İktidarın ilan ettiği "aile yılı" söz konusu aileler açısından; ekonomik, siyasal, sosyal alanlarda birçok hak kaybının yılı oldu. Bu kapsamda, 15 Mayıs Uluslararası Aile Günü için etkinlik duyuruları yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bir yandan, “toplumsal cinsiyet” ile “cinsiyet çeşitliliği” kavramlarının kullanılmaması gerektiğine dair yaptığı gerici açıklamalarla geçtiğimiz günlerde gündeme gelmişti.

Bakanlık birçok ilde olduğu gibi Eskişehir’de de aile yılı kapsamında 15 Mayıs saat 10.00’da başlayacak bir yürüyüş çağrısı yaptı. Aynı gün içinde Eskişehir Teknik Üniversitesi 2 Eylül Kampüsünde 14.00’da gerçekleştirilecek Bahar Şenliği’ne de çağrıda bulundu.

Gerçekleştirilen “Ailemiz geleceğimiz” temalı yürüyüşe, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eskişehir İl Müdürlüğü’nden yayınlanan haberde vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğine vurgu yapmalarına rağmen 40-50 kişilik kortejin yarısından fazlasını Aile Sosyal Destek Programı çalışanları oluşturuyordu. Yürüyüşte “Ailemiz istikbalimiz”, “Her çocuğun bir ailesi olmalı” yazılı pankartlar taşındı ve “Biz büyük bir aileyiz”, “Bir ailede büyümek her çocuğun hakkıdır” yazılı dövizlerle yüründü. Yürüyüşte aile kurumunun; milli ve manevi değerlerin, gelenek ve göreneklerin geleceğe taşınmasındaki kilit rolünü vurgulandı, aile güzellemeleri yapıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Orhan Bayrak konuşmasında "evlilik kurumunun" ve "aile içinde birlik ve beraberliğin korunması, güçlendirilmesi" ifadelerini kullandı.

İktidarın bir süredir ağırlık verdiği, "Aile içinde birlik ve beraberliğin korunması, güçlendirilmesi" adı altında nüfusun arttırılması yönündeki politikalar aslında ucuz işçi rezervinin yenilenmesini ve ailenin, sermayenin yarattığı yıkımın yükünü sermaye sınıfı yerine üstlenebilecek güçte olmasını hedefliyor.

'BİR AİLEDE BÜYÜMEK HER ÇOCUĞUN HAKKI' DEĞİL MİYDİ?

Yürüyüşe ilkokul öğrencilerinden oluşan bir bando takımı eşlik etti. Yürüyüş sonunda da katılımcılar, kurulan aile panosuna aile temalı duygu ve düşüncelerini içeren notlar astı. İlkokul çağındaki çocukların katkısıyla yürüyüşe renk katılmasının amaçlandığı yürüyüşte söz alan Bayrak, 2025 yılının ilk 106 gününde 19 çocuğun iş cinayetine kurban gitmesi hakkında herhangi bir şey söylemedi. Daha yakın zamana bakacak olursak nisan ayında 8 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Dolayısıyla ucuz iş gücü ihtiyacının karşılanması amacıyla daha fazla çocuğun yoksulluğa itildiğini, eğitimden koparıldığını ve işçileştirildiğini söylemek mümkün. Üstelik İSİG Meclisi'nin verileri, ölen çocuk işçilerin yaklaşık üçte birinin 15 yaşının altında olduğunu, 4 yaşında 5 çocuk, 5 yaşında 6 çocuk, 6 yaşında 5 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor.

BAKANLIK ÇAĞRISIYLA ESTÜ'DE 'BAHAR ŞENLİĞİ'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eskişehir İl Müdürlüğü'nün çağrısıyla düzenlenen bahar şenliğine öğrenciler tarafından gösterilen ilgi yoğundu. Şenlikte üniversite kulüplerinin stantlarının yanında Türkiye Diyanet Vakfı’nın, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın, KADEM’in ve bunun gibi farklı kurumların stantları açılmıştı.

Alanda bir araya gelen öğrenciler, bu şenliğin bakanlığın aile yılı kapsamında çağrısını yaptığı bir etkinlik olduğundan bihaberlerdi. Bakanlık çağrısına rağmen alanda gün boyu çeşitli oyunlar, konser ve yeme-içme dışında şenliğin aile yılı kapsamında yapılan bir etkinlik olduğunu gösteren herhangi bir konuşma yapılmadı. Ancak öğrencilerin eğlendiği, oyunlar oynadığı alanda çevik kuvvetin bulunması da dikkat çeken bir noktaydı. Ne kadar öğrencilerin güvenliğini sağlamak amacıyla alanda olduklarını iddia etseler de son zamanlardaki üniversite öğrencilerine karşı baskı ve şiddet uygulamalarının geldiği noktayı biliyoruz.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül