Sağlık emekçisi kadınlar: Fatma Hemşire’nin acısını en iyi biz anlarız!
Nöbete giderken evde yalnız bırakmak zorunda kaldığı iki çocuğunu çıkan yangında kaybeden Fatma Hemşire’nin acı kaybı sağlıkçılarda derin üzüntü ve öfke yarattı.

Koronavirüs vaka sayıları hızla artarken, Sağlık Bakanlığı maske ve mesafe “öneri”lerinden öteye gitmiyor. Mart ayından bu yana salgınla mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanları ise sahada ve normal yaşamlarında karşılaştıkları sorunlarla tek başlarına mücadele etmek zorunda kalıyor. Kovid-19 servisinde çalışan Hemşire Fatma İçuz geçtiğimiz hafta, gece nöbete giderken bırakacak başka yeri olmadığı için komşusuna emanet ederek evde bırakmak zorunda kaldığı 2 çocuğunu çıkan yangında kaybetti. Sağlıkçılar arasında derin bir üzüntünün yanı sıra öfkeyle karşılandı bu durum. Nedeni ise yıllardır dile getirdikleri 7/24 açık ücretsiz kreş talebinin bir türlü karşılanmaması ve pandemi döneminde okul/kreşlerin kapanması, salgın tehdidi nedeniyle bakıcı bulunamaması, uzun süre çocuklarından ayrı kalmak zorunda olunması… Sağlıkçılar tüm bu açık taleplerine rağmen sorunlarla baş başa bırakıldı.  

İzmir’de çalışan hemşireler de Fatma Hemşire gibi çocuklarını bırakacak yer bulma konusunda birçok sıkıntı yaşıyor. Fatma Hemşire’nin yaşadıklarının ardından da çocukları için kaygıları artmış durumda. Çocuklarını bırakacakları bir yer olmadığı için ücretsiz izne ayrılmaktan, çocuğu çocuğa emanet edip işe gitmek zorunda kalmaya kadar kendilerince çare bulmaya çalışan hemşireler Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya oldukça tepkili…

‘AKLIMIZ ÇOCUKLARDA KAYGIYLA ÇALIŞIYORUZ’

Zelih, Ameliyat Hemşiresi, 14 yaşında bir çocuğu var. “Zaten çok zor büyüttük çocuklarımızı” diyor; “Ben icapcıyım, nöbette olduğum zaman yalnız kalıyor evde çocuğum. Kardeşim de sağlık çalışanı, onun da çocuğu var. Bazen ikisi birlikte kalıyor. Aklım hep onlarda, her dakika aramam mümkün değil. Bir ameliyat bazen 5-6 saat sürüyor. Endişe içerisindeyim. İşimiz stresli, çocukların kaygısı da olunca iki kat yoruluyoruz. Sabahları erken kalkmak zorunda kalıyoruz. ‘Hadi kendin hazırla kahvaltını’ diyemiyorsun. Çocuklarda dengesiz beslenme gelişti. Geçen hazırlayamadım, ‘Ne yediniz’ diye sordum, domates, salatalık, ekmek… Protein yok. Akşam eve gidiyorsun, aç kurt gibi saldırıyorlar, daha önceden hazırladıysan onu yiyor, yoksa o yorgunlukla hızlıca ne yapabilirsen. 24 saat nöbet tutuyoruz, çok yoruluyoruz. Önceki gece 23.00’te eşim nöbetteyken, acil ameliyathaneden aradılar beni. Kızım tek, yanımda götürsem salgın var. Kardeşimi aradım, geldi, öyle çıkabildim. Hastanede acil bir durum var ona mı telaş yapayım, çocuğu bırakıp gidemiyorum ona mı? Benim kardeşim var yakınımda, olmayan ne yapsın.”

‘7/24 AÇIK, ÜCRETSİZ ÇOCUK BAKIM MERKEZLERİ, KREŞLER İSTİYORUZ’

Fatma Hemşire’nin yaşadığını bir daha kimsenin yaşamaması için hızla çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Zelih Hemşire, “7/24 kreş talebimiz var. Ayrıca gece nöbete gidenler için daha büyük yaştaki çocukları, bırakabilecekleri güvenli alanlar lazım. Acil çözüm için kreş desteği sağlanmalı. Bu duruma hızla çözüm üretmek gerekiyor. Endişeyle işe gitmek istemiyoruz” diyor.

Çalıştığı hastanede kreş olduğunu ancak gündüz mesaisi içerisinde açık olduğunu ve kapasitesinin yetersiz olduğunu söyleyen Zelih Hemşire, “Çocuğu kreşte olanların nöbetten çıkışlarını, nasıl giyindiklerini görseniz, paldır küldür çıkıyor. Bazen kafasında bone unutuyor… Bazen üzerini değiştiremiyor. Nöbetçi eczane varsa, 7/24 kreş de olmalı” dedi. Çalışma koşullarının da ağır olduğunu, çok yorulduklarını aktaran Zelih Hemşire, “Eleman eksikliği var. Bir insan 5 insan, bazen 10 insanın işini yapıyor. 8 saat yerine 10 saat çalışıyoruz” diye tepki gösteriyor.

ÇOCUĞUNU NÖBETE GETİREN HEMŞİREYE TUTANAK!

Sibel Sarıçoban biri 13 yaşında biri 3 yaşında iki çocuğu olan bir hemşire. Sibel hemşire, Fatma Hemşire’nin kaybı için çok üzgün olduğunu söyleyerek, “Yıllardır 7/24 açık ücretsiz kreş talebimizi tam da bu noktada hatırlatmak isteriz. Sağlıkçılar her zaman bu sıkıntıyı yaşıyor. Genelde komşularımıza akrabalarımıza bırakıyoruz. Bazen nöbete götürüyoruz. Düşünün 24 saat hastanede kalıyor çocuk. Bir arkadaşımız bırakacak yeri olmadığı için çocuğunu nöbete getirdi. Tesadüf o gün başhekim gece evinden hastaneyi izliyor kameradan. ‘O çocuğun orada ne işi var’ dedi. Açıkladılar durumu ama derhal eve götürülmesi istendi. Hakkında tutanak tutuldu. Bunları yaşıyor sağlıkçılar. Arkadaşım anlatıyor, 6 yaşında çocuğu var, nöbete gidecek, kimsesi yok bırakacak, komşuya bırakıyor. Çocuk ‘Anne komşuya bırakmasan olur mu’ diye soruyor. 6 yaşındaki çocuğu eve kilitleyip gidemezsin, istemiyor gitmek, ne yapacaksın buyurun siz söyleyin” diyerek tepki gösteriyor yaşananlara…

ÇOCUĞU ÇOCUĞA EMANET EDİP İŞE GİDİYORUZ

Sibel Hemşire, “Benim 3 yaşında çocuğum var, annemler 65 yaş üstü, biz sağlıkçıyız salgın var. 3 yaşındaki çocuğumu 13 yaşındaki çocuğuma teslim ediyorum. Çocuğu çocuğa teslim edip geliyoruz işe! Büyük çocuğum 4-5 yaşlarındayken babası işten gelene kadar evde yalnız bıraktığım çok oldu. Yalnız bizde değil, çocuklarımızda da kaygı bozukluğu var. Sürekli terk edilme korkusu yaşıyorlar. Tatil planı yaptığımızda ‘Beni de götürecek misiniz?’ diye soruyorlar düşünün. Bu sorunlar böyle devam edemez. Sağlık Bakanı ‘Üzgünüz’ demekle yetindi. Peki ne yapacak böyle acı bir olayın bir daha yaşanmaması için? 2 tane çocuk gitmiş, ‘Üzgünüz’ diyor. Halk da bunu söylüyor. Ama sen bakansın. Çocukların ölümü çok üzdü bizi, Bakanın açıklaması üzüntümüzü katladı. 24 saat virüs riskini alan personel yok sayıldığı, pandemi doktor odaklı göründüğü için de üzgünüz ama aynı zamanda kızgınız” diye konuştu.

Sibel Hemşire son olarak “7/24 kreş talebimiz için de, performansa dayalı sağlık sistemine karşı da, sağlığın bir ekip işi olduğunu göstermek için de daha çok mücadele etmemiz gerek. Bu yaşanan olay bize bunu gösterdi” diyerek tüm sağlıkçıları birlikte mücadeleye çağırdı.


BAKICI BULAMADIĞI İÇİN ÜCRETSİZ İZİN ALDI

Sinem Hemşire pandemiden kısa bir süre önce 2019’un eylül ayında doğum yapmış. Salgın nedeniyle çocuğuna bakacak birini bulamadığı için ücretsiz izine çıkmak zorunda kalmış: “Pandemi başında doğum izni sürem bitti. İşe başlamam lazım ama bakıcı bulamadım. Eşim de sağlık çalışanı. Potansiyel Kovid tehdidiyiz. Kimse bakmak istemedi. Aynı zamanda bel fıtığı hastasıyım. Hastalığım dolayısıyla rapor aldım, bir süre de öyle idare ettik. Ücretsiz izin almaya uygun bir ekonomik durumumuz olmamasına rağmen ücretsiz izin almak zorunda kaldım. Eşimin ailesi yok, benim ailem uzakta ve hastalar, yardım edecek kimse yok, bakıcı bulamıyorsun, sağlıkçılara mikrop gözüyle bakıyorlar. Şimdi 2 bin 500-3 bin liraya geçinmemiz gerekiyor. 7/24 kreş olsaydı ne o çocuklar ölecekti ne de şu anlattıklarımı yaşayacaktım. Kreş sağlıkçıların kanayan yarası… Fatma Hemşire’nin çocukları ölünce su yüzüne çıktı tekrar bu durum…”

SAĞLIK BAKANI KOCA’YA: NE YAPACAKSIN ONU SÖYLE!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamalarına da tepkili Sinem Hemşire, “Biz de başsağlığı diliyoruz. Herkes diliyor, sen ne yapacaksın Bakan olarak onu söyle. 2 çocuk göz göre göre öldü. Bu kadar cinsel istismar olayı yaşanırken, tam olarak güvenmediğimiz insanlara çocuk emanet ediyoruz. Ortada iki çocuğunu nöbette olduğu için kaybeden bir sağlık çalışanı var. Başsağlığıyla geçiştirilemez. Bir daha yaşanmaması için ne yapacaksın onu söyle? ‘Bizim yaptığımız hataydı, 7/24 kreş taleplerini göz ardı ettik, hata yaptık ve derhal bu konuyu çözeceğiz’ demesini bekliyoruz.”

‘KREŞ HERKESİN HAKKI’

Çalıştığı hastanede gündüz kreşi olduğunu aktaran Sinem Hemşire, “Hastanedeki kreşe çocuklarımızı göndermek de öyle kolay olmuyor. Aldığın paraya, gelirine vs. bakıyorlar. Sıra bekliyorsun falan. Bunlara bakılmamalı… Tüm çalışanlar yararlanmalı ve 7/24 açık olmalı kreşler çünkü biz öyle çalışıyoruz. Ben ücretsiz izne çıkmak zorunda kaldım düşünün. Gelirimiz yarı yarıya düştü. Kış geliyor, doğal gaz faturaları vs. artacak nasıl olacak nasıl geçineceğiz? 2 yıl işimden uzakta kalacağım, sigortam işlemeyecek, nereden baksan kayıp…. ‘3 çocuk yap’ derken bunları düşünmüyorlar. Sadece bizlerin değil, öğretmen bankacı, işçi herkesin hakkı. Bizler gece nöbeti tutuğumuz için 7/24 kreş talep ediyoruz” diye konuştu.

HÜLYA ULAŞOĞLU: TALEPLERİMİZE KULAK TIKAMASALARDI ÇOCUKLAR ÖLMEZDİ
SES İzmir Şube Kadın Sekreteri Hülya Ulaşoğlu, çok üzgün ve kızgın olduklarını dile getirerek, eğer taleplerine kulak tıkanmasaydı, “O çocuklar ölmeyecekti” dedi. Ulaşoğlu, çok sayıda sağlık çalışanının çocuklarını bırakacakları yer olmadığı için sıkıntı yaşadığını ve pandemi döneminde bu sıkıntıların katlanarak arttığını dile getirdi. Ulaşoğlu, “Bir örnek vereyim, hemşire arkadaşımızın 5 yaşında erkek çocuğu var. 6 aydır pandemi servisinde çalışıyor. Oturduğu sitenin parkı var. Oraya bırakıyor çocuğunu. Akşam yedide babası geliyor, içeri alıyor çocuğu. O saate kadar parkta komşuları idare ediyor. Birinin evine bırakamıyor çünkü; sağlıkçı ve Kovid tehdidi var. Hadi şimdi yaz, bir şekilde idare ediliyor. Kışın ne olacak, sormak lazım. Kreş sorununun çözülmesi gerekiyor. Kreş zaten hakkımız olan şey, ama nöbet sistemi varsa bu olmak zorunda. 7/24 açık ücretsiz kreş talebimiz karşılansaydı o çocuklar yaşayacaktı” dedi.
Pandemi koşullarında sağlık çalışanlarının yükünün arttığına ve özel yaşamlarında karşılaştıkları sorunlarla baş başa bırakıldıklarına dikkat çeken Ulaşoğlu, “Bu kadar yük üst üste gelince sağlık çalışanlarında kaygılar arttı, sinirler gerildi. Şimdi salgın yeniden artışta, bu süreç böyle devam edemez” diye konuştu.
‘ACİL ÖNLEM ALINMALI, EBEVEYN İZNİ, İDARİ İZİN DEVREYE GİRMELİ’
Kovid-19 süreci için acil önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Ulaşoğlu, “Bu üzücü olayın açığa çıkardığı durum bir tweetle geçiştirilemez. Acil önlemler devreye sokulmalı. Yalnız bırakılamayacak yaşta ama kreş yaşından büyük çocuklar da var. Dolayısıyla toplamını düşünerek ebeveyn izni, dönüşümlü idari izin gibi uygulamalar devreye sokulmalı. Nöbet sisteminin çalışanların koşullarına göre ayarlanması gerekiyor. Bir kere kadro yetersiz, acilen personel alınması lazım, çalışma sistemi koşullara uygun bir şekilde düzenlenmeli. Sendikalarla meslek odalarıyla oturup çözüm yolu bulunmalı. Çalışanların temsilcileriyle hatta hemşirelerle, sağlık bakım personeliyle, sağlık işçisiyle doğrudan toplantılar yapılmalı. Her hastanede yapılabilir bu tür toplantılar. Ve 7/24 kreşler açmak üzere hızla adımlar atılmalı” dedi.
İlgili haberler
GÜNÜN TALEBİ: Bir sağlık emekçisi olarak 7/24 kre...

Pandemi süreciyle birlikte çocuklarının bakım sorununu daha yakıcı biçimde hisseden sağlık emekçiler...

GÜNÜN DİKKATİ: Neden ücretsiz kreşler istiyoruz?

Çocuk Gelişimi Uzmanı Nuray Küçükyıldız, okul öncesi eğitim ve kreşlerin durumuna dair yazdı...

24 saat açık, ücretsiz kreş haktır!

Sağlık emekçisi kadınlar 24 saat açık, ücretsiz kreş talep ediyor. Saatlerce nöbet tutan ve çocuklar...