Yaşadığımız tacize çözüm ararken duvarla karşılaşıyoruz!
Üniversitemizde Tacizi Önleme Komisyonu yok, Kadın Araştırma Kulübü kurulması talebimiz reddedildi, yaşadığımız tacizi yönetime gidip söylemek istediğimizde resmen duvarla karşılaşıyoruz.

Üniversitemizde sürekli burun buruna kaldığımız tacize karşı hiçbir şeyin yapılmayışı yetmiyormuş gibi bir de öğretim üyelerinin tacizine karşı hak arayan öğrencilerin karşısında alaycı ve vurdumduymaz bir tavır sergileniyor. Üniversitemizde Tacizi Önleme Komisyonu yok, üstüne ‘Kadın Araştırma Kulübü’ kurulması talebimiz reddedildi, öğrenciler yaşadığı tacizi üniversite yönetimine gidip söylemek istediklerinde ise resmen kapı duvarla karşılaşıyorlar. Daha geçtiğimiz hafta İstanbul Üniversitesinde kadın öğrencileri taciz eden Atilla Girgin’in İstanbul Aydın Üniversitesinde de kendi öğrencilerini taciz edip aşağıladığı ortaya çıktı. Elbette öğrencilerin çözüm arayışı karşısında yönetimin “Hiçbir şey yapamazsınız, bir şey olmaz” diyerek öğrencilerin şikâyetlerini görmezden gelmesi de sürekli karşılaştığımız bir durum. Mimarlık öğrencisi Buket M.’nin yaşadıkları aslında okulumuzdaki durumu özetliyor. Buket, bilgisayar dersinde öğretim üyesinin derste kendisini fiziksel olarak taciz ettiğini, susmadığını ama birçok engelle karşılaştığını anlatıyor: “O an ne konuştuğumuzu bile hatırlamıyorum elim ayağım titriyordu, neye uğradığımı idrak edemiyordum, o da farkındaydı. Sonra kalktı gitti, ben de sınav kağıdını teslim etmeden dışarı çıktım. O anda yanımda oturan arkadaşım şahit olmuştu yaşanana. Uzun bir yazı yazdım okulun sayfalarına, hatta itiraf sayfalarına bile attım. Sadece bir kişi paylaştı. Bizim mimarlık grubuna attım, ben yazıyı attıktan sonra gruptan çıkarıldım. Beni gruptan çıkaran arkadaş ‘Sen suç duyurusunda bulunacaksın, şimdi Whatsaap’ta konuşulsa herkesi şahit olarak çağıracaklar, birçok arkadaşım olayın içinde olmak istemiyor’ dedi. Ama tanıdığım tanımadığım bir sürü insan da destek oldu. Çok fazla kadından ‘Daha önce benim de başıma gelmişti’ sözlerini duydum. Psikolojim çok bozulmuştu, okula gitmiyordum. Kendimi toparlar toplamaz okula gittim ve dilekçe verdim. Rektörlüğe gittim hatta dekan bile oradaydı. ‘Hocam daha önce de tacizler olmuş’ dedim. Sadece alaycı bir şekilde güldü bana. Rektörün avukatına yaşananları anlatırken rektör durdurarak ‘Bu kadarına gerek yok, dilekçeni ver biz değerlendireceğiz’ dedi. Tacizde bulunan hoca ‘Öğrenciler yapmış yapacağını’ diye alaycı bir ifadede bulunmuş. Şahit arkadaşım ısrarla ‘Ben gördüm’ dese de dekan ‘Hadi bakın hocanızı küstürdünüz, gidiyor’ diye cevap vermiş. Birkaç saat sonra ders programımızda hoca değişmişti. Ama hoca atıldı mı, atılmadı mı hiçbir bilgi verilmedi bize.”

‘BİRLİKTE HAREKET ETMELİYİZ’
Birçok öğrencinin bu durumla karşı karşıya olduğunu söylüyor Buket ve ekliyor: “Acaba hoca yakın bir davranışta bulunduğunda yakınlıktan mı bunu yapıyor yoksa başka amaçları mı var diye kestiremiyorsun. Tepki versen ‘geri kafalı’ derler, vermesen ‘Kendisi istiyor’ olur. Aynı olayı yaşayan birçok kadın daha vardı ama ‘Haydi beraber dilekçe verelim’ dediğimde korktular. Belki Kadın Araştırma Kulübü olsaydı beraber hareket edince başarabileceğimizi görecektik. Dayanışma oluşturabilirdik, kim bilir daha neler neler yaşanıyor ve haberimiz yok. Çünkü hep üstü kapalı kalmış olayların ve susturulmuş öğrenciler. Bu bizim birleşmemiz için çok önemli bir sebep. Buna karşı hareket edecek bir kulübün mücadelesini sırtlamalıyız ve birlikte hareket etmeliyiz.”

İlgili haberler
TYP kapsamında çalışan Sakine: Bizi her işveren ça...

İşverenin cebinden beş kuruş çıkmadan çalışıyoruz. Bu program sayesinde 9 aylık çalıştırıp, sonra çı...

Bakırköy Belediyesi işçileri ücrette eşitlik istiy...

Kimse çalışma koşullarından memnun değil. Daha iyisini vadeden bir belediye de yok, belediyeye karşı...

Van’dan bir ses yükseliyor: Susmak yok!

Van’dan 4 kadın sesleniyor bize. Bu 4 kadın memleketin halini de kadınların direncini de ortaya seri...