ETF Tekstil işçilerine polis müdahalesi | İşçiler darbedildi, yaka paça sürüklendi
ETF Tekstil'de alacakları için 35 gündür direnen işçiler, patronun fabrika içindeki makineleri dışarı çıkarmasına engel olmak isterken polis müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Polis işçileri darbetti.

Hakları için fabrika önünde direnişlerini sürdüren ETF Tekstil işçilerine polis sabah saatlerinde müdahale etti.

İstanbul Tuzla'da bulunan ETF Tekstil'de fabrikayı kapattığını duyuran patron, sabah saatlerinde fabrika içindeki makineleri tırlarla dışarı çıkarmak istedi. Tazminat hakları ve alacakları için fabrika önünde mücadele eden ETF Tekstil işçileri, makinelerin fabrikadan götürülmesine izin vermeyince karşılarında polisi buldu.

Tırların dışarı çıkması için yolun açmaya çalışan polis, işçileri ve sendika yöneticilerini darbetti. Kadın işçilerden fenalaşanlar oldu. Gözaltına alınan işçiler var. İşçilerden Aliye Doğan, Sema Lermi ile DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu kaburga zedelenmesi nedeniyle darp raporu aldı. 

İşçilerin örgütlü olduğu Deriteks Sendikası twitter hesabından "ETF Tekstil’de mallar kaçırılmaya, işçilerin hakları göz göre yenmeye devam ediyor. İşyerine 3-4 tır çevik kuvvet eşliğinde bir kez daha sokuldu!" dedi.

İşçiler, içeriden çıkarılmak istenen malların kendi emekleri olduğunu, patron Sanem Dikmen’in ekmeklerini çaldığını söylerken polisin ve devletin de patronun yanında olduğunu söyledi. Yağmura çamura rağmen direnişlerini sürdüren üstüne polis şiddetine maruz kalan işçiler baskı ve zor şartlara rağmen mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

İŞÇİLERİN KOLLARI YARA BERE İÇİNDE

Darbedilen işçilerden Aliye Doğan kolunda ve parmaklarındaki yara izlerini göstererek, “Sabah erken saatlerde çevik kuvveti yığmışlardı buraya. Biz de emeğimize sahip çıkmak için engel olmak istedik. Arbede sırasında kolum ezildi, darbedildim. Polisler tarafından sürüklendik. Ama biz haklı davamızın, emeğimizin peşindeyiz hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz ta ki hakkımızı alıncaya kadar. Sağ ve sol kolumda darp izleri var, parmağım ezildi. Sürüklendiğimiz için belim de ağrıyor. Darp raporu aldım. Bir arkadaşımız baygınlık geçirdi. Sema arkadaşımızın polis tarafından kolu ters çevrildi. Yerlerde sürüklenen, çekiştirilen arkadaşlarımız var. Şikayetçi olacağız. Polis de sermayenin yanında, biz yalnızız, yanımızda devlet yok. Yağmura çamura rağmen, gece gündüz demeden direniyoruz. Hakkımızı alana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz, emeklerimizi onlara yedirmeyeceğiz” dedi.


Arbede sırasında fenalık geçiren işçilerden Tülay Akdemir de şunları söyledi: "Sabah 5’te polis operasyonu ile uyandık. Akşam zaten fırtına yağmur, zor şartlarda oturduk, çadırımız yıkıldı. Dün de Tuzla İlçe Emniyet Müdürü gelip içeride Sanem Dikmen ile görüşmüştü. Demek bugünün programını yapmışlar. Burada bizim hakkımız var dedik, kapının önünde durduk. Zorla çıkartmaya çalıştılar. İki kolumdan tutup polis kafamı ittirerek uzaklaştırmaya çalıştı. Ben direndim. Sürüklerlerken fenalık geçirdim, o anı hatırlamıyorum bayılmışım. İstifrayla ağlayarak kendime geldim. Kendime gelince tekrar kapı önüne gittim. Polisler yine bizi uzaklaştırdı. Aşağıda tırların önünü yine kestik. Tır durdu ama polis bizi dirensek de aldılar yine, orada Aliye arkadaşımızı epey darbettiler. Polis ‘Ama siz de direniyorsunuz’ diyor. Ne yapalım, zil takıp oynayalım mı? Biz emek verdik, biz çalıştık, bizim çocuklarımızın ekmeğini kim verecek, direnmek hakkımız. Anlayacağın bayağı dayak yedik ama yılmayacağız, Sanem Dikmen’e dar edeceğiz burayı.”

"DEVLET NEDEN İŞÇİNİN YANINDA DEĞİL?"
DERİTEKS Tuzla Şube Sekreteri Pembe Maden de, “Bugün direnişin 35. günü sabahın köründe çevik kuvveti buraya yığarak mal çıkarttılar. Buradan çıkan işçilerin emeğiydi, işçinin ekmeğiydi. O insanlar son maaşını bile alamazken onlar buradan polis eşliğinde o malları çıkarırken hiç mi vicdanları sızlamadı acaba? Vergilerini en düzenli ödeyen işçidir. Ama burada devlet yine işçiye müdahale edip ekmeğini elinden alıyor. Sanem Dikmen bir telefonla çevik kuvveti buraya yığarken 35 gündür bu insanlar yatıp kalkıyor, kimse ‘siz niye burada bekliyorsunuz’ diye sormuyor. Biz; ‘hakkımız kaldı, açız, kiramızı ödeyemiyoruz, ekmeğimizi elimizden alıyorlar’ diyoruz. Ama maalesef ki bizim sesimizi duyan olmuyor. Bu hak mıdır, adalet midir? Ben buradan hükümete sesleniyorum; bu işçinin yanında neden yoklar, bu işçiye ne zaman sahip çıkacaklar! Türkiye işçilerin emeğiyle büyürken neden işçilere sahip çıkmıyorlar. Burada baskıyla arabulucu eşliğinde imza attırılıyor işçilere, korkutularak. Buna ses çıkarılmıyor, bunlar yasal oluyor ama biz kamyonların önünde durunca yasal olmuyor. Biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bizi yıldırmak için çevik kuvveti yığsa da bu işçiler bu yola baş koydu, biz de sendika olarak vazgeçmeyeceğiz işçiler hakkını alana kadar” diye konuştu.

Röportajlar: Hilal Tok

Güncelleniyor...

İlgili haberler
ETF Tekstil işçisi kadınların direnişini konuşuyor...

Haklarını almak için mücadele eden ETF Tekstil işçilerinin direnişini ETF işçisi Gülşen Balta anlatı...

ETF işçisi kadınların isyanı: ‘Bakın sizin devleti...

ETF'de devlet, hakkı gasbedilen işçinin değil, patronun yanında durdu. Fabrikadan mal çıkarılmamasın...

ETF işçisi işsiz, çocukları kreşsiz kaldı

ETF direnişi 11. günü geride bıraktı. Çocuklarını daha önce fabrikanın kreşine bırakan ETF işçiler b...