Emine Erdoğan’a kadınlardan yanıt: Lokmaları sayarak yiyoruz!
‘Porsiyonları küçültün’ diyen Emine Erdoğan’a yanıtlar: “Bir çeşit yemek bile yapamaz hale geldik”, “Eve çöpten topladığım sebzelerin yarısını mı getireyim”, “Makarnadan başka kaynayan bir şey yok!”

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın “Gelin hep birlikte basit önlemler alalım; alışverişe çıkmadan önce alınacaklar listesi hazırlayalım, porsiyonlarımızı küçültelim” sözleri emekçilerin büyük tepkisini çekti.

İstanbul Pendik’e bağlı Esenyalı Mahallesi’nde konuştuğumuz kadınların kimi, “Akşamları pazar yerlerinden dökülen çürükleri topluyorum” diyor; kimi “Artık bir çeşit yemek bile yapamaz hale geldik.” Ortak cümleleri, “Lokmayı sayarak yiyoruz” oluyor.

SEBZEYİ ÇÖPTEN TOPLUYOR
Ayşe isimli yaşlı kadın çocuğu askerde olduğu için soyadının yazılmasını istemiyor. 8 çocuğu var. Daha önce AKP’ye oy vermiş. Eşinden şiddet görmüş bir kadın. “Aman ha kızım derdimi yaz ama adımı yazma” diyor, “Oğlum asker onun başına bir iş getirirler. Bunlara karşı konuşunca her şeyi yaparlar.” Emine Erdoğan’ın sözlerini sorar sormaz veryansın ediyor: “1+1 evde dokuz kişi, hayvanın bile yaşamayacağı kadar kötü koşullarda yaşıyoruz. Akşamları pazar yerlerinden dökülen çürükleri topluyorum. Çocuklarımın çoğu küçük sadece iki tanesi çalışıyordu. Birini askere aldılar diğeri de işten atıldı. Şimdi duraklarda su satıyor. Sıcak soğuk demeden çalıştığı için genç yaşta tansiyon hastası oldu çocuğum. Şimdi ben soruyorum Emine Hanım’a, ‘Eve topladığım çöpten topladığım sebzelerin yarısını mı eve getireyim?’ Siz tam olarak nasıl buyuruyorsunuz? Verdiğim oylar size zehir zıkkım olsun.”

‘ÇOCUKLARIMIZA DEĞİL, YAZLIK-KIŞLIK SARAYLARINIZA ÇALIŞIYORUZ’
Eşi asgari ücretle bir ilaç firmasında çalışan iki çocuk annesi Gizem, evinin kirasını ödemede zorluk çektiği için ufak bir gecekondu ya yerleşmek zorunda kaldığını söylüyor. Gizem; “Hangi porsiyonlarımızı küçültelim?” diyor, “Evimizde doğru düzgün tencere kaynamıyor ki. Artık bir çeşit yemek bile yapamaz hale geldik. Her gün zam yapıp duruyorsunuz harcamadığımız elektriğin faturasını, geçmediğimiz köprünün yolun parasını ödüyoruz. Altın varaklı bardaklarda adını bile bilmediğimiz şerbetler içen siz ama porsiyonu küçültecek olan biziz.” Evde çay bile demleyemez hale geldiklerini kaydeden Gizem, “Eşim ve çocuklarımla birlikte en basitinden piknik bile yapamıyorum. Sizin yazlık kışlık saraylarınızın faturalarını ödemekten çocuklarıma bir gelecek sağlayamıyorum. Sizlerin lüks yaşamı biterse bence hiçbir israf olmayacak. Bu konuşma bizlerle dalga geçmektir” ifadelerini kullanıyor.

12 SAAT ÇALIŞIYOR, 15 GÜNÜNE YETİYOR
Bir metal fabrikasında zorunlu tutulan fazla mesailerle birlikte 12 saat çalıştığını söyleyen Neslihan, “Çok çalışıyorum ama aldığım para ancak 15 güne yetiyor. Ayın diğer yarısında da borç yaparak yaşamaya çalışıyoruz. Mesailerle aldığım ücret evin kirasına, faturalarına bile yetmiyor. Mutfağa en ucuz yiyecekleri alıyoruz. Hiç sağlıklı beslenemiyoruz. En kalitesiz yağ tüketmekten gücümüz takatimiz kalmadı. Benim işim çok ağır bir de sağlıklı beslenemeyince iyice bağışıklık sistemim çöküyor. Emine Hanım’ın haberi yok galiba ama biz o porsiyonu küçülteli çok oldu. En son eve tavuk eti 3 ay önce girdi. Kırmızı etin tadını unuttuk. Geçen yıl iş yerinde kurban kestiler işçilere dağıttılar. Yani kırmızı eti ancak sadakayla yiyebiliyoruz. Emine Hanım bu açıklamayı sanırım hem kendisi hem de etrafında zengin ettikleri kadınlara söylemiş olabilir. Çünkü benim hiç 35 bin dolarlık çantam olmadı” diyor.

“Ben Ak Parti seçmeniyim” diyen Sevim ise; oğlunun 5 aydır ücretsiz izinde olduğunu kızının da 30 Haziran’da işten atıldığını ve geçinemediklerini söylüyor. “Kirada oturuyoruz. Parasızlıktan diğer oğlumun düğünü olacak ama salon tutamıyoruz” diyor. Emine Erdoğan’ın ‘tasarruf’ açıklamasını sorduğumuzda şaşkınlık duyuyor. İnanmak istemiyor. “Belki medya çarpıtıyor emin misiniz?” diyor ve ekliyor: “Ben Emine Hanım’ı çok beğeniyorum çok hanım bir kadın projelerini de severek takip ediyorum. Bu tasarruf konusunu bize söylüyorsa bence yanlış. Biz neyin tasarrufunu yapalım? Eve şu an giren bir para yok ki. Zaten pandemiden dolayı çok zor günler geçirdik. Bazı yardımlar aldık. Onlar da olmasaydı imkansız yapamazdık. Evde makarnanın dışında başka bir şey pişmiyor. Biz yine de şükrediyoruz isyan etmiyoruz ama onlar da biraz bunu görsünler. Biraz bu konuda hata yaptıklarını düşünüyorum. Çünkü hep işçiler mağdur oluyor.”

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Emine Erdoğan’ın ‘Porsiyonlarımızı küçültelim’ öğü...

“Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık” kampanyası kapsamında konuşan Emine Erdoğan halka seslendi, ‘Gelin p...

Emine Erdoğan’ın Hermes çantası niye bugün yine gü...

Nereden çıktı bu Hermes çanta tartışması? Gerçeklerden… Hangi gerçeklerden? Geçtiğimiz iki haftaya b...

‘Önce yoksul et, sonra biat ettir’ düzeni

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine yardım için başvuranların sayısı her geçen gün artıyor, listeler...