklerini de ekliyor.

Bir tatil köyünde şef olarak çalışan Esma’yı arıyorum bu sefer. “Virüsden nasıl etkilendiniz?” diye söze başlıyorum, bir soruyorum bin ‘ah’ işitiyorum. İzne çıkarılmışlar, bir de “Kendi rızamla ücretsiz izine ayrılıyorum” diye kağıt imzalatmışlar. “Ne yapacağım, kirama bir hafta kaldı, faturaların erteleneceğini söylüyorlar, sanki bize lütufmuş gibi sunuyorlar. Peki sonra nasıl ödeyeceğiz? Psikolojim çok kötü abla, bir sürü dertle baş başa kaldık. Hijyen de para; evde kalınca daha çok elektrik, su kullanıyorsun. Virüse karşı iyi beslenmeyi öneriyorlar. Gerçekten düşündükçe içim daralıyor. Ay Gül ablam seni de darladım, kusura bakma” diyor, onun o haline boğazım düğümleniyor.

Konuşmaya ve dayanışmaya çok ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz. Evet dertler çok, ama yine de konuşmaktan, dertlerimizi paylaşmaktan, dayanışmaktan vazgeçmeyelim diyorum.

İlgili haberler
Çalışmam yaşamamdan daha önemliymiş

Eğer ben bu ülkenin bir vatandaşıysam, bu ülkede çalışıyorsam, vergimi veriyorsam, benim yaşama hakk...

A101 çalışanı: Bizim sağlığımızı düşünen yok!

A101 markette çalışan bir kadın anlatıyor: ‘Ekstra performans harcamamızı bekliyorlar fakat bizim vi...

Çalışan kadınlar evdeki çocukları ne yapsın?

Ücretli izin talep eden işçi kadınlar çalışmak zorunda kalırken çocuklarını ya evde tek başlarına bı...