‘Emeklilik hakkımız yok, susarsak çocuklarımızın da olmayacak!’
15 yıldır ev işçiliği yapan Elif, kendi gibi yüzlerce kadın tanımış, sadece bir ev işçisi biliyor emekli olabilen. Emeklilik hakkını gasbedecek istihdam paketine tepkisi büyük, bir de çağrısı var.

20 yıldır çalışıyorum, bugüne kadar sigortasız, güvencesiz yani kayıt dışı çalıştım. Önce çocuk bakımı, çocuklar büyüyünce de yemek yaparak aynı evde son 15 yıldır çalışıyorum. Evde çocuk bakan, yemek yapan, temizlik işleri yapan arkadaşlarımın çoğu benim gibi sigortasız ve güvencesiz çalışıyor. Yıllardır Çayyolu, Ümitköy tarafına giden kadın işçi servislerini işe gidiş gelişlerde kullanıyorum. Bu servislerde ev işlerine, çocuk bakımına giden yüzlerce kadın işçi tanıdım. İçlerinden belki sadece birkaçı sigortalı çalışmıştır.
Köyden gelmiş, şehirde kendilerine bir hayat kurmaya çalışan ailelerdeki kadınlar, çocuk doğurmuş, çocukları büyümeye başlayınca eşlerinin aldıkları tek maaş yetmez olmuş, “Eve katkı olsun haftada üç gün işe gideyim”, “Kız okula başladı, kurs parasını karşılayayım”, “Oğlan evlenecek” derken, haftanın üç günü olmuş haftanın yedi günü. Biz fabrikada çalışmıyoruz ki… Hepimiz ayrı ayrı evlerde. Ancak sabah akşam servis arabalarında karşılaşıyor, ayaküstü dertleşiyoruz. İşte böyle yıllar geçiyor, yaş ilerleyip, çalışamaz hale gelince, meslek hastalıklarımız ortaya çıkmaya başlayınca anlıyoruz sigortanın ne demek olduğunu, kıdem tazminatının yaşlılıkta ne kadar önemli olduğunu.
Son yıllarda ev işlerine giden kadınların cam silerken düşüp ölmeleri, sakat kalmaları haberlerinin basında çıkması üzerine, halktan da tepki geldi. Evine işe gittiğimiz kadınlar da bir şey olur korkusuyla günlük sigorta yaptırmaya başladılar. O da hayat sigortası gibi bir şey. Kadınlar da onu gerçek sigorta sanıyor. Her yerde olduğu gibi kadının emeği ucuz, güvencesiz.

‘EMEKLİ OLABİLEN 800 LİRA MAAŞ ALIYOR’

Bildiğim bir kadın işçi arkadaşım var emekli olabilen. O da yaştan emekli oldu, ayda 800 lira emekli maaşı alabiliyor. Kadını yıllarca köle gibi çalıştırdılar, ev işlerini yaptı, çocuklara baktı büyüttü, yetmedi yanında çalıştığı kadının kızının evini de temizledi. Kışın kışlıkta, yazın yanlarında götürüp, yazlıkta çalıştırdılar. İş bulamam korkusuyla çalıştı. Oğlu işsiz, geline, toruna baktı. Hak ettiğinin yarısı kadar kıdem tazminatını eline tutuşturdular, şimdi ayda 800 lira maaş, ev kira ve yaşı gelmiş atmışa. Emekli olabilenin de durumu bu.
Çoğu kadın arkadaşım “Nasıl olsa emekli olamayacağım” düşüncesiyle, işverenine “Sigorta yapma, sigorta parasını bana ver” diyor.

İSTİHDAM PAKETİNE TEPKİ: HAKKI GASBET, ‘AL, KEYİF ÇAYI İÇ’ DE!
Gazetede okudum, istihdam kalkınma paketi Meclis komisyonundan geçmiş. Bu paketle, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin, kıdem tazminatı ve iş güvencesi ellerinden alınacak. Zaten yıllardır uğraştılar, kıdem tazminatını elimizden almak için. Sendikalardan bir ses çıkmıyor, çünkü onların üyeleri çok fazla etkilenmiyor belki. Eğer bugün fabrika işçileri, sendikalar sessiz kalırsa, yarın 25-50 yaş arasındaki işçilerin de kıdem tazminatları ellerinden alınacak.
Biz şimdi değil de ne zaman doğrulup, haklarımızın elimizden alınmasına karşı çıkacağız? Yarın çok geç olmadan, kendimiz için, çocuklarımız için sesimizi yükseltelim. “Hayat çok pahalı, eve ekmek götüremiyoruz” diyen adama, “Al keyif çayı iç” diyorlar. Dalga geçiyorlar. Biz bugün sessiz kalırsak, yarın bize de; “Al keyif çayı iç” diyecekler.
İlgili haberler
Çocuğunuzu çok geç yaşta emeklilik bekliyor

1 Mayıs 2008 sonrası sigorta girişlilerin emeklilik yaşı 65’e kadar çıkıyor. Çocuklarımızı çok geç y...

İstihdam Kalkanı Paketi: Kadınların emeklilik hakk...

İstihdam paketiyle birlikte; kadınların 25 yaşından önce çalışmaları emeklilik hakları için bir anla...

DOSYA: Kadınların emeklilik hakkı ve doğum borçlan...

Doğum borçlanması yine gündemde... Emekli olmak için gereken yaşı doldurdunuz. Ama prim gün sayısını...