Sağlıkta Performans Sistemi: Kadınlar kaderiyle baş başa kalıyor
Aile sağlığı merkezinde performans sistemi uygulamasında puanlama sistemi ve aile planlaması kapsamında kadınlar üzerindeki etkileri Aile Hekimi Kolu Başkanı Emrah Kırımlı ile konuştuk.

Geçtiğimiz günlerde Sağlıkta dönüşüm programı ile aile sağlığı merkezi olan yerlerde “performans sistemi” uygulaması başladı. Bu uygulamayla aile hekimlerine teşvikli destek ödemesi verileceği planlanıyor. Yani, hekim ne kadar çok hastaya bakarsa o kadar çok destekleniyor. Tabii bir de bunun cezalandırma sistemi var. Hekim, uyarı veya kınama cezası alındığında teşvik ödemeleri kesiliyor.

Aile sağlığı merkezinde performans sistemi uygulamasını, sağlıkta kontrasepsiyonların dağıtılmamasını ve bütçenin ayrılıp ayrılmadığını Aile Hekimi Kolu Başkanı Emrah Kırımlı Ekmek ve Gül için değerlendirdi.

Performans sisteminin daha öncesinde de olduğunu anlatan Emrah Kırımlı, aşılamaya dair performans sistemini hatırlattı: “Aşıların belirli aralıkları var o yüzden, ‘ben şu aşıyı şu sebepten dolayı yapamamıştım’ diye gösteren bir sistemimiz vardı. Aşıyı neden yapamadığımızı ispatlamak durumundaydık. İspatlayamasak veya bizden kaynaklı olan bir sorundan dolayı aşı yapılmadıysa da ondan dolayı da ceza kesintisi olurdu. Negatif performans diyorduk biz buna” diye konuştu.

PERFORMANS SİSTEMİ UYGULAMASI: ÇOK HASTA BAKARSAN, ÇOK PARA ALIRSIN

Performansın sağlıkta dönüşüme bir rıza üretimi mekanizması olduğuna dikkat çeken Kırımlı, sağlık çalışanı olan işçiyi, emekçiyi denetim altında tuttuğunu ve tükettiğini belirtti. Sağlıkta dönüşüm programı ile performans sistemi uygulamasını anlatan Emrah Kırımlı, “Aslında hikâye şu; ‘Hasta bak para al.’ Yani ‘ne kadar çok hasta bakarsanız size o kadar çok teşvik vereceğiz’ Diyorlar. Buna da ‘Teşvikli destek ödemesi’ adını verdiler. Bu sisteme 76 hasta sınırı koydular. Yani teşvik için günde 75’in üzerinde hasta bakmamız lazım. Ortalama bir aile hekimine yüzde 25-30 teşvik veriliyor. Bu da şuna denk düşüyor; ‘Çok hasta bak, insanlara vakit ayırma’” diyor.

Bu performans sisteminde gebe takip puanının yüksek tutulup, aile planlama, danışmanlık hizmetlerinin puanının düşük tutulmasına ilişkin Kırımlı, teorik olarak puanların bölgenin ihtiyacına göre hazırlanması gerektiğini söylüyor: “Yaşlı nüfusu fazlaysa yaşlıyla ilgilenmek, desteklemek lazım. Çocuk nüfusu fazlaysa anne-çocuk sağlığı desteklenmesi gerekir. TTB bu sistemde gebe izlenme ve aşılamanın çok düşeceğine dair gözlemleri vardı.”

Aile planlaması hizmeti vermiş olmak aile hekimlerinin maaşına etki etmediğini söyleyen Kırımlı, “Aile planlaması hizmeti vermektense grip tedavi etmek, enjeksiyon yapmak, ilaç yazmak, pansuman yapmak daha çok sayı getiriyor. Şimdi gelen performans sistemi böyle bir şey” diye vurguluyor.

BAKANLIK KONTRASEPSİYONLARA BÜTÇE AYIRMIYOR

Bir taraftan performansa dayalı sistemde aile planlamasının düşük puana tabi tutulması, bununla birlikte Kontrasepsiyona yeterli bütçe ayrılmaması kadınlar için yaşamayı zorlaştırıyor.

Kontrasepsiyon uygulaması gebeliği önleyici işlemlerden biri olarak tanımlanıyor. Doğum kontrol uygulamaları olarak geçen bu yöntem aile sağlığı merkezlerine gönderilmediği için kadınlar bu malzemelere ulaşamıyor. Çok pahalı olduğu için kendi imkanlarıyla ulaşamayan kadınlara güvencesiz bir yaşam sunuluyor.

Kontrasepsiyonların önceden Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığı fakat şu an il sağlık müdürlüğünün bütçesinden karşılandığını vurgulayan Kırımlı bütçe meselesine dair şunları söylüyor: “Şimdi il sağlık müdürlüklerine ‘siz Kontrasepsiyonları kendi bütçenizden karşılayın’ dediler. Yani sorsanız ‘biz bütçe ayırdık’ diyecekler. Ama merkezi düzeyde değil. İl sağlık müdürlüklerinin kısıtlı bütçesi olduğu için bu konu merkezlerin inisiyatifine bırakılmış durumda. Mesela İstanbul’da sadece birkaç tane yöntem var. Erkekler için prezervatif, kondom. Kadınlar için doğum kontrol hapları, rahim içi araç yapabilirsiniz. İstanbul il sağlık müdürlüğünün bunların hepsine kaynağı yetmediği için rahim içi araç alıyor. Onu da belirli yerlere gönderiyor. Bütün aile sağlığı merkezi olan yerlere göndermiyor, ilçe sağlık müdürlüklerindeki birimlere gönderiyor. Başka küçük illerde kendi ilinin bütçesine göre prezervatif dağıtabiliyorlar. O yüzden sanki bütçe ayrılmış gibi oluyor, ama o kısıtlı bir bütçe. İl sağlık müdürlüğünün ne kadar kaynağı varsa onunla yapabiliyor.16 milyonluk bir şehir için il sağlık müdürlüğünün bütçesi buna yetmiyor. O yüzden de Türkiye’nin genelinde hiçbir yerde doğum kontrol hapı verilmiyor. Sağlık Bakanlığı da onu niye vermiyorsanız diye de sormuyor”

KADINLAR KADERİYLE BAŞ BAŞA KALIYOR!

Sağlıkta doğum kontrol ve aile planlaması meselesinde yıllar önce aynı olmadığı söylüyor Kırımlı; “10 sene önce doğum kontrol hapları aile sağlığı merkezlerinde dağıtılırken eczanedeki satış fiyatı da daha ucuzdu. Doğum kontrol haplarının fiyatlarının artmasını nedenlerinden biri artık ücretsiz dağıtım yapılmamasından dolayı. Biz reçete de yazamıyoruz çünkü geri ödemesi yok. Özel ilaç gibi oldu. Dolayısıyla doktora gerek kalmadan da ilacı alabiliyorlar. Böylece kadınlar ilaçların onların vücuduna ilişkin yan etki riskini de öğrenmemiş oluyor. Ayrıca bu ilaçlar çok pahalandı. Her şey pahalandı ama bu ilaçlar 3-4 kat daha fazla pahalandı. Hem ihtiyaç olduğu için hem de devlet karşılamadığı için. Devlet bu noktada doğum kontrol hapını kesiyor, kürtajı yasaklıyor. İnsanlarda kaderiyle baş başa kalıyor.”

Fotoğraf: Canva Pro Kolaj

İlgili haberler
Çocuğu istismar eden müftü serbest bırakıldı

ÇEDES kapsamında manevi danışman olarak görev yaptığı okulda bir çocuğu istismar eden ve tutuklanan...

Kamu malları tarikatlara peşkeş çekilecek

Eğitim faaliyetleri için kamuya ait okullara tahsis edilen kamu arazileri, yönetmelik değişikliği il...

Eşine şiddet uygulayan Mert Çiller'in cezası para...

Tansu Çiller'in oğlu Mert Çiller'in eşine yönelik işkence boyutundaki şiddetinden dolayı yargılandığ...