
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla okullardaki eksiklikler, artan eğitim masrafları kadınların gündemini daha çok meşgul eder hale geldi. Bu kadınlardan biri de Mamak’ta yaşayan, özel bir hastanede hemşire olarak çalışan ve iki çocuk okutan İlknur.
Çocukları beşinci sınıfa giden İlknur, yüklenmek zorunda bırakıldığı binlerce liralık eğitim masraflarını şöyle anlatıyor: “Okul başlar başlamaz güvenlik masrafı adı altında biz velilerden 1000 lira para istediler. Onu verdik, kırtasiye masrafları başladı. İki çocuk okutuyorum, masraflarım çarpı iki oluyor. İki kızıma toplam 6 bin lira kırtasiye masrafı yaptım. Bir de Türkçe ve matematik dersleri için ek kitaplar istediler. Daha da masraf çıkar, bekliyorum.” Kızları ilkokula giderken okulda temizlik personeli ya da materyallerinin olmadığını söyleyen İlknur, “Tuvalet kağıdından sabununa biz veliler alıyorduk. Sınıfların temizliğini de o günün nöbetçi öğrencisiyle sınıf öğretmeni yapıyordu. Bu okulda henüz böyle bir para istemediler ama bekliyorum. Kızlarım tuvaletlerin pisliğinden bahsediyor sürekli, sıra temizlik parasına da gelecektir” diyor.
Bu okula kaydolurken kayıt parası alındığını ancak kendisinin bu parayı vermediğini söyleyen İlknur, küçük kağıtlara basılmış IBAN adreslerinin veliler arasında dolaştığını gördüğünü belirtiyor. Bundan sonra da milli bayramlarda, temizlik sorunu ortaya çıktığında, yeni malzemeler gerektiğinde yine velilerden para isteneceğini, bu masrafın okul boyunca devam etmesini beklediğini sitemle iletiyor.
Çocuklar evde yapıp okula götürüyor
Kızlarının beslenme masraflarını sorduğumuzda ise okulda yemek verildiğini ancak günlük yemek ücretinin 200 lira olduğunu söylüyor İlknur. Elbette bu parayı iki kızı için verme imkanının olmadığını da... Çocukların evde yemek hazırlayıp okula götürdüğünü anlatıyor. Hatta biz İlknur ile konuşurken yemek yapmayı, yeni şeyler denemeyi çok sevdiğini söyleyen 12 yaşındaki kızı internetten tarife bakarak pişi yapmaya çalışıyor, her aşamasını annesine sorarak. “Çocukların beslenememe sorunu sistemin sorunu. Bu yük ailelerin sırtına yüklenemez” diyen İlknur, çocuklarına da bunu anlattığını ve onlara okulda imkanı olmayan çocuklarla dayanışmaları gerektiğini söylediğini ifade ediyor. Çocukları ilkokuldayken diğer velilerle; okula yemek getiremeyen, yoksul çocuklarla dayanışma kurmaya çalıştıklarını da ekliyor.
‘Söz konusu haklarımızsa mücadeleden başka yol yok’
Kamuda çalışan hemşirelere kıyasla oldukça düşük ücrete çalıştığını belirten İlknur, evde kendisiyle birlikte çalışan üç kişi olmasına rağmen çocuklarının eğitim masraflarını karşılamada zorluk çektiğini anlatıyor. Eğitim masraflarının ailelere yıkılması karşısında ne yapılabilir diye sorduğumuzdaysa “Bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” kampanyasından haberinin olduğunu, bunun gibi bir araya gelişlerin önemli olduğunu vurguluyor. “Ben mücadeleci bir kadınım. İş yerinde de öyleyim, her zaman hakkımı ararım. Çocuklarıma da bunu öğretiyorum. Bir sorun olduğunda da herkes benimle konuşur birlikte hareket ederiz” sözleriyle ne yapılması gerektiğine dair düşüncelerini paylaşıyor İlknur. Gezi’ye çocuklarına hamileyken katıldığını, iş yerinde sendikal faaliyetin bir parçası olduğunu anlatıyor. Elimizden alınan haklarımız içinse mücadeleden başka yol olmadığını ifade ediyor.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Halkın yüzde 90'ı okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesini istiyor
Metropoll Türkiye'nin Nabzı Kasım 2022 raporunda "1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek" talebine yer verdi.
Çocuklarımız için bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz
Ekmekten bile alınan vergilerin çocukların beslenmesi için harcanmaması kadınların kabul ettiği bir şey değil: ‘Bir Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek’ kampanyasına tüm çocuklar için sarılmalıyız.
Velilerin okul arayışı başladı: Kaliteli eğitim için bir şey yapmalı!
Çocuklar yaz tatilinde, ben yeni dönem için çocuğuma okul arayışındayım. Çözüm iyi okul için bulunduğumuz mahalleden kaçmak değil, orayı daha yaşanabilir kılmak gerek.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN