Şiddetten kaçan göçmen kadınların hikayesi...
Göçmenler bu ülkenin bir parçası artık, birlikte yaşayacağız ve birlikte daha güzel bir hayat için mücadele edeceğiz.

Birleşmiş Milletlerin 2017 rakamlarına göre dünyada 68,5 milyon göçmen var. Rakamlar İkinci Dünya Savaşından bu yana en yüksek seviyelerin olduğuna işaret ediyor. Göç sebebinin savaş olduğu insan sayısının 40 milyon olduğu ifade ediliyor. Dehşet verici rakamlar Suriye nüfusunun yüzde 60’ının yerinden olduğunu gösterirken, koca bir ülke insanlarının yarısından fazlasının göçmen durumuna düştüğünü ortaya koyuyor.

Türkiye’deki sadece Suriyeli göçmen sayısının 4 milyon olarak tahmin edildiğini ifade eden kaynaklar var. Hakikaten dehşet verici rakamlar bunlar. Ama hemen hepimizin gördüğü, yaşadığı, tanık olduğu büyük bir hakikat bir yandan.

Savaş denen belanın ortasında kalan, işini, evini ama en önemlisi canını kurtarmak isteyen milyonlarca insan yollara düşmek zorunda kaldı. Hatırlamakta fayda var özellikle Suriye’de yaşananları... IŞİD’in şehirleri ele geçirdiği, insanları öldürdüğü, kadınları köle yaptığı günler çok uzak bir geçmişten değil. Bombalanan şehirler, Suriye ordusu, ÖSO ve diğerleri derken insanlar bırakıp gitmek durumunda kaldılar memleketlerini. Anılarını, eşyalarını, çocukluklarını, alıştıkları her şeyi arkalarında bırakıp kaçmak zorunda kaldılar. İnsanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biriydi karşılarındaki. Ülkeleri neredeyse yok olmuş, hayatları sürdürülemez hale gelmiş, meslekleri her ne ise yapamaz duruma gelmiş milyonlarca insan sadece ve sadece canlarını kurtarmak için sınırların dışına çıktılar.

UNUTMAYIN! BUNU ONLAR İSTEMEDİ
Yaşadığınız şehirlerde sürekli gördüğünüz kadınlar, çocuklar, gençler onlar. Bazen bir mağazada ya da işyerinde karşılaşıyoruz, bazen sokakta bir köşeye oturmuşken buluyoruz onları. Toplu taşıma araçlarında bilmedikleri dilde gidecekleri yeri bulmaya çalışıyorlar, insanların bakışlarını üzerlerinde hissetmenin tedirginliği ile adeta görünmez olmak istiyor gibiler çoğunlukla.

Göçmenlik bu yüzyılın gerçeği, bitmeyen Ortadoğu planları dün Irak’ı bugün Suriye’yi yaşanmaz hale getirirken, gitmek durumunda kalanların suçlanması en son yapacağımız şey olmalı. Unutmayın hiç kimse istemedi Suriye’deki evini bırakıp gitmeyi. Suriye ya da başka bir ülkeyi bombalarla şehirlerin yok edildiği yerler haline kimlerin getirdiğini hiç unutmamalıyız. Eğer bunu unutursak yanlış insanları boşu boşuna suçlamış oluruz.

İRANLI DERYA YAŞAMAK İSTİYOR!
Derya bu göçmenlerden sadece bir tanesi. Ekmek ve Gül okuyucuları biliyordur onu ve hikayesini. Ankara’da Birleşmiş Milletler önünde üçüncü bir ülkeye gitmek için oturma eylemi yapan Derya’dan, geçtiğimiz hafta birkaç gün haber alınamadı. Sosyal medya kampanyaları ile izine ulaşabildi Ankaralı kadınlar.

İran’dan can güvenliği olmadığı için kaçan Derya, abisinin gelip onu Türkiye’de bulduğunu, o yüzden de üçüncü bir ülkeye gitmek istediğini söylüyor. Tek talebi bu, yaşamak için güvende olabileceği bir ülkeye gönderilmek istiyor. Bu talebi için Birleşmiş Milletler önünde oturma eylemi yapacak kadar cesur bir kadın.

Günlerce bekledi bu soğukta, biz evlerimizde iken Derya “Yaşamak istiyorum” diye sokaktaydı. Bu kadar basit ve net bir talep için eylem yapmak durumunda kalan sesini çıkartmak durumunda kalan bir göçmen Derya.

Yaşadıkları ise bu topraklarda yaşayan bizler için çok tanıdık. Üniversite eğitimini sürdürmek istemesine karşın abisi tarafından zorla evlendirilmek isteniyor, karşı çıkınca ise ölüm tehditleri başlıyor. Abisi öldürmek için peşine düştüğünde ise kaçmak tek çare oluyor, İran'da saklanıyor bir süre, abisi peşini bırakmayınca da Türkiye’de buluyor kendisini.

Türkiye’de Balıkesir’de bulunduğu sürede abisi izini bulunca Ankara’ya geliyor ve Birleşmiş Milletlere derdini anlatmaya çalışıyor. Derya mücadele etmeye devam ediyor...

YANI BAŞIMIZDAKİ KIZ KARDEŞLERİMİZ

Gencecik bir kadının şiddetten kaçıp göçmen olma hikayesi bu işte. Bir gün her birimizin başına gelebilecek kadar gerçek, o kadar yakın, o kadar kendimizden. Derya’ya destek olup, taleplerine sahip çıkmaksa hepimizin görevi.

Şimdi sokakta gördüğünüz ilk göçmen kadına bu anlattıklarımı düşünerek bakın lütfen. Neler yaşadı ve neden buradalar acaba? Göçmenler bu ülkenin bir parçası artık, birlikte yaşayacağız ve birlikte daha güzel bir hayat için mücadele edeceğiz. En büyük acıları yaşayan göçmen kız kardeşlerimiz elimizi uzattığımız anda dokunacağımız kadar yakınımızda, Derya ve niceleri yanınızdayız, birlikteyiz yalnız değilsiniz.

İlgili haberler
Mülteci kadınlar seslerini yükseltiyor

Mülteci bir kadın: ‘Beni çok taciz ettiler. Kaçakçılardan biri çok ısrarcıydı. Bana ‘Kızını bana ver...

Ailesinin şiddetinden kaçan Derya BM önünde destek...

İran’da aile şiddetinden kaçarak Türkiye’ye gelen Derya, bir haftadır Birleşmiş Milletler önünde bek...

Derya’dan iki gündür haber alınamıyor: #İranlıDery...

Ailesinden kaçarak İran’dan Türkiye’ye gelen ve Ankara’da BM binası önünde oturma eylemi yapan Derya...