Bayrampaşa’da polis şiddeti: Kürtçe müzik dinleyen aileye gözaltı, hamile kadına tekme
İstanbul Bayrampaşa’da bir aile Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle darp edilerek gözaltına alındı. Polis hamile bir kadını darp ederek erken doğum yapmasına sebep oldu.

Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle bir aile Bayrampaşa’da polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Polis, yedi aylık hamile kadının karnına tekme attı, 14 yaşındaki çocuğun yüzüne biber gazı sıktı. Hastaneye götürülmeyen hamile kadın, yaşadığı şiddet sonrası erken doğum yaptı. Anne ve bebeğin hayati tehlikesi sürüyor.

İstanbul Bayrampaşa’da, 13 Temmuz Pazar günü piknikten dönen 10 kişilik bir aile, araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle polisler tarafından darp edildi, biber gazına maruz bırakıldı ve gözaltına alındı. Polis tarafından tekmelenen, yüzüne biber gazı sıkılan ve gözaltına alınan hamile kadın, nezarethanede sancılanarak hastaneye kaldırıldı. Hamile kadın sezaryen ile erken doğum yaptı. Kadının yakınları yoğun bakımdaki anne ve bebeğin hayati tehlikeyle karşı karşıya olduklarını belirtti.

Kürtçe müzik dinleyen aileye işkence!

Olayla ilgili konuşan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Ali Çiçek, polis müdahalesinin orantısız ve hukuka aykırı olduğunu aktardı. Avukat Çiçek’in verdiği bilgilere göre olay, aile üyelerinin araç içinde Kürtçe bir şarkı olan “Şevko”yu dinledikleri sırada başladı. İddiaya göre, bir polis memuru aracın fotoğrafını çekti. Bunun üzerine araçtan inen bir aile üyesi, “Neden fotoğraf çekiyorsunuz? Zaten cezaları ödeyemiyoruz” dedi.

Çiçek, olayın herhangi bir saldırganlık içermediğini ve sadece iletişim kurma amacı taşıdığını belirtti. Ancak kısa süre içinde çok sayıda sivil polisin olay yerine geldiği, aile fertlerinin sert müdahaleye maruz kaldığı ve gözaltına alındığı ifade edildi. Müdahale sırasında biber gazı kullanıldığı, ailenin darp edildiğini anlatan Avukat Çiçek, aile üyelerinden birinin, sivil polislerin kimlik göstermeden kendisine saldırdığını ve polis olduklarını sonradan anladığını söylediğini aktardı.

Olay yerinin yakınında bir kafe bulunduğu ve güvenlik kamerası kayıtlarının olduğu belirten Avukat Çiçek, “Eğer olay müvekkillerin saldırısıyla başlasaydı polisler o görüntüleri mutlaka yayınlardı” dedi.

Karnına tekme yedi, karakolda doğumu başladı!

Çiçek, darp edilen kişilerin bir kısmının olay sırasında araya girmeye çalışan aile fertleri olduğunu belirterek, "Çocukların ablası olan hamile bir kadın, olayı ayırmaya çalışırken karnına tekme yedi. Tekme sonucu hem annenin hem de bebeğin sağlığı ciddi şekilde tehlikeye girdi" dedi.

Çiçek yedi aylık hamile olan kadının olay sırasında karın bölgesine aldığı darbeye ve sağlık durumunun kötü olduğunu belirtmesine rağmen gözaltına alındığının altını çizdi. Emniyette doğumu başlayan kadının daha sonra hastaneye sevk edildiğini aktaran Çiçek, bebeğin ,gelişimini henüz tamamlamamış olduğu için kuvözde tutulduğunu ve entübe edildiğini söyledi.

"Doktorlar, annenin hayatının da risk altında olduğunu, bu nedenle doğumun ertelenemeyeceğini söyledi" diyen Av. Çiçek, darbeden kaynaklı bebeğin beyninde hasar meydana gelmiş olabileceğini belirtti. "Çocuğun ileride engelli kalıp kalmayacağı şu an bilinmiyor" dedi.

Yoğun bakımdan yeni çıktı, ifade için baskı var

Olay sonrası kadının ailesiyle görüştüğünü belirten Av. Çiçek, annenin yoğun bakımdan henüz çıkmasına rağmen polislerin ifade almakta ısrarcı olduğunu söyledi. “Kadının durumu hâlâ kritik, buna rağmen bugün sabah babası beni aradı ve polislerin ifade için baskı yaptığını söyledi. Bu acele neden?” diye sordu.

Polise mukavemet yok yurttaşa işkence var!

Av. Çiçek, olayın polis tutanaklarında yer aldığı gibi “polise mukavemet, göreve direnme” değil, açık bir işkence vakası olduğunu belirtti. Gözaltına alınanlar arasında 14 yaşında bir çocuk, hamile bir kadın ve astım hastası bir kadının bulunduğunu söyleyen Av. Çiçek, yaşananları şöyle anlattı:

“Valilik açıklamasında ‘100 kişilik grup emniyete saldırdı’ diyor. Bu yalan. Emniyet önüne gelen insanlar sadece yakınlarının durumunu sordu. ‘Kürtçe müzik dinliyorlardı, ne oldu da hepsi gözaltına alındı, dayak yedi?’ diye sordu. Polis, bu sorular üzerine havaya üç-dört şarjör silah sıktı, kalabalığı dağıtmaya çalıştı ve birkaç kişiyi daha gözaltına aldı. Hatta yoldan geçerken ‘Ne oluyor burada?’ diye duran üç kişiyi bile gözaltına aldılar.” Gözaltına alınan üç kişiden birinin burnunun kırıldığını söyleyen Çiçek, bu kişilerin olayla hiçbir ilgisi olmadığını, sadece oradan geçtikleri sırada darp edilip alındıklarını ifade etti. 

“Toplam 13 kişi gözaltına alındı. Bunların üçü olayla hiç ilgisi olmayan sivil vatandaşlardı. Üç kişi yabancıydı, ifadeleri alınıp bırakıldılar. Geri kalanlar arasında üç kadın, bir kız çocuğu ve altı erkek vardı. Kız çocuğu 14 yaşındaydı, gözüne yumruk atıldı, biber gazı sıkıldı. Kıyafetleri kan içindeydi. Astım hastası bir kadını bırakmak zorunda kaldılar çünkü nefes alamıyordu. Diğer kadın hamileydi, doğum sancısı başladı, onun da gözaltı kararı kaldırıldı.”

Doktorlar darp izlerini görmedi

Av. Çiçek, hastane sürecinde doktorların darp izlerini raporlara geçirmediğini, gerçek dışı raporlar düzenlediğini aktardı. Özellikle yüzü gözü morarmış kız çocuğunun durumuna dikkat çeken Av. Çiçek doktorların bu izleri görmezden geldiğini belirtti. “Raporlara bakıyorsunuz, hiçbir şey yazmıyor. Yüzü gözü dağılmış insanlar var. Doktor hanıma açıkça söyledim: 'Bu çocuk darp edilmiş. Raporunu düzenlemezseniz hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım.' O zaman ancak yazdılar yüzünde şişlik olduğunu” ifadelerini kullandı.

“Polis hem darp etti hem mağdur oldu”

Av. Çiçek, raporlarda genellikle polislerin mağdur olarak gösterildiğine ve tanık olarak da yalnızca polislerin yer aldığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Vatandaşın yüzü parçalanmış ama raporda hiçbir şey yok. Öte yandan polislerin hepsi mağdur gibi sağlık raporu almış. Şikayetçi olan polis, tanık da polis."

Gözaltı sonrası araç içindeki muameleye de dikkat çeken Çiçek, üç sivil yurttaşın biber gazı sıkıldıktan sonra klimaları sıcak açılmış polis araçlarında 30-40 dakika bekletildiğini belirtti:

“Doktor muayenesindeyken çocuğun elindeki zaten kelepçe açılmıyor. Çocuk nefes alamıyorum diyor. Sırtı ezilmiş, kafasına darbe almış. Ağzına biber gazı sıkılmış. Bunlar hastaneye götürülüyor ama Yunus polis doktorun odasına girip ‘Bitirdik seni, çık’ deyip dışarı çıkarıyor. Doktor itiraz etmiyor, hiçbir şey kayda geçirmiyor. Bir polis, çocuğu ‘Bu daha başlangıç’ diyerek tecavüzle tehdit ediyor. Araçta tokat atıyor. Gözaltı aracına biber gazı sıkılıyor, polisler indikten sonra sıcak klima açılıyor. Yarım saat, bunları arabada bu şekilde bekletiyorlar. Sıcak klima, içeride biber gazıyla.”

Olayın ardından Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odası’na şikayette bulunacaklarını belirten Av. Çiçek, doktorların görevlerini tarafsız ve yasalara uygun biçimde yerine getirmediğini ifade etti: "Görevini layıkıyla yapmayan doktorlar hakkında gerekli başvuruları yapacağız. Tarafsız davranmayan, polisle iş birliği içinde çalışan sağlık personeli yeminine aykırı hareket etmektedir."

Darp edilen polisler olsaydı çoktan görüntüler servis edilirdi

Valiliğin “yüksek sesli müzik” iddiasını da değerlendiren Çiçek, bunun idari para cezası gerektiren bir durum olduğunu, hiçbir şekilde fiziksel şiddeti meşrulaştıramayacağını vurguladı: “Diyelim ki müzik çok yüksekti. Kırmızı ışıkta geçen araca ceza kesiliyor, dövülmüyor. Bu insanlar Kürtçe müzik dinledikleri için darp edildi. Bu bir işkence. İşin içinde ırkçılık da var, keyfiyet de var.”

Polisler tarafından hazırlanan tutanaklarda vatandaşların direndiği, küfrettiği ve bazı polis memurlarına "rüşvet teklif ettiği" gibi ifadeler yer aldığına dile getiren Av. Çiçek, bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu, kolluk güçlerinin klasikleşmiş bir senaryo uyguladığını dile getirdi.

Polis tutanaklarının tek taraflı tutulduğu, olayın asıl mağdurlarının yurttaşlar olduğu, ancak tutanaklarla bunun tersine çevrilmeye çalışıldığına dikkat çeken Av. Çiçek, “Olayın başından itibaren keyfi bir tutumla karşı karşıya kaldı. Kürtçe müzik dinlendiği gerekçesiyle hedef alındıklarını düşünüyoruz. Polislerin iddiaları gerçek dışıdır. Eğer darp edilen onlar olsaydı, çoktan kamuoyuna servis edilirdi. Oysa elimizde vatandaşların darp edildiğine dair görüntüler mevcut” dedi.

Görsel: ÖHD'nin yayınladığı videodan ekran alıntısı

İlgili haberler
Polis şiddeti: Müzisyen kadının enstrümanı bomba k...

İstanbul'da polis, Kadıköy metro girişinde kadın müzisyeni enstrümanına bomba kendisine de terörist...

Ayşe'nin cansız bedeni valizde bulundu: Eski polis...

İstanbul Eyüpsultan'da 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın cansız bedeni valizin içeris...

Polisten genç kadınlara cop yumruk, cihatçılara ri...

Emek Partisi Milletvekili ve yayın kurulu üyemiz Sevda Karaca, eylemlerde genç kadınlara hiçbir sebe...