Buca Belediyesi ücret mücadelesinde buruk sevinç: Borçlar başa çıkılamaz halde
Buca Belediyesinde kadın işçiler, aylarca maaş alamayınca iş bıraktı. Anlaşma sağlansa da işçilerin borç yükü ağır: 'Taksitle yatacak para ama ben dokunamadan banka çekecek.'

Buca Belediyesinde çalışan işçiler aylardır maaşlarını alamadıkları için geçtiğimiz günlerde iş bırakmıştı. Yedi gün süren eylemlerinin sonucunda ise Belediye Başkanı ile yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılmış ve ücretlerinin bir kısmını hemen, bir kısmını da 2 Ekim’de alacakları konusunda protokol imzalamışlardı. Biz de bu süreçte yaşadıklarını belediyede çalışan kadınlara sorduk. Kadınlar eylemin kazanımla sonuçlanmasına sevinirken buruk bir sevinç yaşadıklarının altını çiziyorlar. Çünkü o kadar çok borç yapılmış ki bundan sonra maaşları düzenli olarak yatırılsa bile borç batağından kurtulmak için en az bir yıllarının olduğunu söylüyorlar.

‘Eşimin yanında özgüvenimi yitirdim’

14 yıldır belediyede çalışan bir kadın işçi, “Ben 43 yaşındayım, evliyim bir çocuğum var. Biz bir yıldır bu durumu yaşıyoruz. Maaşlarımız bir yıldır düzenli yatmıyor. Alacağımız maaşı parça parça verdikleri için paramız hiç oldu. Son üç aydır da hiç yatmadı. Ben eşimin yanında tüm özgüvenimi yitirdim. Benim eşim de fabrikatör değil sonuçta, biz geçinemiyoruz. Anamızdan babamızdan harçlık almak zorunda kalıyoruz. Benim bütün yaşantımı etkiledi bu süreç. Bu sürede yaşadıklarımız para meselesini geçti artık. Bir yıl boyunca bizi belediye yönetiminden kimse dinlemedi. Artık sendika başkanımız geldi de yaptığımız eylemle sesimizi duyurabildik” dedi.

‘500 bin liralık borcum ödeyemedikçe 1 milyon oldu’

12 yıldır belediyede çalışan bir başka kadın ise “Ben tek başıma iki çocuğuma bakıyorum. Ülke ekonomisi zaten çok kötü, bir de düzensiz ya da hiç yatmayan maaş eklenince her şey daha da zorlaşıyor. Benim beş yüz bin lira olan borcum düzenli ödeme yapmadığım için bir milyon oldu. Ben psikoloğum artık ek iş bakıyorum. Ben kaç yıl çalışacağım da bu borcu kapatacağım?” dedi ve şöyle devam etti: 

‘Kamu çalışanı ped alamaz halde’

“Ben 12 yıldır belediyede çalışıyorum. 44 yaşındayım. Ben evime ekonomik olarak katkı sağlamıyorum, evliyim ve eşimle birlikte evi geçindiriyorum. Bakın ben kamu personeliyim, 22 yıldır oturduğum mahallede tanınan güvenilen biriydim. Ama Belediye yönetimi yönetemedikleri ekonomi yüzünden bizi halkın önüne attı. Bizi halkla karşı karşıya getirmeye çalıştı. Biz sadece hakkımız olanı istedik. Ücretleri biz belirlemedik. Bizim haberimiz olmadan gece yarısı, biz kabul etmeden sendikacılarla imzaladı bu rakamı. ‘Ben ancak bu kadarını verebilirim’ dedi. Ama üzerinden bir buçuk yıl geçti, biz doğru düzgün maaş alamadık. Parça parça yatan parayı da banka anında çekiyor. Şimdi eylemin sonucu olarak taksitle yatacak para ama ben dokunamadan banka çekecek. Bugün bir ped neredeyse iki yüz lira olmuş. Ben kamuda çalışan biri olarak ped alamayacak haldeyim. Bir saç boyası alamıyoruz. Bizim kadın gibi hissetme hakkımızı elimizden aldılar.”

‘Çocuklarımı üniversiteye gönderemedim’

11 yıldır belediyede çalışan bir başka kadın ise maaşını düzenli alamamasının çocuklarına yansımasını şöyle anlattı: “Eşimden ayrıyım. İki tane erkek evladım var. Oğlumun biri üniversiteyi kazanmasına rağmen ekonomik şartlar izin vermediği için gönderemedim, ikisi de harçlıkları için çalışıyor. Bir tanesi liseyi yeni bitirdi. Bitirir bitirmez hemen işe başladı çünkü annesi belediyede çalıştığı için artık sabit bir geliri yok maalesef. Bir yıldır biz bu sıkıntıları çekiyoruz. Evet daha önceden de çok yüksek meblağlar almıyorduk. Ama düzenli yattığı için paralarımız, ayağımızı yorganımıza göre uzatıyorduk.” 

‘Borçlarımı ödemek için evimi sattım’

Gecikmeli ödemelerden dolayı borcunu ödeyebilmek için evini sattığını belirten kadın, “Borçlarımın hepsini kapattım. Temize çıktım. Tam düze çıktım dedim. Maaşlar yine aksamaya başladı. Başa dönmüş durumdayım. Bir buçuk maaşım yatmış olmasına rağmen şu an yetmiş bin lira eksideyim. İki kredim var ödeyemedim. Artık hacizlik oldum. Bu borçlar da öyle aman aman bir şey aldığım için oluşmadı. Bir kredim vardı ödeyemedim. Yaşam çok pahalı temel ihtiyaçlarımızı karşılayalım derken oldu tüm bu borçlar. Bu yüzden evimi satmış olmak beni çok yıprattı. Evimi alınabildiği dönemde almıştım. Artık mümkün değil ev alabilmem. Şimdi kiradayım ve o yüzden de zorlanıyorum. Artık belediye çalışanına ev de vermiyorlar. Ben artık pazara bile gitmiyorum. Her şeyi tek tek almak zorunda kalıyorum. Çocuklarıma tek başıma yetişmeye çalışıyorum. Babaları da asla çocuklara destek olmuyor. Ben onlara hem annelik hem babalık yapıyorum. Türkiye’de kadın olmak zaten çok zor, bir de bu şartlar altında her şey çok daha zorlaşıyor” dedi.

Fotoğraf: Emirhan Durmaz | Evrensel

İlgili haberler
Genel-İş üyesi işçiler iş bıraktı| Buca Belediyesi...

İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere birçok belediyede iş bırakan Genel-İş üyesi işçiler ‘gerçe...

İşçi kadınlar maaşlarını aldıkları ilk günü anlatt...

Esenyurt'ta konuştuğumuz işçi kadınlar maaşlarının ilk gününü anlattı. Maaşlarının ilk gününü "borç...

Aile yılının müjdesi: Borçlanma, yoksulluk, nefret...

'Bu kapsamlı saldırı, kapsamlı bir karşı koyuşu hak ediyor. 2025 yılını kadınların mücadele yılı ila...