Canımızdan önce mesaimiz var
Bir işçi, yaşadığı depremin ardından kaleme aldığı bu mektupta, patronların kâr hırsı uğruna nasıl ölümle burun buruna geldiklerini, nasıl değersiz hissettiğini anlatıyor.

Merhaba, ben 21 yaşındayım. Bir buçuk yıldır Tuzla’da bir metal fabrikasında çalışıyorum. Geçen günlerde çok kötü şeyler yaşadık. Gerçi hep yaşıyorduk ama bu sefer patronların eliyle ölüme daha da yaklaştık. 23 Nisan’da depremin olduğu sırada ben dişlerimi fırçalıyordum, lavabodaydım. Ne olduğunu ilk anlamadım, sallanınca ve lavabonun kapısı çatlayınca deprem olduğunu anladım ve hızlıca oradan uzaklaşıp dışarı çıktım. Herkes dışarı çıkmıştı; dışarıda durma süremiz yaklaşık 10 dakikaydı. Deprem ne kadar sürdü, devam edecek mi, ne olacak bilmeden klasik molamızı kullandık, deprem oldu diye 10 dakika durabildik. Sonra direkt iş başı yapmaya başladık.

Artçılar olabilirdi diye düşünürken yine deprem oldu ama biz ona rağmen çalışmaya devam ettik. O bölgede olan çoğu fabrikadaki insanlar evlerine gitmesine rağmen biz çalışmaya devam ettik. “Artçılar devam ediyor” dememize rağmen hiçbir şey söylemediler, zorla çalıştık, canımızdan önemli mi iş? Saat 15.00 gibi tekrar deprem olduğunda en sonunda eve gönderdiler, peki neden ilk deprem olduğunda biz çalışmaya devam ettik? Birçok işçi çocuğunu, eşini, ailesini merak etti. Ulaşamadılar, hatlar kesildi. Yıkım olmayan bir depremde bile hatlar kesildi. Çalışırken neden çalıştığımızı o an sorgulayamadık bile, çünkü hepimiz sevdiğimiz insanları düşünüyorduk. Patronlar da bizim şaşkınlığımızı kullandılar. Bu ülkede depremden ölmesek bile patronlar para uğruna bizi sömürmeye devam ederken ölüme sürükleyecekler o kesin. 

Görsel: Canva Pro DreamLab

İlgili haberler
Makinenin bakımı işçinin parmağından daha pahalı

Depremin ardından fabrikada sadece 10 dakika dışarı çıkmalarına izin verilmiş, sonra yeniden iş başı...

Çalışması serbest, yaşaması yasak kızların hikayes...

‘Yoksul ailelerle çevrili bir ortamda, kadınların ve kız çocuklarının hapsedildiği cenderenin çok iy...

'Ben de güzel bir hayat yaşamak istedim Nevruz'

Nilüfer derneğimize gelen, sokakta gördüğümüz binlerce kadından biri. Bir şekilde kurtulmuş, derneği...