Depremin 17. gününden notlar | Kalp hastası bebek, diyaliz hastası ne olacak?
Kendileri de depremzede olan, depremin ilk gününden bu yana dayanışma ağlarında yer alan, özellikle de kadınlara yardım ulaştırmaya çalışan Ekmek ve Gül gruplarından kadınların aktardığı notlar…

Depremlerin ardından 17. günü arkamızda bırakıyoruz ancak depremzedelerin ihtiyaçları ilk günküler kadar temel ve acil. Hâlâ. Adıyaman Merkezdeki su sıkıntısı hijyensiz koşulları yaratıyor. Çözülemeyen tuvalet sorunu, su sorunu hasarlı binalara girmeye mecbur bırakıyor kadınları. Hasarlı binalara girmek zorunda kalmanın nasıl bir risk taşıdığını 2 gün önceki Hatay’da gerçekleşen depremin ardından görmüştük. Su sorunuyla birlikte kıyafetlerini yıkayamadığından da şikayetçi olan kadınların kıyafet ihtiyacı da var. Kadınların en büyük sıkıntılarından biri iç çamaşırı… “2 haftadır iç çamaşırımı değiştirmedim” diyor bir kadın. Çadırlardaki kadınların bir günü nasıl geçiyor? Etraf temizliği için koşturuyor kadınlar, çocukların bakımı ile geçiyor vakitleri. İskenderun’da da bütün yükü yine kadınlar çekiyor. Evinde kalıyor ama deprem olma korkusu da yaşıyor, eşi kronik hasta olan, engelli olan kadınlar kendi sağlıklarından vazgeçip eşinin ve çocuğunun sağlığını düşünür durumda. Sağlık hizmeti açısından sıkıntılar da hâlâ devam ediyor. İskenderun’da sağlık hizmeti veren tek hastane İskenderun Devlet Hastanesi. O da bahçesindeki çadır alanda veriyor. Özel Gelişim Hastanesi de tahliye edildi, hasta almıyor, bir çadır hastanesi kurulmaya çalışıyor.

Antep’te de çadırlar toplanmış, herkes hasarlı evlerine geri gönderilmişti. Hatay’da gerçekleşen depremin ardından herkes yine sokaklara dökülmüştü. Ortada çadır yok; halk hâlâ sokakta.

Patronların ise cebine olan düşkünlüğü Antep’te öne çıktı geçtiğimiz günlerde. İşçiler çocuklarını, ailelerini kaosun ortasında bırakıp işe gitmek istemediler. BİRTEKSEN ise işçilere ücretli izin verilmesi için çağrı yapıyor, işçilere işe gitmeme çağrısı yapıyor. Antep’te bir yandan da Nar Sanat Derneği ve Ekmek ve Gül aracılığı ile kadınlar ve çocuklar için bir dayanışma ağı örülmeye çalışılıyor. Kadınlar, çocuk çadırı ve kadın danışma merkezi için çalışmalarını sürdürüyorlar.

İskenderun’da ise lavaboların olduğu alana dün banyolar kuruldu. Ancak kadınlar için 2 saat, erkekler için ise günlük 4 saat süre verilmiş. Sağlık emekçisi bir kadın bu duruma “Ben çalışıyorum gündüz hastanedeyim. Hangi ara duş alabileceğim. Nasıl böyle oluyor?” diye tepki gösterdi. Henüz bit olmasa bile bit sabunu, kükürtlü sabun gibi malzemelerin ihtiyaç olduğunu söylüyor. Bir ihtiyacın da tırnak makası olduğunu belirtti sağlık emekçisi kadın, “Ufacık bir şey ama atlanıyor tırnak makası” dedi.

Hastalığı olan ve daha özel bakıma ihtiyacı olan çocukların ihtiyaçlarına ise temel ihtiyaçlara bile erişilemezken ulaşmak imkansız. Örneğin bebeği kalp hastası olan bir kadın, bebeğinin hastalığı nedeniyle dışarıda kalamadığını ancak korka korka komşularının çadırında kaldıklarını anlatıyor.

Bir diğer sorun da eşi engelli ye da hasta olan kadınların yaşadıkları. Eşi böbrek hastası olan bir kadının eşinin diyaliz tedavisi göremediğini anlattı. Diyaliz tedavisi için ya Dörtyol’a ya da Mersin’e gidip gelmek zorunda olduklarını, her gün gitmelerinin mümkün olmadığını, gitseler bile tedavi sürelerinin kısaldığını söyledi.

İskenderun’da hijyen problemleri hâlâ devam ediyor. Belediye gelip hortumla tuvalet alanlarını yıkıyor ama temizlenmiş demek mümkün değil. Görünür alanı fırça ile yıkamak da fayda etmiyor, temizlenmiyor çünkü. Bebek bezi, hijyen malzemesi geliyor ama yine yeterli değil. Bunlar sürekli olan ihtiyaçlar, akışın daimi olması gerekiyor. Marketler, bakkallar açıldı ama insanların oraya gidip alışveriş yapacak parası bile yok. Halk, “Yardımlar şimdi sizin sayenizde geliyor ama bundan sonra nasıl olacak, gelecek mi yardım belli değil” diyor.

MALATYA VE İSKENDERUN'DA ÇADIRKENTLERİN DURUMU

Kadınların ve çocukların hijyene, barınmaya ve yemeğe ulaşamadığı yerlerden biri Malatya Doğanşehir. Doğanşehir'den mülteci kadınlar anlatıyor... Okumak için TIKLAYIN

İskenderun’da çadırkentte kalan Döndü Söyler, buradaki yaşam koşullarını Ekmek ve Gül’e anlattı: "Hep aynı yemeği yiye yiye tiksindik, midemiz almıyor, değişik bir yemek olsa… Sağlık ekipleri gelmedi, biz hastaneye gittik, Özel Gelişim Hastanesine gittik, Gelişim de kalabalık, millet perişan durumda."

Adalet Bakanlığına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına sesleniyoruz: Deprem bölgesinde kadınların şiddete karşı korunması için önlem alın!

İlgili haberler
Depremin 15. gününden notlar | Sağlık sorunları ar...

Kimi depremzede kimi de gönüllü olarak yardım ulaştırmak için deprem bölgesinde. Ekmek ve Gül grupla...

Depremden 17 gün sonra Nesrin anlatıyor: ‘Ölümü be...

Depreme Antep’te yakalanan ve 17 gündür ailesiyle beraber parkta kalmak zorunda kalan Nesrin, günler...

Hatay'da 6.4 ve 5.8 büyüklüğünde iki deprem: ‘Bizi...

AFAD verilerine göre Hatay'da saat 20.04'te merkez üssü Defne olan 6.4 ve saat 20.07'de merkez üssü...