GÜNÜN BAŞARISI: Somali’nin ilk ve tek kadın araba tamircisi Nasra
18 yaşında olan Nasra, Somali’nin ilk ve tek kadın araba tamircisi. Nasra’nın tüm kız çocuklarına bir de mesajı var: Bir erkeğin yapabileceği her şeyi bir kadın da Yapabilir!

Nasra Hussain Ibrahim 11 yaşındayken, ailesinin hayatta kalması için zor olan ama yapması gereken şeylerin farkına vardı. Nasra ve ailesi Güney-Orta Somali’nin sert ve kargaşanın hüküm sürdüğü Hiran bölgesinde, El Kaide bağlantılı fanatik bir grup olan Eş Şebab’ın yönetimi altında ve yerel klanlar arasındaki kaotik bir savaşın ortasında yaşadılar. Hiran’da militanlar kendi saflarında savaşmaları için çocukları zorla ailelerinden alır, okulları ele geçirir ve kapatırlar, kız çocuklarına tecavüz edip savaşçılarıyla evlendirirler. Boyun eğmeyenler taşlanarak infaz edilmekle karşı karşıya kalabilirler.

Nasra büyüme çağında iken, o ve ailesi için yeterli yemek çoğunlukla yoktu. Nasra’nın babası oldukça yaşlı. Nasra onun 90 yaşında olduğunu düşünüyor. Kocasının en az yarı yaşında olan annesi ise Somali’deki çoğu kadın gibi çalışmıyor. Altı çocuklu ailenin en büyük ikinci çocuğu olan Nasra, ailenin geçimini sağlamaya yardım etmek için 8 yaşındayken atıştırmalık satmaya ve tarım işlerinde çalışmaya başlamış. Nasra için her gün mücadeleyle geçmiş. “Ailemin durumunu gördüğümde ayrılmam gerektiğini gördüm.” Tatlı tavrı, parıldayan gözleri ve geniş gülümsemesi Nasra’nın sahip olduğu sertliği gizliyor. Üç yıl önce 15 yaşında iken ebeveynlerinin evinden gizlice ayrılıp fırsat bulmak için her şeyi riske attığında hayatta kalmasına yardım eden işte bu sertlik olmuş. Nasra aradığı fırsatı Somali’de başka hiçbir kadının olmadığı bir alanda, bir tamirhanede bulmuş.

Şimdi 18 yaşında olan Nasra, Somali’nin ilk ve tek kadın araba tamircisi. Nasra için her şey bozulmuş bir araba ile başlamış. Ailesini geride bırakıp gözünü yaklaşık 200 mil uzaklıktaki başkent Mogadişu’ya diken Nasra otostopla doğuya doğru yol almış.
Bu mesafe karayoluyla genellikle iki gün iki gece sürüyor. Ancak bindiği arabanın bozulması Nasra’nın yolculuğunu aksatmış. Halihazırda tehlikeli olan bu yolculuk 10 gün kadar uzamış ve Nasra yolun kenarında, arabanın tamir edilmesi için aç bir halde beklemiş. Oldukça gerçek olan tecavüz ve soygun tehditlerine rağmen, Nasra o zamanları hatırlarken korkmadığını söylüyor. “Kendimi güvende hissettim çünkü ailem her zaman benim için dua eder”.

Nasra hayatta ve Mogadişu’da olduğunu söylemek için evini aradığında, annesi yaşadığı rahatlamadan dolayı gözyaşlarına boğulmuş. Ailesi kızlarının, ondan önceki binlerce Somalili gibi Avrupa’ya ulaşma hedefiyle tehlikeli ve birçoğunun diğer tarafı göremeden boğuldukları bir deniz yolculuğuna girişmek için evden gittiğini düşünüp endişelenmiş. Afrika Boynuzu’ndaki bu ülkede genç işsizliği neredeyse yüzde 70’lerde ve insanlar fırsat bulma konusunda umutsuzlar. Nasra, Glamour’a verdiği demeçte, “Köyümden bir sürü insan Yemen ve Libya’ya gitmek için ayrılıyor” diyor. Nasra’nın kuzeni Rahma’da Libya açıklarındaki sularda İtalya’ya varmak için yola çıkan bir botta ölmüş. Genç kadın henüz 21 yaşındaymış. 

Nasra, Akdeniz’i geçmek için lastik bir bota atlamamış olabilir ama aynı şekilde gözünü karartmış. Somali kadın sünneti, anne-bebek ölümleri ve cinsel şiddet oranlarının en yüksek olduğu ülke. Somalili kadınların sadece dörtte biri okuma biliyor. Kadınlara ülke genelinde çoğunlukla mağazaların, restoranların ve evlerin arka köşelerinde hizmet işlerinde yer veriliyor. Sıra dışı bir şey yapmak (makyaj yapmaktan cumhurbaşkanlığı için yarışmaya kadar) kadınlar için alay, taciz ve daha kötüsüne neden olabiliyor. Yukarıda bahsi geçen 10 günlük tehlikeli yolculuktan sonra Mogadişu’ya gelen Nasra şehirde yaşayan bir amcasının evine çat kapı gidip onu şaşkınlığa uğratmış ve aylarını iş aramakla geçirmiş. Nasra o günler için şöyle diyor: “Aklımda dönüp duran şeyler nasıl hayatta kalacağım, nerede çalışacağım, nereye gideceğimdi.” Nasra aylarca süren koşuşturmaca ve iş arayışından sonra Mogadişu’nun
merkezinde bir tamirhane keşfetmiş. Oradaki bir grup iyi yürekli tamirci ona mesleklerini öğretmişler. Nasra birkaç ay süren çıraklıktan sonra tamirhanenin yöneticisine ekibe katılıp katılamayacağını sormuş.

Nasra bugün haftanın altı günü çalışıyor. Kendi deyişiyle tüm zamanı “uyumak ve çalışmakla” geçiyor. Nasra kazancının büyük çoğunluğunu ailesine gönderiyor. Gönderecek çok şeyi olmadığında ise geceleri yatakta bir o yana bir bu yana dönüyor.

Kuraklık son aylarda Somali’yi yıkıp geçmiş durumda. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 600.000 kişi yiyecek bulmak için yerlerinden oldu, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ailesi, büyük ölçüde Nasra’nın çok çalışması sayesinde ayrılmak durumunda kalmadı.

Ne var ki Somali’nin ilk ve tek kadın tamircisi olarak çalışmanın kendi güçlükleri var. Nasra işe başladığında, müşteriler ona dik dik bakmışlar ve “kötü bir kız” olduğu yorumlarında bulunmuşlar. “Çok özgür” olduğunu söylemişler. Müşteriler ona güvenilemeyeceğini düşünmüşler. Ancak Nasra’nın ustalığı başka söze hacet bırakmamış. Bölge halkı arasında oldukça bilinir hale gelen Nasra, “Onlara başarabileceğimi kanıtladım. Bu yüzden bana daha önce olduğundan daha fazla saygı
duyuyorlar” diyor. “Bana kalırsa çoğu kadını “farklı” işler yapmaktan alıkoyan şey güven eksikliği. Bu tür işleri yapamayacaklarına inanıyorlar.” 

Nasra’nın sıra dışı hikayesi yayılıyor. Çalıştığı tamirhanenin sahibi onu geçen Nisan’da gerçekleşen Mogadişu dördüncü yıllık TEDx etkinliği öncesinde organizatörle irtibata geçirdi ve Nasra’nın sesi orada hazır bulunan 150 kişinin ve 20.000’den fazla çevrimiçi izleyicinin karşısında yankı buldu.
“Dünyadaki tüm kız çocuklarına kendilerine inanmaları gerektiğini ve kendilerini sınırlamamaları gerektiğini söylemek istiyorum. Bir erkeğin yapabileceği her şeyi bir kadın da yapabilir.”

Kaynak:Ferhat Sarı, The Real Afrika’dan  Ekmek ve Gül için çevirmiştir

İlgili haberler
GÜNÜN BAŞARISI: Çocuk işçiliğinden hak savunuculuğ...

Tanzanyalı Angel, daha kendisi küçük bir çocukken ev işçisi oldu ve iki çocuk bakmaya başladı. İşver...

GÜNÜN BAŞARISI: Taliban’dan kaçan Nadia Nadim’in m...

Taliban’dan kaçan Nadia Nadim’in mülteci kampından futbol kampına uzanan başarısı dilden dile dolaşı...

GÜNÜN BAŞARISI: Savaşa karşı yaşama şiirle tutunan...

İngiltere, sığınmacı olarak gelen ve bir yılda öğrendiği İngilizce ile şiirler yazmaya başlayıp, Bet...