Siz biraz susun artık!
İşverenler, her fırsatta cinsiyetçiliklerini yüzümüze vuran kardeş, sevgili, eş olan erkekler, hayatımızı cehenneme çevirmeye çalışan siyasal iktidarın temsilcileri... Hepiniz bir susun gerçekten!

Bugün 8 Mart. 109 yıldır dünyanın her yerinde kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesinin günü. Kadınların yan yana geldiği, bitmeyen tükenmeyen sorunlarını haykırdığı, ama bir yandan da birbirlerine sarıldıkları, ne güzel yan yanayız işte diye mutlulukla gülümsediği bir gün.

Her 8 Mart bu duygu yan yana getiriyor bizi. Sorunların büyüklüğü, hayatın zorlukları, her geçen gün zorlaşan her bir şey bir yana 8 Mart günü alanlarda birlikte olmak başkadır, yaşamayan bilmez cidden o yüzden herkese tavsiye ederim. Çok iyi gelecek emin olun.

8 MART GÜNÜ KADINLARI ÇOK SEVER HERKES
8 Mart öncesi ve sonrasıyla kadınların konuşulduğu zaman dilimidir bir yandan da. Yılda bir kez kadınları anlayayıverir birden herkes. Ne kadar kıymetli olduğumuz üzerine yazılır çizilir. Siyasiler konuşur, yöneticiler bir şeyler söyler, erkek egemen söylemlerini bildiğiniz, tanıdıklarınız bile 8 Mart günü bir mesaj atabilir. Keza sosyal medya yıkılır, 8 Mart günü kadınları çok sever herkes ne hikmetse.

Bir günah çıkarma ya bu bir yandan, “yılın 364 günü hayatı zehir ediyoruz bir günlük iyilik yapalım” düşüncesiyle yapılıyor ya hani çok etkilenmiyoruz demek istiyorum ben şimdi. Bunu diyememiş bütün kadınlar adına söyleyeyim belki iyi gelir şu 8 Mart günü.

Yılın tamamını işyerindeki kadın işçiler için düşük ücret ve mobbing ile sürdüren işveren, kadınların bir devlet dairesinde asla müdür olamayacağını düşünen ve kadınların ayağını kaydırmak için uğraşan yetkili, eşit olmadığımıza dair espriler yapan, her fırsatta cinsiyetçiliklerini yüzümüze vuran arkadaş, kardeş, sevgili, eş olan erkekler, fıtrattan söz eden, eşitlik fikrinden uzaklaşmak için çırpınan hayatımızı cehenneme çevirmeye çalışan siyasal iktidarın her aşamadaki temsilcileri, yerel seçim öncesindeyiz ya çeşitli kademelerdeki adaylar hepiniz bir susun gerçekten! Hiç inandırıcı değilsiniz.

Çekilen reklam filmleri ile televizyonlar, sosyal medya hesapları, şirketlerin çektiği 8 Mart reklamları ile dolu. Ülkenin ve dünyanın büyük kapitalistleri kadın erkek eşitliğinden dem vurup bir yandan da firmalarına itibar kazandırmanın peşindeler. Bu bir süredir böyle hiç değişmiyor. Kadın erkek eşitliğinin aslında doğru olan ve kadınların doğal olarak benimseyeceği söylem olduğunu bilen ve düşünen patronlar kampanyalarını sürdürüyor.

YOK OLMAYACAĞIZ, VARIZ!
En son “Biz Yokuz” sloganı çok konuşuluyor. Bir şampuan firmasının reklamı... Ama işi yanlış anlamışlar cidden. Kadınlara yaşanılan sorunlara karşı “Biz Yokuz” demeyi akıl etmiş bu uluslararası firma şimdiye kadar yapılan diğer reklamların da samimiyetsizliğini ortaya koyuveriyor işte. Kadınları zaten yok sayıldığı coğrafyada bir bakıma mücadele yöntemi olarak “yok olmayı” önermek mevzunun nasıl da anlaşılmadığına somut bir örnek.

Kadınlar zaten yok sayılıyorlar, iktidar öyle davranıyor, patronlar öyle bakıyor, evde öyle yaşıyoruz biz. Yokmuş gibiyiz... Haklarımız, sorunlarımız, sıkıntılarımız, yorgunluklarımızı, hayattan bezdirilmişliğimiz yokmuş gibi. Hiç yaşamıyormuşuz gibi davranılıyor ya bize, hep birilerine, bir şeylere hizmet etmek, her başkaları için yaşamak ya biçilen bize. Şimdi reklam filmi de bunu diyor işte.

109 yıldır 8 Mart etkinlikleri yapılıyor dünyada. Kadınların hayatın her alanında eşit haklar ve özgür bir yaşam için bıkmadan direniyor. Eşit ücret talebi ile grev yapan işçi kadın kardeşlerimizin yadigarıdır 8 Mart bize. Oy verebilmek, aday olabilmek için mücadele eden kadınların emanetidir. Bir günlük bir hatırlanma değil, 364 gün ettiğimiz mücadelenin haykırıldığı gündür 8 Mart. O yüzden yok olmayacağız, yokuz demeyeceğiz.

ALDIĞIMIZ HER NEFES İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
Varız gerçekten de, kadınlar var, ülkenin ve dünyanın dört bir yanında. 8 Mart’a giderken yan yana gelen kadınlar, bugün alanlara çıkacak kadınlar, daha sonra devam edecek etkinliklerle var olduğumuzu haykırıyoruz bütün gücümüzle.

8 Mart bütün bir hayatın muhasebesi bizim için. Yaşamak için, öldürülmemek için, taciz korkusu olmadan yürüyebilmek için, korkmadan nefes alabilmek için, bu ülkenin eşit bir yurttaşıyım erkeklerle aynı haklara sahibim güvenine sahip olabilmek için attığımız her bir adımda mücadele ediyoruz biz. Fark etsek de etmesek de aldığımız her bir nefes mücadele bizler için.

8 Mart’ta yan yana gelmenin fırsatını bulalım yanıbaşımızdaki kadınlarla, var ise ilimizde bir 8 Mart ekinliğine gidelim, yoksa ya da gidemiyorsak bir kahve içelim aynı mekanda olduğumuz kadınlarla. Bugün bizim günümüz, mücadele günümüz. Hayat daha iyi olacak yan yana oldukça ve var olmaya devam ettikçe.

Yaşasın 8 Mart....

İlgili haberler
İmalat sanayisindeki erkek işçi kadın işçiden yüzd...

Birleşik Metal İş Sendikası üyeleriyle yaptığı görüşmeleri raporlaştırdı. Rapora göre kadınlar erkek...

Geçmişten bugüne: Kapitalizme karşı mücadelede kad...

8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak tarih sahnesine çıkaran emekçi kadınların yaşamını bilmek...

8 Mart 2019| Krize, şiddete eşitsizliğe karşı kadı...

Hakları için, eşitlik için, insanca bir yaşam için mücadele edecek, dayanışmanın ve birlik olmanın g...