Deniz Salmanlı: ‘KHK’lilerin yaşadıklarının tanığıydım, şimdi ben de dahil oldum’
22 yıllık TRT emekçisiyken ihraç edilen Deniz Çankaya Salmanlı, 15 Temmuz sonrası KHK’lilerle ilgili çektiği belgesine atıf yaptı: O zaman yaşananlara tanıktım şimdi tanıklıktan dahil olmaya geçtim.

KESK Haber-Sen üyesi Deniz Çankaya Salmanlı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunda (TRT) 22 yıldır şef montajcı olarak çalışırken TRT’deki haksızlıklara karşı çıktığı, kamu yararını gözettiği için mesleğinden ihraç edildi geçtiğimiz ağustos ayında. Tabii sosyal medya paylaşımları da yanına ek oldu bahanelerin.

Deniz memur bir babanın ve ev emekçisi bir annenin en büyük çocuğu olarak Mayıs 1972’de Erzincan’da dünyaya geldi, İzmir’de büyüdü. Gıda mühendisliği okuyan ancak bu mesleği yapmak istemeyen Deniz 1998 yılında TRT’nin açtığı genel bir sınavdan geçerek TRT’de kurgucu olarak göreve başladı ve 22 yıl boyunca son güne kadar mesleğini sürdürdü. Yaşadığı süreci konuşmak için bir araya geldiğimiz Deniz, “Biz TRT ekolünden gelen son nesiliz belki de diyen Deniz, “Hep kamu hizmeti yayıncılığının savunduk, bunun önemi ile yetiştik. ‘TRT halkındır, halkın parasıyla halk için yayın yapılır ve halk tarafından denetlenir’ şiarıyla yetiştik” dedi ve ihracına giden süreci anlattı: “Nisan ayında şehir dışında bir çekimdeyken hakkımda soruşturma açıldığını duydum. İroniktir, çekime gitmek için beni izne çıkaran İç Yapımlar Daire Başkanı ihracıma da imza attı. Çekimden İstanbul'a gelerek 22 yıllık meslek hayatımda ilk kez bir müfettişle görüştüm. Daha önce herhangi bir disiplin soruşturması görmemiştim. Sosyal medya hesaplarım ile ilgili sorular soruldu. TRT'nin İstanbul'daki binalarının taşınma süreci ile ilgiliydi. 1949 yılında inşa edilmiş Radyo Evinin taşınması herkes için çok önemliydi ve taşınmasında özensizlikler vardı, bu süreçle ilgili yaptığım paylaşımların TRT'nin itibarını zedelediğini söylediler. İkincisi ise yıllardır beklenen bir görevde yükselme sınavı vardı ve sınavda bazı sınıflarda haremlik-selamlık uygulaması oldu. Konuya dair KESK Haber-Sen olarak bir Twitter eylemi yaptık. Bununla ilgili paylaşımlarımı soruldu. HDP Milletvekili Ömer Gergerlioğlu ve TİP Milletvekili Barış Atay'ın şiddete uğraması ile ilgili yaptığım paylaşımlar irdelendi, son olarak da 30 Mart Kızıldere anmasıyla ilgili yaptığım paylaşım sorunlu ve açığa alındım. 4 ay açıkta kaldım, ağustos ayında disiplin soruşturmaları usulüne göre yürütülmeden 375 sayılı KHK ile amir imzasıyla ihraç edildim. Bu ihraç muhalif seslerin kısılması olarak değerlendirilebilir ve politik bir karardır.”

Fotoğraf: Deniz Çankaya Salmanlı| Kişisel arşivi

‘HAKİKATİN GÜCÜ’

15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte bir gece yarısı KHK’ları ile mesleklerinden ihraç olan KESK üyesi 13 kadının belgeseli olan Hakikatin Gücü’ne imza atan Deniz, kendi ihracıyla birlikte “Bize de bu çağ düştü, olağanüstü dönemde olağanüstü sendikacılık, demiştik. O zaman yaşananlara tanıktım şimdi tanıklıktan dahil olmaya geçtim” diyerek içinde bulunduğu durumu anlattı. Geçen tüm bu süreçte masumiyet karinesinin, temel insan haklarının ne kadar kıymetli olduğunu anladığını dile getiren Deniz, “Bu süreçte kadın arkadaşlarımızın pek çoğu o toplumsal derin sessizliğin içinde kendilerini yalnız hissettiler. Biz de Haber Sen ve KESK Kadın Meclisi olarak Hakikatin Gücü belgeseli ile bu haksızlığı sözlü tarih çalışması olarak toplumsal belleğe bırakmak istedik. O dönem bir sendikacı olarak yaşadıklarımız benim için acıydı. Şimdi ben de bir ihraç yaşıyorum” dedi. Er geç hakikatin ortaya çıkacağına inandığını ve haksız hukuksuz bir biçimde mesleklerinden ihraç edilen kamu emekçisi arkadaşlarıyla birlikte işlerine geri döneceğini belirten Deniz, “Hakkımızı alacağız, ben bu sürecin bir daha yaşanmamasını da istiyorum” diyor.

‘BU MÜCADELE SADECE BİR İŞE İADE MÜCADELESİ OLMAYACAK’
Sendikasının, ailesinin arkadaşlarının hep yanında olduğunu, telefonlarının hiç susmadığını her kesimden arkadaşının aradığını ifade eden Deniz, şu sözlerle devam etti: “Bu süreçte kendimi yalnız hissetmedim, dayanışma ağını ördüğümüzü düşünüyorum. Bağlı bulunduğum sendikam da hem hukuki desteğini hem maddi manevi desteğini sunuyor. Yalnız değilim. Bu bir hukuksuzluk diyoruz. Avukatım Celal Ülgen, sendikam hukuki süreci başlattı mahkemeye başvurduk, idari davamızı açtık. Belki süreç uzun olabilir ama bu sadece bir işe iade mücadelesi olmayacak benim için düşünce ve ifade özgürlüğü, yurttaşlık haklar mücadelesi olacak. Bir amirin görevi kötüye kullanılmaması için ne gerekiyorsa onu yapacağız.
Evet bu süreçte ekmek parası kazanmam gerekebilir çocuklar ve ev dönüyor, aç kalmayacağımızı biliyorum elimizde çeşitli mesleklerimiz var. Gerekirse simit satar onurlu yaşarız. Bu ülkede binlerce insanın hâlâ OHAL komisyonunda bekleyen dosyaları var. Hukuk süreçleri başlamadı. Kimi beklerken öldü mezarda iadeleri geldi, kimi intihar etti. Bunlara duyarsız kalamıyorum, kadınların, bebeklerin, insanların özgür olduğu insan haklarının kesinlikle ihlal edilmediği, evrensel hukukun üstün olduğu bir ülke istiyorum.”

‘BÜTÜN KAMU ÇALIŞANLARI HALKIN YARARINI ÖNCELEMELİ’
Son olarak kadın mücadelesine değinen ve kadınlara seslenen Deniz, “İhracımda ‘terör örgütü propagandası’ dendi. Kadın mücadelesi içinde olan biri olarak İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, İstanbul Sözleşmesi Bizim derken böyle bir şey söylenmesi benim hayattaki duruşuma son derece ters. İhracın bu sebeple bile olmuş olması beni üzdü. İhraçlar toplumda bir korku ve sindirme politikası. Burada kamu emekçilerine de bir mesaj gidiyor, korku yaratılıyor. ‘Neden’ sorusunu sormamız lazım ‘Neden korku iklimi yaratılıyor?’ Acaba erk yerinde sağlam mı durmak istiyor? Biz yanlış bir şey yapmadık işlerimizi yaptık ve bunda da kamu yararını, kamu hizmetini önceledik. Bütün kamu çalışanları da halkın yararını bunu öncelesin. O zaman hukuki süreçleri biz kazanırız.”

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

İlgili haberler
15 Temmuz’un 5 yılı: KHK’lara karşı kadınların dir...

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’le hiçbir gerekçe olmaksızın mesleklerinden ol...

OHAL’le ihraç edilen ‘yaşamlar’: İnsanlar bize sel...

İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) için OHAL kapsamında ihraç edilenlerle görüşen kendileri de KHK...

OHAL kalkıyor peki arkasında neler bıraktı?

2 yıl süren OHAL sona eriyor ama yeni düzenlemelerle OHAL kalıcı hale getirilmek isteniyor. ‘Geçici...

İlk Sesten Son Nefese

Yönetmenliğini Deniz Çankaya Salmanlı’nın yaptığı ve hemşirelerin çalışma koşullarını anlatan İlk Se...

KHK mağduru kadınların değişen yaşamları: Hakikati...

Çekimlerine haziran ayında başlanan Hakikatin Gücü belgeseli, KHK ile kamu görevinden çıkarılan kadı...

İhraç edilen kadın emekçiler Hakikatin Gücü’nü anl...

KHK’larla ihraç edilen kadın emekçiler ihraç sonrasında neler yaşadıklarını anlattığı “Hakikatin Güc...

Hakikatin Gücü kadınlarla buluştu

KHK ile ihraç edilen kadınların mücadelesini anlatan ve kolektif olarak hazırlanan Hakikatin Gücü be...