Mirabel kardeşlerin bize öğrettiği
25 Kasım haftası Derneklerinde yaptıkları etkinliklerle bir araya gelen Buca Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Evi üyesi kadınlar dayanışmalarını güçlendirdi.

Kadına yönelik şiddetin yaşanmadığı , kadınlara ve çocuklara taciz, tecavüz ve cinayetlerin olmadığı bir dünya dileği ile bu yılda 25 Kasım’a eriştik. Her yıl aynı dilekler, protestolar ve eylemlerle kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla iktidarı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Peki yeterli oldu mu çağrılarımız; kadına, çocuğa şiddeti önleyebildik mi?

Kadınların bilinçlenmeye ve kendilerini önce insan olarak görüp uygulanan baskı, ekonomik, psikolojik, fiziksel şiddet, aşağılama ve yok sayma politikalarına boyun eğmediğinden bu yana şiddet daha da görünür olmaya başladı. Bu görünürlükte kadın örgütlerinin mücadelesi, yerellerde kadınlarla daha iç içe olmalarının ve kadınları bir çatı etrafında toplayıp harekete geçirme çabalarının rolü büyük.

12 EYLÜL KADINLARI VE MİRABEL KARDEŞLER
Biz de BEKEV olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısısyla hafta içine yayılan etkinlikler planladık. Bunların ilki 21 Kasım’da dernek binasında kadınlarla gerçekleştirdiğimiz 25 Kasım’ın tarihi, kelebekler olarak bildiğimiz Mirabel kardeşlerin öykülerini paylaşmak oldu. ,

Mirabel kardeşlerin öyküsü kadınları çok duygulandırdı. Hatta ağlayanlar bile vardı. Hafızalarına 12 Eylül askeri darbesinde kadın bedeni üzerinde yapılan işkencelerin bıraktığı izleri hatırlayan arkadaşlarımız oldu. Kadınların politik duruşlarına rağmen devletin güvenlik güçleri tarafından tecavüze uğraması, Mirabel kardeşlerle aynı kaderi paylaştıklarını görmek mücadele azmini ve sisteme olan öfkeyi pekiştirdi diyebiliriz.

Serbest kürsü oluşturduğumuz zaman diliminde bu konuda söylemek istediklerini, anılarını dinledik. Kadınların anlatmak istediği o kadar çok şey varmış ki…
Türkiye ve dünyada kadın hareketi konulu slayt gösterisi büyük ilgi gördü. Bu gösterimde kadınların önderlik ettiği direnişler, grevler, yürüyüşle, pretostolar… Mirabel kardeşlerin öyküsününde olduğu görsel tüm kadınları bir kez daha düşünmeye yöneltti. İktidarların ve diktatörlüklerin varlıklarını kadın bedeni üzerinden yürüttüğünü; ne kadar vahşileştiğini ve şiddeti normalleştirdiğini bir kez daha hatırlamış olduk. Ardından BEKEV korosu türkülerimizde sevdayı, aşkı, analığı ve kadını üretimdeki yerini hep bir ağızdan söyleyip günü tamamladık.
Dernekte kadınlarla birlikte izlediğimiz ‘Kelebekler Zamanı’ filmi de bize birkez daha bir şey hatırlattı: Şiddete, sömürüye, baskıya karşı koymak için örgütlenmeli; varolan örgütlerimize, derneklerimize sahip çıkmalıyız. 

İlgili haberler
Şiddetin içe kanayan yanını anlatıyorum, dinleyin....

Bir arkadaş ziyareti, sokakta el ele yürümenin cesareti, parkta konudan konuya bir muhabbetin göster...

Kadınlar bu düzeni mücadeleyle değiştirecek!

Çilem, Nevin, Ayşegül Terzi, Özgecan ve nice kadın... Hepsinin yaşadıkları, yaşadıklarımız çok öneml...

İl il 25 Kasım eylemleri

Kadına yönelik şiddetin, kadın ve çocuklara yönelik suçların önlenmesi için kadınlar gün boyu Türkiy...