Diyarbakır'da TES-İş üyesi kadın işçiler, 2018 yılında getirilen kadro düzenlemesinde kapsam dışı kaldıklarını ifade etti. Döner sermaye çalışanı olarak 10 yıldan fazla süredir kamu kurumunda çalıştıklarını, iktidarın verdiği kadro sözünü tutmadığını dile getiren bir kadın işçi, “Hiçbiri sözünde durmadı. Bizler mağdur şekilde çalışıyoruz, aynı işi yaptığımız arkadaşlarımızla ciddi ücret farkımız var. Bu durum bizleri çok yıpratıyor. Bize sahip çıkan kimse yok” dedi. 

“ÖZLÜK HAKKI DİYE BİR ŞEYİMİZ YOK”

Başka bir kadın işçi ise yine ücret eşitsizliğine dikkat çekerek 9 yıldır kadro beklediğini söyledi. “Ne döner sermayede çalışan ne hizmet alımı olarak çalışan ne de taşeronda çalışan işçilere kadro verildi” diyen kadın işçi şöyle devam etti: “Eşlerimiz başka şehirlerde çalışıyor, bizler burada çocuklarımızlayız. Çok ciddi sıkıntılarımız var. Pandemi olur, deprem olur biz etkileniriz. Çok ciddi hukuksuzluklara maruz kalıyoruz. Taleplerimizin başında kadro geliyor bize kadro konusunda öncelik verilmesini istiyoruz. Özlük hakkı diye bir şey yok. Kurum içerisinde birim bile değiştiremiyoruz. Bizi duymazlıktan geliyorlar. CİMER’e yazdık, verdikleri cevap ‘İŞKUR üzerinden alım olursa sizi alırız’. Zaten alım olsa biz alınmış oluyoruz ki!”

“BAKICI ÜCRETİ ALDIĞIM MAAŞTAN FAZLA”

“En basiti bakıcının istediği para benim aldığım maaştan fazla” diyen bir başka kadın işçi de “Evi kira olmayan evli olmayan biri bile aldığımız ücretle geçinemez. 4 sene önce aldığım maaşla şu an oturduğum yerde kira da verirdim, aidat da verirdim, çocuğumun servis parasını da verirdim, bakıcı parasını da verirdim, taksit de öderdim. Şu an aldığım maaş çocuğumun bakım parasını karşılamıyor. Talebimiz insanca yaşamak” dedi. Kadın işçiler üniversite mezunu olduklarını ancak ücret eşitsizliğine maruz kaldıklarını ve gördükleri muamelenin insanca olmadığını belirtti.

“MÜHENDİSLİK İŞİ YAPMAMIZA RAĞMEN EK BİR ÜCRET ÖDENMİYOR”

DSİ 10. Bölge Müdürlüğünde hidrolog olarak çalışan başka bir işçi, kamu işçisinin şu an çok zor durumda olduğunu söyledi. “Ücretlerimiz neredeyse asgari ücret seviyesine geriledi, ciddi anlamda bir iyileştirme talep ediyoruz” diyen işçi şu sözlerle devam etti: “Yan haklarla bizleri refaha erdirecek teşvikler ve ödemeler bekliyoruz. Özellikle kamuda çalışan üniversite mezunu işçilerin önünün tamamen kesildiği bir durum var. Herhangi bir görevde yükselme ve ek bir ödeme adı altında mühendislik işi yapmamıza rağmen bir ücret ödenmiyor. İş riski primimiz çok düşük. Arazide yazın sıcağında, kışın soğuğunda görev yapıyoruz. Bir fiil aktif çalışıyoruz. Bununla alakalı taleplerimiz mevcut. Taşeronda çalışan arkadaşlarımızın kadroya geçirilmemesi konusunda büyük sıkıntılarımız var. Aynı odada çalışıyoruz. Aynı işi yapıyoruz. Ama birimiz kamu personeli, birimiz de taşeron olarak geçiyor. Burada bir iş barışı dengesizliği var. Bunların önüne geçilmesini talep ediyoruz. Belli bir kesim refah seviyesi yüksek biçimde yaşarken belli bir kesim de çok düşük seviyede yaşıyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Hem işçinin hem memurun refah düzeyinde ücret almasını istiyoruz.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül