Yangın emeklerini kül etti, belediye yalnız bıraktı: Her şeyimiz heba oldu
İstanbul Sancaktepe’de bulunan bir binada bayramın ikinci günü çıkan yangında bina kullanılamaz hale geldi ancak bina sakinleri gidecek yerleri olmadığı için binada yaşamaya devam ediyor.

Sancaktepe Osmangazi Mahallesi Vali Sokak’ta, yangının ardından kapkara bir örtüyle kaplanan dört katlı bitişik iki bina var. Bahçesi kül dolu. Binanın içinde yanarak yamulan çelik kapıların ardındaki hanelerin tüm duvarları yine aynı karanlıkla kaplı. Binanın, evlerin camları artık yok. Bayramın ikinci günü 7 haneye yıkım getiren yangının ardından çoğu daire sakini başka yere gitmiş. Kalanların kapılarının eşiğinde duran ayakkabılar ve yangının isinden nasibini almış balkonlardan kuruması için sarkıtılan temiz çarşaflar yeniden ayağa kalkma çabasının göstergesi. Gidecek yer bulamayan, kül olsa da evini ocağını bırakamayanlar, günlerdir ciğerlerini dolduracak is kokusu altında “Ne kurtarabilirim” uğraşı içinde didiniyor.

Yangının nasıl çıktığı henüz belli değilken, binanın yanındaki arazide bulunan paletlerin ve rüzgarın etkisiyle büyüyerek bu iki binayı sarmıştı. Neyse ki can kaybı olmadı, ancak geride ne kullanılacak eşyalar ne de sağlıkla oturulacak daireler kaldı. Mağdur aileler AKP’li Sancaktepe Belediyesinin duruma kayıtsız kaldığını söylerken, yalnız bırakılmalarına tepki gösterdi.

‘HER ŞEYİ SIFIRDAN YAPMIŞTIK, ŞİMDİ NEREYE GİDELİM?’

Binada sağlıkçılar, İMES işçisi bir aile ve emekliler yaşıyordu. Eşi emekli, oğlu işçi olan bir kadının kapıyı açmasını beklerken gözümüz yan daireye ilişiyor. Komple yanmış bir daire... Kapıyı açmak üzere olan kadının dairesi de böyle midir, merak ediyoruz. İçeri girdiğimizde evin yarısının yanarak is kapladığını görüyoruz. Temizlemeye çalışmışlar ama beyhude kalmış belli ki. 12 günde temizlenebildiği kadar. Yanan odaları gösterdikten sonra sağlam kalan bir odada tüm aile fertleriyle kalmaya devam ettiklerini söylüyor. Kurtarabildikleri eşyaları da oraya taşımışlar. Yanan odalardan birini gösterirken, “Kızımın odasıydı burası. Hiçbir şeyi kalmadı. Bir tek tişörtü bile. Kızıma iki valiz çeyiz yapmıştım, el emeğiydi... Onlar bile yandı... Bazı eşyamız kurtuldu ama onlar da kullanılacak gibi değil. Kiracıyız biz burada. Şimdi ev bulamıyoruz, çıkamıyoruz. Doğal gaz kaç gündür yok, soğuk suyla duş alıyoruz. Bundan sonra ne yapacağız bilmiyoruz” diyor.


Neden hâlâ buradasınız, başka bir yere niçin çıkamıyorsunuz?

Eşim emekli, maaşı kredi borcumuza gidiyor. Bir oğlum çalışıyor, o da neye yetişecek bilemiyoruz. İmkanımız yok başka yere gidelim. Burada 1500’e oturuyorduk, şimdi bir yere girip 5-6 bin nasıl verelim? Biz 5 yıl oldu İstanbul’a geleli, memleketten hiçbir şey getirmedik, her şeyi zorluklarla aldık. Kızım, oğlum maaşlarından artırarak aldı. Uğraşa didine yaptığımız hiçbir şeyimiz kalmadı.

Ağlayarak tüm emeklerinin küle döndüğü eve bakan kadın, sonra kızgınlıkla devam ediyor, en çok kızdığı kimsenin kendilerini arayıp sormaması, “Belediyeden geldiler, baktılar gittiler ama o gün bugündür aç mısınız, tok musunuz gelip sormadılar. 12 gün oldu. Bir çadır kurup bir tas çorba verselerdi, çok muydu? O günden beri bir siz geldiniz kapımızı çaldınız. Günlerdir aynı kıyafetleri giyiyoruz, hepsi yandı, yenisini alamıyoruz. Durumunuz nedir soran yok. Hafriyat kaldı kapı önünde, gelip almadılar. Bir ihtiyacınız var mı diye sormadılar bile. Seçim olduğu zaman en az yüz tanesi geliyor kapımıza, şimdi bir moral vermeye bile gelmediler. İtfaiye raporu bekleniyormuş yardım için. ‘Tatil’ diye çıkmamış. O rapordan da bir şey çıkmaz, öyle demelerine bakmayın. Bizi böyle bıraktılar.”

‘KİRACIYIZ GİDECEK YERİMİZ YOK’


Yan binaya geçiyoruz. Diğerine göre daha az hasar almış durumda. En alt kattaki daire açıyor kapısını, önce yangın anını anlatıyor. Ardından kendi halini… “Yukarıdaki evler oturulmayacak durumda. Bizim banyo ve balkon tarafı yandı. 4 çocuğum var. 12 gündür sürekli duvarlı isten temizlemeye çalışıyorum evde. Bir çocuğum otizmli. Hem onunla uğraşıyorum hem eşyaları kurtarmaya çalışıyorum.” Kocası İMES’te aşçı, işi bırakıp da eşine yardım etmesi güç, tüm afetlerin ardından evi yeniden yuva haline getirme uğraşının kadınların nasıl bir yükü haline geldiğinin özetini gösteriyor, çocuğunun bakım yükü de cabası: “Ben kiracıyım, başka yere kiraya çıksak oturamayız, kiralar çok. Ev yerle bir olmuş durumda şimdi. Nereye gidelim, başkasının evinde kaç gün yaşayalım? Kapı, pencere, balkon hep gitti... Çocuğum otizmli olduğu için çok daha fazla etkilendi bu süreçten. Hasta oldu çocuğum, 2-3 gün hep kustu. Ciğerlerinde, kanında enfeksiyon çıktı. Dün korkumdan yatamadım, kapı pencere açık. Yan binaya hırsız girmiş çünkü. Güya bekçi göndereceğiz dediler, birkaç kere geldi sonra görmedik bir daha. Bütün günüm temizlikle ve koşturmakla geçiyor, ne yapayım?”

(Görüşmeleri yaptığımız sırada yangının üzerinden 12 gün geçmişti)

İS KOKUSUNDA, YANGIN YERİNDE KİRACILAR KALMAYA DEVAM EDİYOR
Sancaktepe’nin en büyük mahallesi, nüfusu 60 bine yakın olan, 35 bin seçmeni bulunan, işçilerin yoğun olduğu bir mahalle Osmangazi Mahallesi. Son 15 yılda her yıl göç alan, Osmangazi Muhtarı Harun Dağ’a göre kentleşmeyle göçün hız kazandığı bir mahalle burası. Muhtarlığa her yıl yardım talebinde bulunanların sayısı artarken, bu yıl 870 aileye yardım ulaştırılmış. Muhtar Harun Dağ, özellikle faturasını ödeyemeyen, kirasını ödeyemeyenlerin yardım talebiyle geldiklerini söylüyor. Tüm bu talepleri “hayırseverler” vasıtasıyla karşıladıklarını söyleyen Dağ, erzak talebinde, iş talebinde bulunanların da olduğunu belirtiyor. “Hatta İŞKUR gibi oldu burası neredeyse” diye ekliyor. Mahallede işçilerin yoğunlukta olduğunu hatırlatarak, işçilerin bugün en büyük sıkıntısının ücret olduğunu söylüyor. Yardım yaptıkları arasında işçiler de var, bazılarının elektriğini, suyunu, eczane, bakkal borcunu kapattıklarını belirtiyor. Mahallede iki sağlık ocağının olduğunu, bunun yetersiz kaldığını belirterek okulların da sınıf mevcutlarının 50’den fazla olduğunu aktarıyor. Geçim derdi ve ihtiyacın bu kadar fazla olduğu bir mahallede, çıkan yangın da geride büyük yıkım ve yük bırakıyor haliyle. Böylelikle kiraların da 4-5 bine dayandığı mahallede, kiracılar yangın yerinde is kokusu altında oturmaya devam ediyor...

Fotoğraflar: Hilal Tok/Evrensel

İlgili haberler
Gençleri Kutu Park’a mahkum eden hayat: Evlerin iç...

Hayatı gençler için Kutu Park’tan ibaret kılmaya çalışanlara karşı, bütün hayatı, tüm güzellikleriyl...

Bir sosyal hizmet görevlisi anlatıyor: Her kapıda...

‘Her gün sosyal destek başvurusu yapan ailelere gelir tespiti yapmak için ev ziyaretleri gerçekleşti...

Yoksulluğa ve yoksunluğa karşı şimdi değilse ne za...

Bu 1 Mayıs’ta yaşanan bu yoksulluk ve bu yoksulluğun getirdiği ev içi gerginlikler son bulsun diye a...