Çocuk istismarına karşı kadınlar ayakta!
Ülkenin dört bir yanında kadınlar sokağa çıkarak çocuk istismarına tepki gösteriyor... Kadınlar, yasalardaki koruyucu ve önleyici tedbirlerin doğru bir şekilde uygulanmasını istiyor.

ALİAĞA / İZMİR


ALİAĞALI KADINLAR “ÇOCUK İSTİSMARINA DUR” DEDİ
Aliağa Sanat Sokağı girişinde bir araya gelen Aliağalı kadınlar yaşanan çocuk istismarlarını protesto etti. Aliağa Sanat Sokağı girişinden yürüyerek Sergi alanı önünde basın açıklaması düzenleyen kadınlar, “Eylül, Leyla Son Olsun. Çocuklarımızı yaşatmak İçin ses çıkarıyoruz!” dedi.

Basın açıklaması ardından kadınlar çevrede oturanlara farkındalık yaratmak için mavi kurdela dağıttı.
Failleri korumaya çalışan uygulamalara, cezasızlığa son verilmesi ve indirimler uygulanmaması gerektiğini hatırlatan Aliağalı Kadınlar; “Çocuk haklarını esas alan politikalar geliştirilmeli, çocuklar ve kadınlar için iki ayrı bakanlık kurulmalıdır” diyerek taleplerini sıraladı.
Gül , çocuk istismarını normalleştirmeye çalışanlara, çocukların hayatlarını çalanlara seslendiklerini belirterek, “Faili tanıyoruz ve çocuklarımızı yaşatmak için mücadele edeceğiz. Anayasanın 41/2 maddesi ve Türkiye’nin imzaladığı uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri gereğince, devletin öncelikli görevi, çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır. Bu doğrultuda, evrensel tüm haklarımız korunmalı, İstanbul Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi uygulanmalıdır. Bakanların koordinasyonunda hazırlanan Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi uygulanmalıdır.” ifadelerinde bulundu.

“FAİLLERİ TANIYORUZ!”
Basın açıklamasını okuyan Fatma Sibel Gül “Geçtiğimiz hafta içerisinde önce Eylül’den sonra Leyla’dan acı haber aldık. Çocuklarımızın hayatları, devlet tarafından korunmadığı için çalınıyor. Yaşananlar kader değil, münferit olaylar hiç değildir! Yaşananlar bilinçlice toplumsal yaşamın çocuk, kadın ve doğa düşmanlığını arttıran yasalar ve politikalar tarafından kuşatılması, kadın ve çocuk düşmanı söylem ve uygulamaların her gün karşımıza çıkartılması ile adım adım örülmektedir. Bu toplumsal dönüşümün temel sorumluları, devletin çocukların istismara uğradığı şartları ortadan kaldırma ve koruyucu-önleyici hizmetleri kurumsallaştırma görevini yerine getirmek bir yana, istismarı sadece hastalık ve ceza eksenine yerleştirmekte, hadım gibi insan haklarına aykırı “çözüm”ler ortaya atmakta, toplumda açığa çıkan öfkeyi gerçek sorumlu ve sebeplerden uzaklaştırarak sönümlendirmeye çalışmaktadır” dedi.

İSKENDERUN KADIN PLATFORMU


ÇOCUKLARIMIZIN DÜŞLERİ İÇİN ÇOCUK KATİLLERİNİN PEŞİNDEYİZ!
İskenderun Kadın Platformu tarafından yapılan açıklamada “Çocuklarımız kaçırılıyor, çocuklarımızı öldürüyor, tacize ve tecavüze maruz bırakılıyor” denildi. Açıklama şöyle devam etti: “Son 8 yılda 104 bin çocuk kaçırılmış. 26 bin çocuk evden kaçmış. Son 10 yılda cinsel istismarda yüzde 700 artış var AKP iktidarında. Açılabilen 40 bin davanın sadece 13 bininde mahkumiyet kararı çıkmış ve bu mahkumiyet kararları çoğunlukla kravat taktı diye iyi hal indirimiyle sonuçlanıyor. Düşünebiliyor musunuz cezasızlık ve sorumsuzluk, hükümetin politikaları çocuklarımızın hayatlarını çalmaya devam ediyor.
Hadım, idam tartışmalarına gelecek olursak yaşam hakkı devredilemez, vazgeçilemez en temel insan hakkıdır ve bir cezalandırma konusu olamaz, gündemden derhal düşürülmelidir.
Sınavlarla çocuklarımızın geleceğini imam-hatipleştirmeye, imam-hatiplere teslim etmeye çalışıyorlar, yetmiyor protokollerle dinci-gerici vakıf-cemaatler eliyle, TÜRGEV’i, ENSAR’ıyla çocuklarımızın üzerinde zorbaca dinci-gerici bir iktidar kurmaya çalışıyorlar. Buna karşı mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Önleyici politikalar hayata geçirilene, çocuk istismarına, tacize, tecavüze, kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete yol açan bütün koşullar ortadan kaldırılıncaya kadar ataerkine, erkek egemen sisteme ve kapitalizme karşı mücadelemizi yılmadan sürdüreceğiz, omuz omuza devam edeceğiz!”

İZMİR


İZMİR KADIN PLATFORMU: FAİLİ TANIYORUZ, ÇOCUKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ!

İzmir Kadın Platformu çocuk istismarı ve çocukların öldürülmesine karşı Alsancak ÖSYM binası önünde toplanarak Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca yürüyüş yaptı. “Eylül, Leyla ve daha nice çocuğun ölümünden istismar önergelerini Meclis’te reddedenler sorumludur” vurgusu yapan kadınlar Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı.
İzmir Kadın Platformu adına Juliana Gözen’in okuduğu açıklamada şu sözlere yer verildi:
"Kadın ve çocuk düşmanı söylem ve uygulamaların her gün karşımıza çıkartılması ile bu kuşatma adım adım örülmektedir. Bu toplumsal dönüşümün temel sorumlusu olan AKP, devletin çocukların istismara uğradığı şartları ortadan kaldırma, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırma görevini yerine getirmek bir yana, istismarı sadece hastalık ve ceza eksenine yerleştirmekte, hadım gibi insan haklarına aykırı çözümler ortaya atmaktadır.
“Sorumlulular araştırma önergesini reddedenlerdir”
Faili tanıyoruz. Türkiye’de 8 yılda 104 bin 531 çocuk kaybolmuş. Evet, bu sayı 16 ülkenin nüfusundan daha fazla. Kayıp çocuklar için, çocuk istismarını durdurmak için, çocukların uğradıkları ayrımcılıklar için yıllardır kıllarını kıpırdatmayanlar, “Çocuk istismarının araştırılması” önergesini TBMM’de reddedenler, Eylül, Leyla ve daha nice çocuğun ölümünden sorumludur.
Fail, çocukların istismarcısıyla evlendirilmesini öngören önergeyi utanmadan meclise getirenlerdir. İstismar Yasası için “Çocuğun rızasıyla yapılan işler” diyenler AKP’li bakanlardır, fail. Fail, Ensar Vakfı’nda gerçekleşen istismarın üstünü göz göre göre örtenlerdir, Ensar Vakfı’na sahip çıkanları tebrik etmek için mecliste, kuyruğa girenlerdir. “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek çocuk istismarlarını yaşamlarımızın bir parçası haline getirmeye çalışanlardır, failler! Buradan, bir kez daha var güçleriyle çocuk istismarını normalleştirmeye çalışanlara, çocukların hayatlarını çalanlara sesleniyoruz: Faili tanıyoruz ve çocuklarımızı yaşatmak için mücadele edeceğiz!

İZMİR BUCA


CEZAYI DEĞİL, ÖNLEMİ TARTIŞALIM
Buca Belediyesi ve Kent Konseyinin çağrısıyla Buca Belediyesi önünde toplanan Buca halkı, Kasaplar Meydanına yürüdü. Yürüyüşe çok sayıda sivil toplum kuruluşunun yanı sıra Buca Belediyesi Başkanı Levent Piriştina, DİSK Ege Bölge temsilcisi Memiş Sarı, BEKEV, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Konak Belediyesi Kent Konseyi de destek verdi.
Buca Kent Konseyi adına konuşan Mürüvet Suatoğlu çocuk istismarı rakamlarına dikkat çekti. “Hep olaylar olduktan sonra cezayı tartışıyoruz. Oysa tartışmamız gereken idarenin bu suçun işlenmesini önlemeye dair yükümlülükleridir. Cinsel istismar bireysel değil toplumsal bir suçtur, idam ve hadım istemek suçu bireyselleştirmektir. Sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanların katılımıyla hazırlanacak olan; koruyucu, önleyici hizmetleri merkezine alan, çocuğun üstün yararı ilkesiyle bağdaşan çocuğu koruma yasalarının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz.” dedi.
Buca Belediyesi Başkanı Levent Piriştina “Asıl görev hükümet yetkilerine düşüyor ama bizlerin de çok sorumluluğu var, bizler sadece ebeveyn olmamalıyız, çocuklarımızla arkadaş olmalıyız, onlara birey olduklarını hissettirmeliyiz, sorunlarını anlayacak kadar yakın olmalıyız. Bir daha hiçbir ailenin böylesi bir acıyı yaşamaması için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Buca Belediyesi Kent Konseyi çocuk cinayetlerine ve çocuk istismarına hayır demek için imza kampanyası başlattı. 

İSTANBUL KADIKÖY


Çocuk istismarına karşı Kadıköy Süreyya Operasının önünden Khalkedon’a yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Yürüyüş boyunca çevredeki halktan eyleme alkışlarla destek verildi.  Yürüyüş başlamadan önce, grubun yürümesine izin vermeyen polis grubun ısrarlı duruşu sonrasında yürüyüşe engel olamadı. Daha sonra Süreyya Operasının önünden ‘’Çocuk istismarını meşrulaştıranlardan hesap soracağız!’’ pankartıyla yürüyüşe geçen grup ‘’susma haykır! İstismara hayır!’’, ‘’İstismarı aklama suçluları yargıla!’’ sloganlarıyla Khalkedon Meydanına yürüdüler.
Katledilen tüm çocuklar için yürüyen gruba çevredeki halktan ve esnaftan alkışlarla destek geldi. Grup ‘’Kadın ve çocuk cinayetleri politiktir’’, ‘’İstismarı meşrulaştıran zihniyet hesap verecek’’ , ‘’Çözüm idam değil çocuk merkezli politikalar’’ dövizleriyle kalıcı, sağlıklı ve yasal çözüm istedi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Emek Partisi üyesi Sedef Akçay; ’’Toplumdaki bu ’'ne yapacağını bilememe hali’, öfke yanlış adalet talebi ve yürek soğutma ihtiyacını kendine dayanak yapan hükümet, çocuk istismarını hadımla çözeceğini iddia eden bir tasarıyla karşımıza çıkabiliyor ve bu tasarı karşılık bulabiliyor.’’ dedi. Çocuk istismarını önlemeye yönelik adımları sayan Akçay, istismarın önlenilmesine odaklanılması, bunun için istismarı fark edebilecek bir izleme sistemi oluşturulması, istismarın yaşandığı anda çocuğun hızla korunması için müdahale ve iyileştirmelerin çocuğu korumaya yönelik olması gerektiğini belirtti. Akçay istismara karşı kurumların ortak çalışması gerektiğine dikkat çekti.
Eyleme AKA-DER, Devrimci Parti, EMEP, Halkevleri, HDP, KÖZ, SYKP, TÖP, TİP katıldı.

MALTEPE


GÜLSUYU GÜLENSU KADIN DAYANIŞMA EVİ: ÇOCUKLAR
İSTİSMAR EDİLİRKEN SEYRETMEYECEĞİZ!

Ülkemizde çocuklara yaşatılanların “bireysel sapıklık” ile açıklanması ve bunun dayanak yapılarak “idam, hadım” cezasının çözüm olarak sunulması sorunu çözmeyecektir. Bu, toplumun hassasiyetini istismar etmek, taciz suçunu bireyselleştirmek ve iktidarın bugüne kadar yapmadıklarının üstünü örtmektir.
Bizler de Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi’nden kadınlar olarak diyoruz ki;
Çocuklarımızın sesi olalım. Sokağımızda, mahallemizde, semtimizde örgütlenelim. İktidarın çocukları çocuk olmaktan çıkaran, kadınları eşit olmaktan uzaklaştıran her türden uygulamasına karşı taleplerimiz için mücadelemizi gelin Derneğimiz etrafında birleşerek yapalım. 

İSTANBUL – PENDİK


ÇOCUKLARIMIZIN SESİ OLACAĞIZ
Pendik Kadın Dayanışma Derneği üyesi kadınlar da Kavakpınar Mahallesi pazarında eylem yaptı. Çocuk istismarında hadımı önerenlerin gerçek sorumluları gizlemeye çalıştığına dikkat çeken kadınlar önleyici tedbirler ve gerçek çözümler istedi. Kadınların eylemine çevreden de ilgili yoğun oldu.

KOCAELİ


İZİN VERMİYORUZ SESSİZ KALMIYORUZ

Kocaeli’nin Derince ilçesi Yeni Kent mahallesinde de kadınlar Kocaeli Ekmek ve Gül Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar

CHP Kocaeli Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya, Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan ve Yeni Kent Mahalle Muhtarı Asuman Ekerer’in de katıldığı basın açıklamasında “Çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına izin vermiyoruz, sessiz kalmıyoruz” denildi.

Ekmek ve Gül Dayanışma Derneği yöneticisi Gözde Meydan yaptığı açıklamada “İdam, hadım gündeme getirilerek çocuk istismarı bir kaç sapkının işiymiş gibi gösteriliyor, bataklığın kurutulmasıyla değil sineklerin öldürülmesiyle uğraşılıyor. Evet cezaların caydırıcılığı önemlidir. Bu yüzden diyoruz ki; iyi hal indirimleri, zaman aşımları bu davalarda uygulanmasın. Ama asıl işimiz çocuk istismarının gerçekleşmeden önce önlenmesi olmalı. İdam ve hadımla bu iş çözülemez. Eğer çözülseydi idamın uygulandığı ülkeler çocuk istismarının tecavüzün en çok yaşandığı yerler olmazdı” dedi. 

ANKARA - BATIKENT


“Çocuk İstismarı Hastalık Değil , Suçtur” diyen Batıkentlilerin çağrısı ile yaklaşık 400 kişi Batıkent Metro çıkışında buluştu. Siyah balonlar ve dövizlerle bir araya gelen kitle Batıkent Meydan’a doğru yürüyüş gerçekleştirirken, yürüyüş esnasında güzergahtaki evlerden çok sayıda destek ve katılım olması dikkat çekti. 

ANKARA – MAMAK

 

SUSMA, SUÇA ORTAK OLMA!

Ankara Mamak'ta Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği üyesi kadınlar sokak sokak gezerek bildiriler dağıttı ve herkesi çocuk istismarına karşı gerçek çözüm için, önleyici ve etkili tedbirler alınması için birlikte olmaya, mücadele etmeye çağırdı.

 ANTALYA


'NE YAPTIĞINIZI BİLİYORUZ, NE YAPMANIZ GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYORUZ'

Antalya Kadın Platformu çocuk istismarının idamla, hadımla tartışılmasına karşı çıkarak ‘Çözüm cezada değil, etkili önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesinde’ dedi. AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın Eylül ve Leyla’nın ölümünün ardından yaptığı ‘Bu konudaki hassasiyetimiz biliniyor’ açıklamasına da tepki gösteren kadınlar; AKP hükümetinin çocuk istismarını önleme, sebeplerini araştırma ve çözüm bulma konusunda karnesinin kırıklarla dolu olduğunu ifade ettiler.

Gündeme getirilen Çocuk İstismarı Yasasının yeni bir yasa olmadığını söyleyen kadınlar, yasa taslağında yer alan hadım ve ceza artırımlarına ilişkin ise şu noktalara dikkat çektiler:
- Faillere yönelik cezaları artırmayı esas alan tasarı, çocuk istismarının toplumsal ve psikolojik nedenlerini araştırmaktan uzak, çocuk hakları odaklı değildir.
- Cezaların artırılması çözüm değil, aksine cezasızlık riskini artırır. Aşırı derecede artırılmış cezalar saldırganları kışkırtır ve ‘tecavüz edip suç delilini ortadan kaldırmak’ amaçlı cinayetlere neden olur.
- Aile içi istismar vakalarında suçu bildirmek yerine alternatif çözümler aramaya neden olur.
- Sadece ceza artışı çocukların erken yaşta evlendirilmesine ve istismarı bildirim yükümlülüğünün ihlaline sebep olur.
- Ceza artırımının çözüm olmadığı ortadayken idam tartışmaları toplumsal linç kültürünü beslemekten, çocuk istismarının nedenlerini ortadan kaldıracak tartışmaları gündemden uzak tutmaktan başka bir işe yaramamaktadır.

Kadınlar çözüm önerilerini ise şöyle sıraladılar:
- Çocuk haklarını merkeze alan, koruyucu ve önleyici tedbirleri içeren, çocuğun bütünlüklü olarak güçlendirileceği bir çocuk politikası oluşturulmalıdır.
- Bilimsel verilere ve yaşanan tecrübelere dayalı hak temelli bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
- Çocukla teması olan tüm kesimlere dönük farkındalık çalışmaları yürütülmelidir. Ceza artırımıyla değil çocuk hakları temelinde, önleme ve koruma odaklı çocuk koruma sistemi kurulmalıdır.
- Cinsiyet eşitliği, üreme ve cinsel sağlık dersleri müfredatta yer almalıdır.
- Çocuk izleme merkezleri, adli görüşme odaları ve çocuk koruma merkezlerinin sayısı artırılmalıdır.

ESENYALI


‘BİR TANE ÇOCUĞUN BURNU KANAMASIN DİYE MÜCADELE EDECEĞİZ” 
Tuzla’ya bağlı Esenyalı Mahallesinde Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla kadınlar çocuk istismarlarına, çocuğa yönelik şiddete karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Çocuklara istismara uğramadan önce güvenceli bir yaşam sağlanması gerektiği vurgulanan basın açıklamasında, kayıp çocuk verileri sunulurken, “Artık canımız yanmasın, istismarı önleyecek koruyucu ve önleyici çözümler sağlansın” dendi. Ayrıca açıklamada İyi hal indirimlerinin, çocuk evliliklerinin önünü açan yasaların, yöneticilerin cinsiyetçi söylemlerinin çocuk istismarını meşrulaştırmada payı olduğu belirtildi. 

SARIGAZİ

DEVLET ÇOCUKLARIMIZI KORUMUYOR!
Çocuk istismarının artmasına karşı kitlesel tepkiler sürüyor. Son 15 gün içinde Eylül ve Leyla isimli iki kız çocuğun katledilerek öldürülmeleri ülkenin birçok yerinde kitlesel tepkilerle karşılandı. Sancaktepe Kadın İnisiyatifi çağrısıyla Sarıgazi halkı sokağa çıktı. Sancaktepe Vatan İlkokulu önünde “Artık yeter, bu pisliği devrim temizler” pankartının arkasında toplanan kadınlar, çocuklar, yaşlılar, gençler, işçiler hep birlikte yürüyüşe geçtiler. Kadın emekçiler hafta arası olmasına rağmen yürüyüşe katıldılar. Yürüyüş başladığı andan itibaren katılım giderek arttı. Yürüyüşe katılamayanlar da evlerinin balkonlarında, kapı önlerinde kitleye alkış tutarak destek oldu. Yürüyüş boyunca sık sık “Çocuk istismarı insanlık suçudur”, “Çocuk istismarına izin vermeyeceğiz”, ”Tacizciye, tecavüzcüye İzin verme”, “Susma haykır istismara hayır”, “Çocuk cinayetlerine son” sloganları atılarak konuşmalar yapıldı.

Vatan İlkokulu önünde başlayan yürüyüş Demokrasi caddesi girişine kadar devam etti. Burada yapılan açıklamada, AKP hükümetinin iktidar olduğu 16 yıl boyunca çocuk istismarlarının artarak devam ettiğini, kız çocukların zorla evlendirildiğini, devlet himayesindeki birçok cemaat ve tarikat eğitim kurumlarında istismar olaylarının arttığının ve üstünün kapatıldığının altı çizildi: “Eylül ve Leyla gibi çocuklarımızın hunharca katledilmelerini asla unutmayacağız. Bu cinayetin işlenmesinde devletin ihmali ve payı vardır. Kimyasal hadım, idam, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla bunlar önlenemez. Bağnazlıkla, fetvalarla, gerici hurafelerle bu iş düzeltilemez. Çocuklarımız ailelerin ve devletin güvencesinde olmalıdır. Çocuklarımızı korumayan devlet suçludur.”

SARIGAZİLİ KADINLAR: TEK ÇÖZÜM BİRLEŞİP MÜCADELE ETMEK
Eylem sırasında kadınların da görüşlerini aldık:

HANİFE YILDIZ ( Ev işçisi): Devlet ve hükümet yetkilileri bıraksın artık palavra atmayı. “Bir kereden ne olur” diyen bir zihniyetin eseridir çocuk istismarı ve cinayetleri. Bu cinayetlerin sorumluları yargılanıp cezalandırılmazsa bu cinayetler devam eder. İki çocuğum var diken üstündeyim, kime güveneceğimi bilmiyorum. Bu çok kötü bir duygu.

NECLA SERİN (Tekstil işçisi): Ünlü Tekstil’de çalışıyorum. Çalıştığım fabrikada ağır küfürlere, erkeklerin sözlü tacizlerine her gün her saat uğruyorum. 10-13 yaşındaki Suriyeli kız çocuklarını mendil satarken gördüm sordum yarım yamalak Türkçeleri ile bana “Abla bize gel benimle yat diyorlar, gel arabayla seni gezdireyim diyorlar” dediler, bu benim kanımı dondurdu. Lisede okuyan kızım bile “Anne babam yaşındakiler bize kötü bakıyor, laf atıyorlar” diyor bana. Cami hocası bile istismar yaparsa varın siz ötekilerin neler yapacağını görün. Hakkımı bu hükümete de devlete de helal etmiyorum. Demeç vereceklerine caydırıcı önlem alsınlar, çocuklarımızı korusunlar.

AYLA ERKOÇAK (Ev emekçisi): Dört çocuğum var. İyi ki büyükler. Eğer büyük olmayıp, 8-9 yaşlarında olsaydılar ben uyku uyuyamazdım. Nasıl bir kafa o güzelim Leyla’yı, Eylül’ü öldürüyor. Sapıklık almış başını gidiyor. Suriyeli çocuk yaştaki kızları fuhşa ittiler, devlet bunu biliyor ama önlem almıyor. Yazıklar olsun.

LALEGÜL DEMİROK (İşçi): Çocuklarımızın hayatları karartılmış durumda. Kız çocuklarımız korkudan bir yere gidemiyorlar. İşe gittiklerinde hep endişe ve kaygı içindeyiz. Okula bile güvenemez olduk. Komşu komşuya güvenemez hale getirilmişse bunda hükümetin ve devletin payı var. Seçim zamanı hepsi atıp tutuyor. Niye o zaman çocuk istismarının önlenmesi, çocuk cinayetlerinin son bulması için bir araya gelip yasal düzenlemeleri yapmıyorlar. Devletin kurumları bile çocukları koruyamıyorsa bu felaketin habercisi bir durum. Tek çözüm çocuklarımızı koruyup, birleşip mücadele etmek. Bunun için Sarıgazili kadınlar olarak bir araya geldik. Bunu sürdüreceğiz.

GÜLAY DİNÇ (Ev temizlikçisi): Sabah bindiğim otobüste bile tacize uğruyorsam, korumasız ve savunmasız çocuklarımız büyük tehlike altındalar. Maalesef ülke bu duruma gelmiş durumda. Binlerce kayıp çocuk var. Uyuşturucu çeteleri, beyaz kadın ticareti yapan çeteler, hırsızlık, gasp çetelerinin tehdidi altındadır çocuklarımız. Çocuklarımızın hayatı karartılmasın diye birlik olmalıyız. Örgütlü olmazsak, dayanışma içinde olmazsak bu cinayetleri durduramayız. Yasal ve hukuki düzenlemeler örgütlü güçle olur. Kadınlar olarak dayanışma halindeyiz. Sarıgazili kadınlar mücadelecidir. Bu eylem de bunun göstergesidir. Bunda ısrar edeceğiz, çocuklarımızı koruyacağız. Sorumlular yargılansın, cezalandırılsın, Eylül ve Leyla’nın katilleri hesap versin istiyoruz. (Osman DÜZGİDEN-İstanbul)

GAZİ MAHALLESİ

KADINLARIN ÖFKESİ SOKAĞA TAŞTI
Gazi Mahallesi’nde de onlarca kadın sokağa çıktı. Gazi Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, yürüyüş yaparak “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Çocuğa kalkan eller kırılsın” sloganları attı. Kadınlar devletin koruyucu ve önleyici tedbirleri yeterince uygulamasını istediklerini söyledi.

BEŞİKTAŞ

KADIN MECLİSLERİ ÇOCUK İSTİSMARINI PROTESTO ETTİ
Beşiktaş'ta toplanan İstanbul Kadın Meclisi’nden kadınlar, yaşanan çocuk cinayetleri ve istismarlarını yaptıkları eylemle protesto etti. Beşiktaş'ta toplanan kadınlar 'Leyla ve Eylül son olsun, Çocuklar yaşasın, gülsün' pankartı açtı. Yapılan açıklamada çözüm yolu olarak ilk önce çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının üzerinin örtülmemesi olduğu belirtildi.

ANKARA

EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN İSTİSMARA TEPKİ
Ankara'da İzmir Caddesi önünde emek ve meslek örgütleri ile demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla artan çocuk istismarı yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında kınandı.
YKM önünde gerçekleştirecek açıklamaya güvenlik güçleri, “Güvenliği tehdit ediyor” gerekçesiyle izin vermezken kitleyi İzmir caddesine yönlendirdi.

DİSK Ankara bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İKK, Ankara Tabip Odası ve ASMMMO adına açıklamayı okuyan Tüm Bel-Sen Ankara 2 No'lu Şube Kadın Sekreteri Filiz Koçak, Türkiye'de günde 32 çocuğun kaybolduğunu söyledi. Koçak, “Kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar ve şiddet vakaları son 16 yılda artarak devam eden toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Bu suçlar cinsel edim değil şiddet eylemleridir”diye konuştu.

Gelinen noktada Türkiye'yi yöneten iktidarların eğitim, kadın, aile, hukuk, adalet, demokrasi anlayışlarının payının büyük olduğunu belirten Koçak, “Çocuklarımızı sokaklara, parklara çıkarmaya korkar olduk”dedi.
Benzer istismar ve şiddet vakalarının hayvanlara da yapıldığını aktaran Koçak, faillerin kurbanlarını kendilerinden daha zayıf gördüklerini seçerek uyguladıklarını söyledi.
Çözümün çocuk merkezli politikalar, koruma, eğitim, caydırıcı hukuki cezalar olduğunu İfade eden Koçak, “Hükümet yetkililerinin idam ve hadım cezalarını dillendirmekteki amaçları görev ve sorumluluklardan kaçmak anlamına gelmektedir”dedi.

ALTINOLUK

KÖRFEZ BAĞIMSIZ KADIN DAYANIŞMASI
Küçükkuyu, Güre, Altınoluk, Akçay, Edremit, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalıklı kadınlaran oluşan Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması Altınoluk meydanında bir basın açıklaması yaptı ve oturma eylemi gerçekleştirdi. Yaptıkları açıklamada “Esas yapılması gereken, cezaların artırılması değil çocukları güçlendirecek, suçu oluşmadan engelleyecek ve çocukları koruyacak mekanizmaların hayata geçirilmesidir. Mevcut yasaların layıkıyla yerine getirilmesidir. Anayasa’nın 41/2 maddesi ve Türkiye’nin imzaladığı uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri uyarınca, devletin görevi çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak ve koruyucu, önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır” dendi.

ARTVİN


HOPA’DA YÜRÜYÜŞ
Artvin’de de kadınlar belediye parkında toplanarak, Hopa meydanına yürüdü. 'İstismara susma, Hesap sor' pankartı açan kadınlar adına konuşan Sevcan Altunkaya, her gün bir çocuğun cinsel istismara uğrayarak öldürüldüğü bir ülkede yaşamaktan utanç ve öfke duyduklarını söyledi. Altunkaya, "Çocukları koruyamayan adaletsizlikten, hukuksuzluktan utanç ve öfke duyuyoruz. Çocukların düşlerini karanlığa teslim etmeyeceğiz" diye konuştu.

BURSA

ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI 15 BİN KİŞİ YÜRÜDÜ
Çocuk istismarı ve cinayetlerine karşı çok sayıda yerde önceki akşam eylem vardı. Bursa’da 15 bin kişinin katılımıyla ‘Çocuğuma Dokunma’ yürüyüşü düzenlendi. Kitle örgütlerinin çağrısıyla düzenlenen yürüyüş Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda gerçekleştirildi. Yürüyüş öncesi grup adına açıklama yapan Esra Yalçın Ünal, “Artık Eylül’ler Leyla’lar bu acıyı yaşamasın, çocuklarımızın yüzüne utanarak bakmayalım diye toplandık. Artık yeter diyoruz. Cinsel istismar kime yapılırsa yapılsın suçtur. Bir an önce gerekli ve caydırıcı cezai yaptırımların hayata geçmesini bekliyoruz.” dedi. İstanbul Fatih’te de bir eylem düzenlendi. Eyleme katılanlar ellerinde Eylül ve Leyla'nın fotoğraflarını taşıdı. Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde toplanan vatandaşlar da Eylül ve Leyla için gökyüzüne siyah balonlar bıraktı. Burada konuşan Gizem Dinçel, “Unutulmak üzere olan insanlığımızı hatırlamak için buradayız. Bizler yaşanan bu acılara artık sessiz kalamayız. Bu bakışları unutmayın Türkiye.” dedi. Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi de Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek “Ellerinizi, gözlerinizi çocukların üzerinden çekin.” dedi. Cinsel istismarın hastalık değil, suç olduğunun belirtildiği açıklamada, “Sorunun ataerkil, cinsiyetçi sistemden kaynaklanan toplumsal boyutlarının göz ardı edilerek bireye indirgenmesi yaklaşımının bir ürünüdür. Kısas, linç gibi çağdışı cezalandırma yöntemlerinin önünü açacak tehlikeli bir adımdır. Cinsel istismara karşı koruyucu-önleyici kapsamlı cinsel sağlık ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi başta tüm çocuklar olmak üzere herkes için erişilebilir hale gelmelidir.” denildi.

TRAKYA

‘DERDİMİZ HADIM, İDAM DEĞİL’
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Trakya Bölge Temsilciliği’nin çağrısıyla, Çorlu’da düzenlenen yürüyüşe yüzlerce kişi katıldı. Çocuk istismarına ve bu konuda atılmayan adımlara, koruyucu önlemlerin hayata geçirilmemesine tepki gösteren kadınlar, kadına yönelik şiddet oranlarındaki artışa da dikkat çekerek bu konuda da çözüm istedi.

Düzenlenen yürüyüşe Umudunu Kaybetme Derneği, Kadın Meclisi, Çocuk Gelişimi Öğretmenleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Çorlu Kadın Platformu, Eğitim-Sen, siyasi partiler ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt da katıldı.
TKDF Trakya Bölge Temsilcisi Feray Karagöz yaptığı açıklamada “Bozuk plak gibi kastrasyon denmesi ve bazı vatandaşların da destek vermesi canımızı sıkıyor. Bizim derdimiz idam ve kastrasyon değil. Bizim derdimiz, yeniden yapılandırılacak bir sistem de değil. Cezalandırmadan önce önlemek için politikalar üretmemiz şart” dedi.

Çocuk Bakanlığı kurulmasını da öneren Karagöz, bunun yanı sıra şu önerileri de gündeme getirdi: “Çocuk hakları sözleşmesi uygulansın. Kadın ve çocuklara yönelik suçlarda iyi hal indirimleri kaldırılsın. Eğitim sisteminde ilkokuldan başlayarak, çocuklara istismardan korunma yolları anlatılsın ve eğitim sistemi toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı yapılandırılsın. Kadınlar için de Kadın Bakanlığı kurulsun. İstanbul sözleşmesi tüm hükümleri ile uygulansın.”

AYDIN

NAZİLLİ'DE ÇOCUK CİNAYETLERİ VE İSTİSMARLARINA PROTESTO
Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaklaşık 300 kadın, çocuk cinayetleri ve çocuk istismarlarını basın açıklaması ve yürüyüş ile protesto etti.

DENİZLİ

DENİZLİLİ KADINLARDAN ÇOCUK İSTİSMARINA KARŞI EYLEMLER
Denizli’de kadınlar çocuk istismarına karşı iki farklı eylem yaparak tepkilerini dile getirdiler. Denizli’de de kadınlar ilk gün futbol maçı ile ikinci gün ise yürüyüş ve basın açıklaması ile tepkilerini dile getirdiler.
Denizli Ekmek ve Gül Kadın Grubu geçtiğimiz gün bir futbol maçı düzenleyerek gollerini çocuklar için attılar. Maçtan önce grup basın açıklaması düzenledi. Açıklamada AKP’nin yıllardır istismarı aklayan söylemleri ve uygulamalarını hatırlattı. AKP’nin “bütünlüklü bir önlem çalışması” olarak sunduğu taslağa ilişkin kadınlar “Bir milyonuncu kez söylemiş olalım: çözüm cezaları arttırmak değil, suçun işlenmesini önleyici tedbirlere yoğunlaşmaktır” dediler. Yapılan basın açıklamasının ardından kadınlar sahaya inerek futbol oynadılar.
Bir sonraki gün Denizli’de STK’ların öncülüğünde, kadın örgütlerinin ve Denizlili kadınların desteğiyle bir araya gelen kadınlar Valilik binası önünde toplanarak bir yürüyüş gerçekleştirdiler.

DİYARBAKIR

POLİS AÇIKLAMAYA ENGEL OLDU
Diyarbakır’da HDP'li milletvekillerinin de bulunduğu Amed Dicle Kadın Platformu, çocuk istismarı ve çocuğa yönelik şiddeti protesto etti. Aralarında, HDP Diyarbakır milletvekilleri Saliha Aydeniz ve Dersim Dağ'ın da bulunduğu grup basın açıklaması yapmak istedi ancak polis buna engel oldu. Tartışma ve görüşmeler sonrası açıklama yapan kadınlar “ Gerekli yasal düzenlemelerin, önleyici hizmetlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yönteminin ne hadım nede idam olmadığını biliyoruz. İdam ve hadımın uygulandığı ülkelerde kadın ve çocuğa karşı istismarı, taciz ve tecavüzü engellemediğini görüyoruz. Bu erkek egemen zihniyetin yarattığı yanlış politikaların sonucudur" denildi.

KOCAELİ

CHP Kocaeli Kadın Kolları, çocuk istismarına karşı eylem düzenledi.
Kocaeli Kent Meydanı'nda gerçekleştirilen eyleme Emek Partisi, Veli-Der, Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği ve KESK destek verdi. Açıklamada konuşan CHP Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı Songül Kaya, yöneticileri samimiyetsiz bulduklarını ifade etti.
"Daha kaç çocuğumuzun katledilmesini, daha kaç Eylül'lerin Leyla'ların hayattan koparılmasını bekleyeceğiz" sorusunu yönelten Kaya, Hükümetin kelime oyunu yapmaktan öteye gidemediğini aktardı. Mevcut yasaların dahi uygulanmadığını belirten Kaya, "Son 3 yılda 13 bin çocuk istismarı ile bütün zamanların en ulaşılmaz seviyesine erişen ülkemizdeki durumu bu topraklar artık taşıyacak güçte değildir. Toplumsal ahlaki değerlerimiz her geçen gün ayaklar altına alınmaktadır. Bu sorunu kelime oyunu yaparak, farklı cezaları tartışarak aşamayacağınızı sizler de biliyorsunuz. Bir an önce mevcut yasaların uygulanmasını, yaşanan bu acılara son verilmesini istiyor ve diliyoruz" dedi.

MERSİN

‘ÇOCUK İSTİSMARI BÖYLE ENGELLENİR’
Mersin Çocuk Hakları Derneği basın açıklaması gerçekleştirerek son günlerde artan çocuklara yönelik şiddet, ihmal ve istismar olaylarına tepki gösterdi. Açıklamada; “Ülkemizin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesinin ve çocukları koruyan kanunların tam anlamıyla uygulanmaması, çocuklarımızın eğitim gördüğü tüm eğitim kurumlarında eşit, bilimsel, laik eğitim politikalarının eksikliklerini, koruyucu ve önleyici çalışmaların yeterli uygulamaları, toplumun tek tipleştirilmesi sonucunda bugün çocuklara yönelik hak ihlalleri, cinsel istismar ve şiddet vakalarını engellenememektedir. Devletin yetkili kurumları, çocuk ihmalini ve istismarını, ulusal eylem planları hazırlayarak ve çocuk odaklı, eşit, bilimsel, laik politikaların yaşamın her alanda uygulanmasını sağlayarak engellenebilir.’’ ifadelerini kullandı. 

SAMSUN


TRABZON

'ÇOCUKLAR GÜVENDE YAŞASIN'
Trabzon’da, Emek ve Demokrasi Güçler Platformu üyeleri Uzun Sokak’ta toplandı, 'Çocuk istismarına son', 'İstismarı aklatmayacağız' ve 'Tecavüze dur de' yazılı dövizlerle Atatürk Alanı’na yüründü. Yapılan açıklamada çocukların güvenli bir ülkede, güvenli bir gelecek teminatıyla yaşaması gerekliliğine vurgu yapıldı.

ZONGULDAK

EYLÜL VE LEYLA İÇİN GÖKYÜZÜNE SİYAH BALON BIRAKTILAR
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde toplanan vatandaşlar, Ankara'da öldürülen Eylül Yağlıkara ve Ağrı'da cesedi bulunan Leyla Aydemir için gökyüzüne siyah balonlar bıraktı.

ÇAYCUMA

Çaycuma Kadın Dayanışma Platformu üyeleri, son günlerde artan çocuk istismarı ve ölümlerini protesto etmek için öğretmenevi önünde toplandı. Kadınlar, 'çocuk bedenime dokunma', 'çocuk istismarına sessiz kalma', 'çocuk susar sen susma' dövizleriyle Atatürk Anıtı'na kadar yürüdü. Platform adına basın açıklamasında bulunan Ela Mantarlı Kurt, toplumun bu cinayet ve istismarlara sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, "Çocuklarımızın uğradığı bu tip saldırıları önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturulmalı, sağlık, eğitim, sosyal hizmet alanlarında etkili düzenlemelere gidilmeli ve çocuklarımızın geleceğini garanti altına alacak devlet politikaları derhal hayata geçirilmelidir. BM Çocuk Hakları Bildirgesi'nde de ifade edildiği gibi 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olduğu kabul edilmeli, yasalarda da buna yönelik düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.

AMASYA

ÇOCUKLAR GÜVENDE DEĞİL

Amasya Dernekler Federasyonu basın toplantısı düzenleyecek çocuk istismarında çözümsüzlük getiren politikalara tepki gösterdi. Yapılan açıklamada “Her yeni güne kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik tecavüz ve ölüm haberleriyle uyanıyoruz. ‘İstismarın kökünü nasıl kurutsak’ diye düşünmeyen hükümet yetkilileri önerilere kulak tıkarken biz annelerin hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliyor. Öfkemiz, ‘küçüğün rızası var’, ‘Bir kereden bir şey olmaz’, ‘Çocuklar çığlık atmayı öğrensin’ gibi açıklamalara, 9 yaşındaki çocukların evlenebileceğine dair fetva verenlere, Müftülük Yasası ile çocuk yaşta evliliklerin önünü açanlara, çocuklara istismarda bulunanlara iyi hal indirimi uygulayanlara, çocuklarda rıza arayan Anayasa Mahkemesine ve istismarı önleyecek tedbirler almayan hükümete.
Çocuk istismarı gündeme geldiğinde hemen idam ya da hadım gibi, çözüm odaklı olmayan, sadece sonuç odaklı mekanizmalar dillendiriliyor. Bugün Türkiye’de istismar olduktan sonra müdahale etmeye dayalı bir sistem var. Oysa biz istismarı önlemeye odaklanılmasını istiyoruz” denildi.


İlgili haberler
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği: Kadınları ses çı...

Katledilen çocuklar Leyla ve Eylül için tüm kadınları ses çıkarmaya çağıran Esenyalı Kadın Dayanışma...

Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi: Cinsel istisma...

Eylül ve Leyla için Cumhuriyet Meydanı’ndan toplanığ açıklama yapan Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyati...

Sarıgazi Kadın Dayanışması istismara karşı açıklam...

Sarıgazi Kadın Dayanışması katledilen çocuklar Leyla ve Eylül için açıklama yapıyor.