Koronavirüsle mücadelede ön safta çalışan sağlık emekçilerinin ölüm oranları artıyor. New York’ta 7 günden daha az bir sürede tepe noktasına ulaşan koronavirüs salgını yaşamı tehdit ediyor. Harlem Hastanesi çalışanlarının büyük bölümü onlarca işçinin yanı sıra binlerce insanın da hayatını tehdit eden kişisel koruyucu ekipmanların sağlanmamasına karşı bir gösteri düzenledi. Harlem Hastanesi çalışanları ön safta çalışan ve grevde olan diğer çalışma arkadaşlarıyla birlikte dayanışmaya sergiledi ve kendilerini, hastalarını ve kendi ailelerini korumak için koruyucu ekipmanlara acil erişim talebiyle bir eylem düzenlediler.

Geçen hafta Jacobi Hastanesi, Montefiore ve Mount Sinai Hastanelerinde de bir dizi eylem düzenlenmişti, eylem sırasında sağlık emekçileri koronavirüs salgınına karşı ön cephede çalışırken ölen sağlık çalışanlarının isimlerini tebeşirle kaldırıma yazıp, ‘Biz öldüğümüz zaman sizi kim umursayacak?’ yazan dövizler taşıdılar.

Şu anda Koronavirüs krizinin merkez üstlerinden biri olan New York’ta, her hastadan sonra ekipmanların değiştirilmesi tavsiye edilirken, hükümet sağlıkçıları koruyucu ekipman olmadan çalışmaya zorluyor. Ayrıca pandeminin tam ortasındayken sağlık yardımlarına yönelik kesintiye gitmeyi planlıyor. Sağlık emekçileri ise taleplerine dikkat çekmek için acil eylem düzenleyerek sorunlarını dile getiriyorlar.

Harlem sağlık çalışanlarının taleplerinden bazıları, her hafta yeni bir maske yerine her vardiyada yeni N95 maskesi, hastalık izninde 14 gün tam ödeme, sağlık hizmetlerindeki bütçe kesintisi yapılmasına son verilmesi ve sağlık hizmetlerinin derhal kamulaştırılması.

DURUM SALGINDAN ÖNCE DE KÖTÜYDÜ

Devlet hastaneleri çoğu işçi sınıfından olan, en az hizmet gören hastalara hizmet ediyor ve sürekli olarak bütçe ve çalışan eksikliği yaşıyor. COVİD-19 salgını bu durumu daha da kötü hale getirdi.

Şehrin çevresindeki hastanelerde ve Amazon gibi iş yerlerinde sürekli işten atmalar yaşanıyor, işçiler koruyucu ekipman talebiyle yapılan eylemlere katıldıklarında işten atılma tehdidi ile karşılaşıyorlar. Fakat işçiler yöneticilere ve hükümet yetkililerine meydan okuyarak, kendileri, aileleri ve hastaları için güvenlik talep etmek üzere her şeyi göze alıyorlar.

‘AĞLAMAK İÇİN DEĞİL, SAVAŞMAK İÇİN BURADAYIZ’

‘Biz ağlamak için burada değiliz!’ diyen Harlem Hastanesi hemşirelerinden Sarah Isadora Dowd, ‘Bu şüphesiz bir trajedidir. Fakat biz savaşmak için buradayız çünkü biz daha iyisine layığız’ diye durumlarını anlatıyor.

Left Voice üyesi ve eyleme de katılan bir hemşire olan Tre Kwon ise ‘Bizim patronumuz ve yöneticiler şimdi Florida’da kendi mülklerindeler. Burada bu problemlerle bile ilgilenmiyorlar, yüzleşmiyorlar. Onların bu duruma tamamen yabancı olduklarını anlıyoruz, onlardan hep beraber kurtulacağız! Biz işçiler, hastanelerdeyiz, hastalara bakıyoruz, onların hayatlarını kurtarmaya çalışıyoruz.’ diyor.

SAĞLIK SİSTEMİNDEKİ KESİNTİLERİN ETKİLERİ AÇIĞA ÇIKTI
Eyleme öncülük eden hemşirelerden Sarah Down, yaşananları ve talepleri şöyle anlatıyor:
“Ben bu eylemin başlamasına destek oldum çünkü bizim karşılanmayan, bazı çok somut ihtiyaçlarımız var. Hastalara bakabilmek ve çalışanların enfekte olmaması için... Kendimizi korumak için gerekli olan koruyucu ekipmanlara ulaşmak konusunda çok sorunlarımız var.
Ayrıca hastalara doğru düzgün bakmak için de ekipman eksikliğimiz oldukça fazla.
Ve bugün eylemdeyiz, sadece farkındalık yaratmak için değil, bizim devlet sağlık sistemi tarafından karşılanmasını istediğimiz bazı somut taleplerimiz var.
Biliyorsunuz, biz kamu bütçesine dayanarak çalışıyoruz, geçtiğimiz dönemlerde sıkça kesintiye uğramıştı. Şimdi sağlık sistemindeki bu kesintilerin etkilerini görüyoruz, şu anda öyle bir sistemle karşı karşıyayız ki sadece New York’ta değil, ülke genelinde sağlık sistemini iyileştirmek için bir çaba gösterilmesi gerekirken, insanları iyileştirmeye çalıştığımız şu süreçte ekstra kâr elde edebilmeyi düşünüyorlar. Sistemi yürüten kişiler, direkt ön safta çalışan insanlar olmayınca bu sonuç doğuyor.
Sonuç olarak ön saftaki çalışanlar ve hastalar en büyük zorluğu çekiyor. Şu anda biz kaynakların azalması ve kesilmesi ile karşı karşıyayız. Kamulaştırma sistemi ile, kaynakları tüm sistemde ihtiyacı olanlarla paylaşma imkanımız olacak.
Ben 2 yaşımdan bu yana Tip-1 diyabetim, şimdi 30 yaşımdayım. Bu zamanlar kenarda durmanın zamanları değil. Biz burada olmalıyız. Bizim sesimizin duyulmasına ihtiyacımız var, sistemden talep etmemiz gereken büyük, acil ihtiyaçlar var. Hiç değilse gelecek için, bıçak kemiğe dayandığında değil hemen şimdi daha güçlü bir sistemimizin olması için bunları talep etmemiz gerekiyor.

Kaynak: Left Voice’dan Ekmek ve Gül için çeviren Sarya Tunç.