Erdoğan’ın ‘Cemevleri Başkanlığı’ açıklamasına cevap: AKP iyi niyetli değil
Cumhurbaşkanı’nın, Kültür Bakanlığı bünyesinde ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’ kurulacağı açıklamasını Prof. Dr. Bedriye Poyraz ve PSAKD Kadın Meclisi Sekreteri Rukiye Kara yorumladı.

Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevinde düzenlenen Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni’ne katılan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmada Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” kurulacağını duyurmuştu. Erdoğan’ın açıklamasına Alevi örgütlerinden hızla tepkiler geldi, Alevi örgütleri ortak bir açıklama yaptı.

“Aleviliğe bir darbe” olarak nitelendirilen bu açıklamayı Ekmek ve Gül’e değerlendiren Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedriye Poyraz “Bu adım Sünni egemen devletin Alevilere yönelik yüzyıllardır devam eden asimile etme planlarının bir sonucudur derken, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadın Meclisi Sekreteri Rukiye Kara ise AKP iktidarının Aleviler ile yüzleşmeden, Alevilerin “eşit yurttaşlık” taleplerini kabul etmeden atacağı her adımın iyi niyetli olmadığına dikkat çekti.

Prof. Dr. Bedriye Poyraz, AKP’nin bir süredir Alevilere yönelik adımlar attığını söylerken, bu adımlara özellikle de “Cemevi Başkanlığı” açıklamasına bir açılım demenin doğru olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına dair “Alevi toplumuna bir darbe” değerlendirmesinde bulundu. Bu adımın Sünni egemen devletin Alevilere yönelik yüzyıllardır devam eden asimile etme planlarının bir sonucu olduğunu ifade eden Poyraz, “Sanki ülkede hiçbir sorunumuz kalmadı -ki üniversitelere dönük baskılar devam ediyor, akademisyenler görevlerinden uzaklaştırılıyor, pek çok siyasi cezaevinde, kadın mücadelesi yürüten, çevre mücadelesi yürüten kadınlar hiçbir hukuki temeli olmadan hapse atılmış durumda- sanki demokrasi önündeki bütün engeller çözüldü, sadece Alevi meselesi kaldı ve şimdi de Alevi meselesini çözüyorlar. Bunu demokratik bir mesele olarak değerlendirmek hatta tartışmak kesinlikle yanlış. Bu bir kazanım değil, Alevilere verilmiş herhangi olumlu bir şey değil! Alevi toplumu çok yoksul, bu iktidar döneminde çok daha yoksullaştırıldı, işe alınmadılar, özellikle kamuda çalışanlar sert ayrımcılıklara maruz kaldıkları için ‘Haydar’ olan isimlerini değiştiriyorlar” şeklinde konuştu.

‘ALEVİ BAŞKANLIĞININ KÜLTÜR BAKANLIĞINA BAĞLANMASININ BİR ANLAMI VAR’

Cemevi Başkanlığının Kültür Bakanlığı bünyesinde yapılacak olmasının da tesadüf olmadığına işaret eden Poyraz şöyle devam etti: “Sünni devlet Alevileri hep bir güvenlik sorunu olarak gördü, dolayısıyla ziyaretleri İçişleri Bakanlığı bünyesinde yapmış olmasının sembolik bir anlamı var. Kültür Bakanlığında olması da tesadüfi bir şey değil, bu da anlamlı. Sünni ideoloji, Sünni devlet ve tabii ki onun başındaki AKP iktidarı Aleviliği bir inanç olarak kesinlikle kabul etmiyor ve reddediyor. Cemevlerini ibadethane olarak kabul etmiyor, Aleviliği inanç olarak kabul etmiyor, her düzeyde Aleviliğin sadece kültürel bir renk olduğunu söylüyor. Aslında Alevi inancını ve Alevileri aşağılıyor, Alevilere ayrımcılık uyguluyor. Aleviler bürokrasinin, adalet sisteminin dışına itildi. Alevi çocukları yıllardır bir işkence gibi zorunlu din dersine maruz kaldı, Sünni inancını öğrendi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları var, bu kararlara rağmen bu konuda Türkiye devleti, AKP iktidarı en ufak bir düzenleme yapmadı, hak temelli hiçbir şey yapmadı. Ama her ne hikmetse Alevileri Alevi inancını Kültür Bakanlığına bağlıyor. Aleviler bu konuda çok öfkeliler. İnsanlar açlıktan ölürken, evine ekmek götüremezken Alevileri Kültür Bakanlığına bağlıyorlar, buna nasıl inanabilir, bunun nasıl iyi niyetli olduğunu düşünebiliriz.”

‘CUMHURBAŞKANI, AKP HATALARIYLA YÜZLEŞMEDEN BU ADIMLARI ATAMAZ’

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadın Meclisi Sekreteri Rukiye Kara ise Alevilerin en birincil önceliğinin “eşit yurttaşlık hakkı” olduğuna dikkat çekti. Kara, “Bizim talebimiz bu ülkede gerçekten eşitçe yaşayabilmemiz ve cemevlerinin tanınmasıdır. Bunu yapmadılar, cemevlerine darbe yaptılar. Bu açıklama bir darbedir. Bizim taleplerimiz net, devlet gözünü kulağını buna kapatmış durumda. AKP iktidarının attığı adımları kabul etmiyoruz, haklarımızın gasbedilmesine müsaade etmeyecek, direnç göstereceğiz. Geçmişe bakarsak eğer Cumhurbaşkanı bugüne kadar cemevlerine ‘cümbüş evleri’ dedi, biz Alevilere alenen hakaret etti. Bunlarla hesaplaşmadan AKP'nin böyle bir açılım yapma, böyle bir adım atma şansı yok. Biz Aleviler kesinlikle ve kesinlikle haram lokma yemedik bundan sonra da yemeyiz. Dedelerimizin maaş almasını değil tüm Alevilerin haklarının tanınmasını istiyoruz. Bizim taleplerimize gözlerini kapatan bir devletle barışmamızın imkanı yok” dedi.

‘ALEVİ KADINLAR OLARAK AKP İKTİDARINA BİAT ETMEYECEK, MÜCADELE EDECEĞİZ’
AKP iktidarının bugüne kadarki politikalarını da değerlendiren Kara şu şekilde konuştu: “AKP, kadın düşmanı, insan düşmanı, doğa düşmanı demek. Kadınların verdiği mücadeleye, kadın cinayetlerine gözünü kulağını kapatmış bir iktidara karşı kadınların söyleyecek çok sözü var. Bu gericiliği Alevi kadınlar olarak da asla kabul etmiyoruz, bu gericiliğe boyun eğmeyeceğiz. Bu ülkenin taşında toprağında hâlâ direnç ve mücadele var, biz o mücadeleyi yükseltmek için savaş vereceğiz. Kadın cinayetlerinin arşa çıktığı, her gün onlarca kadının katledildiği, haklarının gasbedildiği bir ülkede Alevi kadınlara olarak da mücadelemizi sürdüreceğiz. AKP iktidarına biat etmeyecek iki yapı var bu ülkenin laikliğinden ödün vermeyen Aleviler ve kadınlar. Sokakları gericiliğe teslim etmeyeceğiz. AKP düzeni yıkılmadan da bu ülkede refah olacağını düşünmüyoruz.”


İlgili haberler
Açlık Alevi, Sünni, Kürt ayrımı yapmıyor

General Zeki Doğan Mahallesi’nde kadınlarla ekonomik sıkıntıları konuştuk. Mahalleli bir kadın ‘Açlı...

Alevi kadınlar geriye itilmeye ‘dur’ demeli

Alevi inancının kadın-erkek eşitliğinin en çok gözetildiği inanç olduğu hep söylenir. Peki öyle mi?...

GÜNÜN KİTABI: Hakikatin Dârına Durmak: Alevilikte...

‘Alevilikte kadın’ çalışmalarıyla bilinen Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedriye Poyraz...