Şu asgari ücret meselesini çözebilir miyiz?
Bir işçi mahallesinden asgari ücret notları: ‘Biz bir ıspanaktan 3 yemek yapıyoruz. Yapraklarından börek, saplarından yemek, köklerinden mücver...’

Sizlerle paylaşacağım bu söyleşi Ankara’da merkeze uzak bir ilçeden, Yenikent’ten yazıldı. Yazıldı derken, komşularımla bir araya geldiğimizde kafalarımızın karışık olduğunu düşündüğümüzden bir de “Sizlerle söyleşelim bakalım, ne dersiniz” diyerek hep beraber yazdık. Mahallemiz organize sanayi bölgesine yakın, eşlerimiz çocuklarımız da buralarda çalışıyorlar. Konumuz asgari ücret!

ÜNİVERSİTE OKUYAN DA ASGARİ ÜCRETLİ
Çocukları okula ya da işe gönderdikten sonra babaanne telefon etti, “Bize gelin bi çay içelim” diye. Melahat hanım 10 yıl önce torunları bizi “Babaannem” diye tanıştırınca hepimizin babaannesi oldu. Babaannede toplaştık. Babaannenin bir kızı, bir oğlu var. Eşinden kalan emekli maaşı ile yalnız yaşıyor. İnsanın çalışıp kazandığı ücretle geçinememesi yani çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamamasının çok zor olduğunu söylüyor. Şimdilerde çocuklarını evlendirdiği için neredeyse şanslı hissediyor. “Asgari ücret mutlaka 2 bin lira olmalı. Asgari ücret istediğimiz kadar hatta daha da çok huzur istiyoruz” diyor. Huzursuzluğun insanların emekli olabileceği bir işi olmamasından ve asgari ücretin azlığından kaynaklandığı düşünüyor.
Güler abla ise Erzurumlu, 4 çocuklu bir kadın. Eşi emekli olunca, bir oğlu da üniversite kazanınca Ankara’ya taşınıyorlar. Çocuğunun üniversiteyi bitirdiğini, ama diğer kardeşleri gibi hep belediyelerin park bahçeler müdürlüğünde taşeron işçi olarak çalıştığını, eğer emekli olabilirse kendisini şanslı sayacağını söylüyor.

PIRLANTAYA VERGİ YOK ASGARİ ÜCRETE VAR
Komşumuz Gülşen hanım, Kars’tan eşinin rahatsızlığı nedeniyle Ankara’ya taşınmış. İki oğlunun Kars’ta kendi işyerleri varken burada asgari ücretle güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Gülşen hanımın torunlarına maddi desteği olsa da onların bir üniversiteye gidebileceğinden ümitsiz. Çocuklarının en çok asgari ücretten vergi alınmasından şikayet ettiğini, geçenlerde bir televizyon kanalında pırlanta satışından vergi alınmadığını duyduğunu ve çok üzüldüğünü söylüyor bize.
Diğer komşum Ankara’ya oğlunun yanına gelmiş Yozgat’tan. Oğlunun 5 çocuğu var. Diyor ki “Yiyecek ve giyecek pahalı olmasa biz geçinirdik, benim sattığım patikleri eve katkı olsun diye örüyorum. Yoksa yazın köye gidip çalışmasak imkanı yok geçinemeyiz.”

‘BİR ISPANAKTAN 3 ÇEŞİT YEMEK YAPIYORUZ’
Komşularımdan en genci Kızılcahamam’dan gelmiş. Oğlu, eşi, anne ve babasıyla yaşıyor. “Kızılcahamam’da karnımız doysaydı burada ne işimiz var” derken öfkeleniyor. Kendi babasının da asgari ücretli işçi olduğunu ama o zamanlar daha kolay geçinebildiklerini hatırlatıyor bize. “Biz bir ıspanaktan 3 yemek yapıyoruz. Yapraklarından börek, saplarından yemek, köklerinden mücver...” Bugünleri yarına aktarırken şu asgari ücret meselesini çözebilir miyiz? Ne dersiniz hanımlar?

İlgili haberler
Asgari ücret kadınları nasıl etkiliyor?

Hep erkek işçileri ilgilendiriyor gibi konuşulan asgari ücret çalışan ve hatta çalışmayan kadınları...

Bir asgari ücretle iki çocuk okutuyor

Asgari ücretli bir kadının yaşamını anlatalım: İki çocuk okutuyor, haftalık tatili unuttu, et almaya...

Asıl bizi bu yoksulluğa itenlerin eline diline dur...

Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücreti beğenmeyenlere ‘Ya eline diline dursun’ dedi. Asgari ücretle geç...