GÜNÜN BELLEĞİ: Kadınların sokağa çıkma serüveni
Türkiye’de kadınların sokağa çıkması, taşıtlara binmesi, alış verişe gitmesi kolay olmadı. Önce haftanın ancak bir günü ancak mesire yerlerine gitmesine izin verilen kadınlar bakın nasıl çıktı sokağa

“Bahar mevsimi geldi. Kadınların bazıları gezme bahanesiyle Üsküdar’dan Kısıklı, Bulgurlu, Çamlıca, Merdivenköy ve Beykoz çevresinde arabalarla gidip açık saçık dolaştıkları ve çeşitli rezaletlere yol açtıkları, sözlerine inanılır kimselerden haber alındı. Bundan böyle kadınların oralara arabalarla gitmeleri yasaktır. Giden kadınlar ve kadınları götüren arabacılar şiddetle cezalandırılacaktır”

Yukarıdaki ferman 1751 yılında çıkarılmıştı.
Kadınların toplumsal yaşamına ilişkin bu türden yasaklamalar sadece yukarıdaki fermanla örneklenemezdi. Kadın ve erkek arasındaki sosyal ilişki kontrol altında tutulmaya, böylelikle cinsler arasındaki her tür yakınlaşma önlenmeye çalışılmıştı. Kadınların gideceği, gezeceği yerler devlet tarafından sınırlandırılmış, hangi araçlara binecekleri, araçların hangi bölümlerinde oturacakları, nerelerden alışveriş yapacakları, hangi camilerde ibadet edecekleri en ince ayrıntısına kadar fermanlarla düzenlenerek belirlenmişti. Kadınların Şehzadebaşı, Beyazıt gibi şehrin işlek yerlerine gitmelerinin yasaklandığı da olmuştu. Bir dönem Kapalıçarşı’da dolaşmaktan da men edilmişlerdi. Eşya almak için çarşıda dükkan ve mağazaların içine girip alışveriş yapamayacaklardı, dükkan önünde alacağı şeyi söyleyecek, aldıktan sonra hemen eve döneceklerdi.

İslam kadınları ancak Cuma günleri, kadınlara ayrılan, erkeklerin bulunmadığı seyir yerlerine gezmeye gidebilecekti. Maslak, Şişli, Levent, Pangaltı gibi yerlerde, ne suretle olursa olsun, İslam kadınlarının araba ile durması ve oturması yasaktı. Bu konuda da fermanlar çıkarılmıştı.

Kadınların erkekler gibi ata binmeleri yasaklandığından, öteden beri arabaya binerlerdi. Harem-i Hümayun, vezirlerin ve devletin ileri gelenlerinin eşleri büyük dört tekerli, yüksekçe, etrafı tahtadan yapılmış ve üzeri eğri tabir olunan bir çember ile çevrili, pencereleri kafesli, koçu denilen arabalara binerlerdi. Daha sonra yaylı arabalar, kupa ve lando gibi arabalar kullanılmaya başlandı. Bu araçlara kadın ve erkeğin birlikte binmeleri yasaktı.


HAFTANIN O GÜZEL GÜNÜ
Kadınların başlıca eğlencesi, komşularını ziyaret etmek, hamama ve mesire yerlerine gitmekti. Osmanlı sarayından Seniha Sultan, 1909’da yazdığı bir mektubunda, mesire yerlerine gitmenin kadınlar için önemini şöyle vurguluyordu: “Benim için haftam bir tek günden ibaretti. Diğer altı gün ise o bir tek günü beklemekle geçti. Sokağa çıkmadım. Misafirim gelmedi. Ne okudum, ne yazdım, ne de piyanoya dokundum. Hep pencereden havaya baktım, 15 Cemaziyelevvel Cuma günü hava bozar da bulutlanır mı diye. Çünkü bu benim ilk Kağıthane günüm olacaktı.”

1851 yılında Şirket-i Hayriye’nin kurulmasıyla birlikte İstanbul’da deniz ulaşımı düzenli olarak yapılmaya ve Boğaziçi’ne vapur seferleri düzenlenmeye başlandı. Daha önceleri sandallar, her yere, her saatte gidebilen en önemli seyahat araçlarıydı. Akşam saatlerinde ve geceleri Boğaziçi’nde sandalla dolaşmak dönemin belli başlı eğlencelerindendi. Zenginler özel olarak süslü sandallar yaptırırlar, hanımlar akşamları Boğaz kıyılarında çimenler arasından özenli kayıklarına binerek mavi suların beyaz köpükleri arasında sallanarak, neşelenerek gezintiye çıkarlardı.

19. yüzyılda, Osmanlı toplumunun girdiği değişim ve gelişim çağı, eğlence kültürünü de değiştirmeye başladı, fayton, tramvay, demiryolu, atlı araba, vapur seferleri, gündelik yaşamın zaman ve mekan temposunu hızlandırdı. Boğaziçi, Adalar, Yeşilköy gibi sahil yerleri gibi yeni yaşam alanları ve tarzları ortaya çıkmaya başladı. Tüm bu değişimler, sosyal hareketliği hızlandırdı, kadın erkek arasındaki ilişkiye farklı ve yeni bir biçim kazandırdı.

(Petrol İş Kadın Dergisi)



İlgili haberler
GÜNÜN BİLGİSİ: Sözünü esirgemeyen Katharina

Bugünkü bilgi Almanya’dan Semra Çelik'ten... Evinin yakınındaki kadın heykelinin kime ait olduğunu m...

GÜNÜN BELLEĞİ: Artyuşina Kadın Komünü

Yüzyılların getirdiği alışkanlıklarla toplumsal yapıların değişimi o kadar kolay olmuyor. Sovyet Rus...

GÜNÜN BELLEĞİ: Tarih, kadın giysileri ve yasaklar

Giysi kadın bedenini denetlemek için kullanılan araçlardan biridir. Kadınların kapalı mı açık mı, kı...