Kadın çalışanların durumu, çalışma yaşamında kadınların karşılaştıkları sağlık sorunları sunumun konusu oldu. Etiler kadınların çalışma hayatı içerisinde de olsa hane içinde çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Kadınlar çalışma hayatına girse bile hane içindeki görevleri, çocuk bakımı, ev işi gibi işlerine devam ettikleri için sarf ettikleri çalışma süresinin görünen çalışma süresinden daha fazla. Bu durum her daim uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Etiler de kadınların bu şekliyle iş güvenliği ve sağlığından mahrum kaldıklarını hatırlatara “Bugün çalışma yaşamına baktığımız zaman kadının ikincil rolde, çünkü cinsiyete bağlı iş bölümünde hane işleri kadının üzerine yüklenmiştir” dedi.

ÇALIŞMA ORTAMLARI ERKEKLER İÇİN TASARLANMIŞ

Etiler çalışma ortamlarının kadınlar için değil ergonomik olarak erkekler için tasarlandığını, kadınların önemli bir kısmı tam zamanlı değil, kısmi zamanlı olarak çalıştığını söyledi. “Kadınlar sanayide çok az çalışıyor, temel olarak hizmet sektöründe çalışıyorlar. Tarım sektöründe ise düşük ücret ve sigortasız çalışıyorlar Bu elbette hizmet sektörü için de geçerli bir durum.

GECE ÇALIŞMASI MEME KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR

Kadınların hem evde hem de işte çalışarak çifte mesai yapmasının kadınları tükettiğini belirten Etiler şu şekilde devam etti: “İşyerinde kadınlar daha fazla mobbinge maruz kalıyor. Yetenekleri aşağılanıyor, yaşadığı stres büyük oranda çalışma yaşamındaki ortamdan kaynaklanıyor. Çalışma yaşamından kadınların psikososyal yükü daha fazla ayrıca çalışma ortamındaki sağlıksızlık kadınların üreme sağlığını da etkiliyor. Düşük doğum, erken doğum bunlara örnek. Gece çalışması da kadınlarda meme kanseri riskini artırıyor. Ayrıca Türkiye’deki kadın politikalarının temelinde doğurganlık teşvik ediliyor. Doğurganlık politikasıyla kadınlar eve hapsediliyor.”