Biraz çorba biraz sohbet: ‘Asgari ücret bile almıyorum ki’
İstanbul’un İkitelli semtinde Halime ile çay çorba içerken hayatı, geçimi, seçimi konuşuyoruz.

Her sene yılbaşı yaklaşınca işçilerin, emekçilerin, asgari ücretli herkesin gündemi asgari ücret oluyor. Asgari ücret 8 bin 506 lira olarak açıklandıktan sonra İstanbul’da tekstil atölyelerinin yoğun olduğu mahalle, İkitelli’yi geziyoruz.

Yemek yemek için girdiğimiz bir lokantada Halime, yemek arasına çıkmış çorbasını içiyordu. Halime’nin 3 çocuğu var. Biri erkek ikisi kız. Erkek olan çocuğu Halime eşinden boşandığı için onunla artık görüşmüyor. Bir kızı evli, diğer kızı Eskişehir’de öğrenci. Halime bakıyormuş kızına. Babaları yıllardır kızlarını hiç aramamış, sormamış bile. Tek sırtlanmış bu hayatın yükünü Halime. Yakınıyor sürekli pahalılıktan, şundan bundan. “Halime asgari ücret 8500 oldu ne düşünüyorsun?” diye soruyorum ona. “Ben haftanın 6 günü bu lokantada çalışıyorum. Günlük 200 TL alıyorum, bunu aylık hesaplayınca zaten bir önceki asgari ücretin altında bir ücret oluyor. Şimdi ne kadar zam yapsalar da ben 8 bin 500’ü bile alamayacağım. Ama gelecek olan zamlardan da nasibimi alacağım. Şimdi abimle kalıyoruz onunla ev kirası, faturaları bölüşüyoruz. E bi de kızımı okutuyorum. Ne yapacağım?” diye soruyor.

Bir gözü de hep patronunda Halime’nin “Acaba bizi dinliyor mu?” diye. Sesinin tonunu iyice düşürüyor. Fısıldaya fısıldaya konuşuyoruz. “Ya şimdi duyar eder, bu işten de olurum” diyor Halime. Ona lokanta dışında başka yerde çalışıp çalışmadığını soruyorum: “Ben aslında tekstil işçisiyim. Yıllarca tekstilde çalıştım ama guatrım var artık. Zerre kadar daha toz yutamam. O havasız, tozlu ortamda çalışmaya insan mı dayanır” diyor.

‘VAKTİM YOK, MECALİM DE’

Halime çorbadan iki kaşık daha alarak “Sen iyi vakitte geldin, yoğunluk bitti de iki çift laf ediyoruz. Yoksa buna bile vaktim yok. Ne gülmeye ne sohbet etmeye ne dertleşmeye vaktim var ne de mecalim” diyor.

“Halime sence bunlar nasıl düzelir?” diye soruyorum. Bir etrafa bakıyor, sesini iyice kısıp “Bunlar gitsin de başka bir şey istemiyorum. Ben yıllarca hep AKP dedim durdum. Hep AKP’yi savundum, oy verdim. Ama bu sefer onlara oy yok. Ben boşanmış bir kadın olarak sosyal destek için gezip durdum. Her seferinde başvurumu reddettiler. Normalde benim gibi bir kadına hemen yardımcı olmaları lazım. Ne ev var ne araba var ne eş var ne nafaka ne de sigorta… Ben destek almayayım da kim alsın? Desteği kime veriyorlar onu da anlamış değilim. O yüzden bunlara oy yok” diyor.

Gülerek “E oklar sana dönünce mi bunlara oy yok diyorsun” diyorum. O da gülüyor. Sonra da “Ya biraz öyle sanki. İnsanın başına gelmeyene kadar kulakları tıkalı oluyor. Mesele sadece oy değil bu gider başkası gelir ama bu meselelere nasıl çözüm bulunacak? Bence seçim sürecinde herkes kendi ekonomik planını açıklamalı. Eski AKP’li bir kadın olarak şu an ne yapacağımı pek bilemiyorum ama seçim sürecinde bakacağım” diyor. Patronu “Sohbetin daha sürecek mi Halime hanım” diye sesleniyor. Halime bezi alarak, “Arada yolun düşerse gelsene. Çay, çorba yapalım. İyi geldi dertleşmek” diyor.


İlgili haberler
Kadınlar 8500 liralık asgari ücrete ne dedi?| Yapı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamını 8 bin 500 olarak açıkladı....

Gel de yaşa: Asgari ücretli aile öğün başına 6.8 T...

4 kişilik bir aile geçindiren asgari ücretli öğün başına 6,8 lira, çocuk başına eğitim için 37 lira...

Asgari ücret memurun da derdi

‘Asgari ücret başlığını en fazla ilgilendiren belirleyici temel ihtiyaçlarımızı karşılama biçimimiz...