İsviçre kadın grevlerinin son 5 yıllık örgütlenme biçimi ve deneyimi üzerine
2019 yılında çalışma koşullarındaki pek çok eşitsizliğe karşı 500 bin kadının katıldığı bir grev gerçekleşti. Tartışmalarla birlikte bu deneyim 2023’te 300 bin kadının katıldığı grevin taşlarını ördü.

2019’da 500 bin, 2023’te de 300 bin kadın İsviçre’de sokakları doldurdu. Tarihsel olarak kadınların İsviçre’de pek çok yasal haklarını diğer Avrupa ülkelerine göre geç kazanması sokağı hareketlendirmenin itici bir faktörü olsa da esas olarak bireysel fedakarlığa dayalı kolektif hareketin, ciddi, inatçı disiplinli bir örgütleme ve çalışmasının sonucu bu düzeyde bir katılımda tayin edici olmuştur.

1991’e kadar farklı gruplardan ve sınıflardan kadınlar farklı ilgi alanlarına göre ayrı mücadele ediyordu. Yeni dönemde” Yeni Kadın Hareketi”, farklı iş kollarından, meslek gruplarından ve ev kadınlarının iş birliğinden doğdu ve güç aldı. Kendi aralarında güçlü bir ağ kurdular, hedeflerini belirlediler ve sorunlarına dikkat çekmek için ortak kampanyalar, yerel aktiviteler planladılar. Yeni bir farkındalıkla, toplumsal yaşamın her alanında kadının eşitliğini ve emeğinin adil bir şekilde ücretlendirilmesini talep eden çok sayıda çeşitli siyasi, kültürel girişimin ve eylemlerin temelini attılar.

2018 sonbaharında İsviçre’nin her bölgesinde, yerel örgütlerin, sendikaların ve hiçbir yere bağlı olmayan kadınların örgütlenme çalışmaları giderek disiplinli ortak bir çalışma ağına dönüştü. Herhangi bir derneğe, kuruluşa bağlı olan ve olmayan tüm kadınların katılabildiği yerel grev organizasyon komiteleri kuruldu. Komitelerde görev ve sorumluluk almak isteyen gönüllüler, görev paylaşımı yaparak alt birimler kurdular. Komite veya birimlere sorumluluk almak isteyen herkesin her zaman katılabilmesi mümkündü ve farklı konularda yeni çalışma birimleri kurabilirlerdi. Düzenli ve sık aralıklarla yapılan toplantılarda daha fazla katılımı sağlamak, yaratıcı fikirler ve etkinlikler ortaya çıkarmak için özel çaba gösterildi.

2019 ocak ayında sosyal medya ağları ve gruplar oluşturuldu. Her bölgede yüzlerce kadın, bu sosyal medya iletişim gruplarına katıldı. 5 yıldır bağlantılarını kesmediler ve sayı giderek artıyor. Sosyal medya ve bölgelere ait internet sayfaları aracılığıyla herkes her gelişmeden haberdar edildi, ediliyor. Her ay düzenli e-gazete gönderiliyor. Kolektifi ilgilendiren herhangi bir şey yazılıp çizildiğinde ortak iletişim gruplarına gönderiliyor ve içerik çalışmasına öneriler yapılıyor. Birisi yorulduğunda veya başka bir nedenle daha az katkıda bulunmak istediğinde, yerine yeni bir gönüllü geliyor. Bütçe ve aktiviteler düzenli bir şekilde rapor edilip arşivleniyor. Toplantılarda bütçeden görevli olanlar, yapılan bağışlarla ve çeşitli etkinliklerle elde edilen gelirleri ve harcamalar bilançosunu anlatıyor. Herhangi bir toplantıya veya etkinliğe parasızlık nedeniyle gelememenin önünü kesmek için, desteğe ihtiyacı olan ve başvuran kadınların masrafları ve grev hazırlık malzemeleri bu bütçeden karşılanıyor.

KOLEKTİF OLANI ÖRGÜTLEMEK

Gönüllü çocuk bakıcıları, anneleri etkinliklerde destekledi. Genellikle yemek ve çocuk bakımını erkekler üstlendi. Uzun toplantılar için yapılan yemekler ve içecekler prensip olarak ücretsizdi. Sadece katkı sunmak isteyenler bağış yaptı. Mahallelerdeki buluşma ve alternatif çocuk oyun dernekleri, lokallerini ve malzemelerini, kollektifin kullanımına açtılar.

68 Kuşağı aktivistlerinin örgütü “Büyükanneler Devrimi” (Grossmutter Revolution) kuşaklar arasındaki deneyim aktarımına ve bağlantıya çok önem veriyorlar ve bu amaçla yeni kadın hareketinin oluşturulmasında öncülük ettiler.

Bilim kadınları, kadın mimarlar mühendisler, doktorlar, ressamlar, tiyatro sanatçıları, dansçılar ev kadınları, aktivistler, ekonomistler, sosyologlar, kırsal kesimden kadınlar, çiftçi kadınlar, edebiyatçılar herkes kendi alanından ücretsiz, kurs ve atölye çalışmaları düzenledi. Ulusal ve yerel bölgelerde bilgisayar destekli ve yüz yüze eğitim çalışmaları yapıldı. Ev kadınları ve çalışan kadın ayrımı yapılamazdı. Bütün kadınlar çok çalışıyor ve ortak sorunlar yaşıyordu. Kadınların bilgi ve becerileri birbirlerine aktarımına bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarına çok önem verildi, veriliyor. Çok yönlü, zengin bir eğitim çalışması, grev hazırlıklarının ayrılmaz bir parçası oldu. Bunun için 2019’dan beri herkese açık yaz üniversiteleri ve atölye çalışmaları organize ediliyor.

Mimarlar şehir planlarının zenginlerin, büyük tekellerin yaşamını ve işini kolaylaştıracak şekilde yapıldığını; kadınların günlük yaşamına ve güvenliğe uygun olmadığını anlattı. Doğal bilimciler ilaçların erkek metabolizmasına göre üretildiğini anlattı. Beslenme uzmanları yoksul annelerin önce çocuğunu beslediği için kötü beslenmekten kaynaklı hastalıkları anlattı. Pandomimciler, tiyatrocular kapitalizmin sömürüsünü, ataerkil, cinsiyetçi yetiştirme tarzını, evdeki çıkmazları, sıkışmış baskı altındaki yaşamları, şiddeti tacizleri anlattı. Sistemi eleştiren kabareler, hicivleri ile hem güldürdü hem düşündürdü. Eğitimciler cinsiyetçi eğitim sistemini anlattılar alternatif eğitim sistemlerinden bahsettiler. Gönüllü tercümanlar göçmen kadınlar için sözlü ve yazılı çeviri yaptılar. Tarihçiler geçmiş grevleri ve kadınların özgürleşme mücadelesini anlattılar.

Savunma kursları, kürsüde konuşma kursları, tiyatro atölyeleri, edebiyat okuma grupları, örgü ve dikiş-nakış grupları, grev kıyafeti baskı grupları, grafik tasarımcılar, müzik grupları, yürüyüş-güvenlik, diyalogların barışçı geçmesini sağlamak için kontrol grupları, bildiri, sosyal medya grupları, iletişim grupları, teknik donanım grubu, yemek grubu, sağlık grupları vs. Oluşturuldu. Her şey ince ayrıntılarla planlandı.

Ev ev, sokak sokak dolaşıp düzenli aralıklarla bildiriler dağıtıldı. Sokaklarda kadınlarla konuşulup yapılan etkinliklere ve greve davet edildi. Göçmen derneklerinde bilgilendirme toplantıları yapılıp, göçmen kadınların çifte sömürüsüne dikkat çekip, greve katılmaları için cesaretlendirmeye çalışıldı. Sendikalar kadınların yoğun çalıştığı sektörlere ağırlık verdiler ve olağan üstü kadın konferansı düzenlediler. Yayın organlarında greve ağırlık verdiler.

Herkes demokratik bir ortamda, disiplinli bir şekilde aldığı görevi en iyi şekilde canla başla yerine getirmeye çalıştı ve kendi bilgi becerisini, kolektif mücadelenin ortak gücünü ekledi… Sıkı dostluklar, yoldaşlıklar oluştu.

ULUSLARARASI DAYANIŞMA

Uluslararası deneyimlerden faydalanmak, ortak eylemler ve bilgi ve destek alışverişi yapmak için Latin Amerika, Asya ve Afrika’yla bağlantılar kuruldu. Komşu ülkelerdeki kadınların grev deneyimlerini paylaşmak için toplantılar ve konferanslar düzenledi. Disiplin ve özverili çalışma inanılmazdı. Sorunlar ve deneyimler anlatılırken sık sık duygusal anlar yaşanıyor. Kürsüye çıkan çoğunluğu işçi kadınlar, kolektifin gücünden etkileniyorlar gözyaşını tutamıyordu. Aylarca süren hazırlıklar boyunca herkes kendini geliştirdi, dönüştürdü…

2019’da Biel`de 2023’te Fribourg’da ulusal kadın kolektifi grev konferansı düzenlendi. Bölgelerdeki çalışma deneyimleri paylaşıldı. Ortak talepler, sloganlar belirlendi ve manifesto yazıldı. Herkes, her ne şekilde olursa olsun, eylemlere katılmaya davet edildi.

Talepler çok yönlüydü, ücretlerin yükseltilmesi ve çalışma saatlerinin düşürülmesinin yanında, ırkçılığa, her türlü ayrımcılığa, göçmen kadınların çifte sömürülmesine, şiddet ve kadın cinayetlerine karşı gerekli tedbirlerin alınmasına, kadın dostu sosyal güvenlik sigortaları ve kreşleri vs. kapsayan basın bildirisi yayımlandı.

Kadın emeğinin her alanda sömürüldüğünü ve cinsiyetçi ayrımcılığa ve cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldığı konusunda herkes hem fikirdi. Kantonlardaki farklı yasalar ve uygulamalardan dolayı bölgelerdeki talepler birtakım farklılıklar gösterdi.

7 Haziran'da, her iki kadın grevinden bir hafta ülke çapında, önce yüksek tepelerde isyan ateşleri yakıldı. Grevin, uyarı eylemleriyle başlayacağı ilan edildi. Kadınlar kanton parlamentolarının önlerinde, halka halindeki büyük kocaman bir örgüyü birlikte ördüler. Başınıza çorap örüyoruz mesajı verdiler.

2019’DA 2023’E DEĞİŞENLERLE ÖĞRENDİKLERİMİZ

Hem 2019 grevi hem de 2023 grevi bir örgütlenme, bilinçlenme, farkındalık başarısıdır ve kadınların haklı gururudur. Grevlerin arkasından devletin atacağı adımlar reformların içeriği elbette hiç kimseyi tatmin edecek düzeyde değildir ve sistem değişmedikçe olmayacaktır. Kapitalizmin ödün vermede cömert olmadığı tarihsel olarak bilinen bir gerçektir. Grevlerin en büyük kazanımı, birlikten güç doğduğu, ortaya çıkan cesaretin, kararlılığın engel tanıyamayacağı ve tüm bireyselleştirme ve yalnızlaştırma politikalarına rağmen halkın omuz omuza mücadele için bir araya gelmesidir.

Kadın hareketinin etkileri toplumun bütününe yansımaktadır, toplumsal dönüşüme ve tabuların yıkılmasına ve sınıfsal mücadeleye katkıda bulunmaktadır. İsviçre’de normal kabul edilen, tabu olan cinsiyetçi kültür, sıradanlaşan ayrımcılık görünür, açıkça tartışılır hale gelmiştir. Grevden sonraki hafta sonunda gelen ilk iyi haber, iki kantonda asgari ücretin referandumda kabul edilmesidir.

2019’dan sonra marjinal grupların, yancı medyanın, sağcı popülistlerin, kolektifi bölücü saldırıları, halkın çoğunun anlamadığı yeni kavramların ortaya çıkması, Amerika’daki akımlardan kopya edilen ancak İsviçre gerçeğine oturmayan söylemler ve eylemler pek çok tartışmaya, bazı kadınların ve örgütlerin geri çekilmesine neden oldu. Kadın grevinin adının feminist grev olarak değiştirilmek istenmesi ise özellikle pek çok işçi kadının tepkisine neden oldu. Ancak son yıllarda yaşanan Pandemi ve Ukrayna savaşı bahanesiyle artan yoksulluk ve kötü iş koşulları, kadınların yeniden toparlanıp her türlü çatışmaya rağmen birlik olmaya ve daha kararlı mücadele etmeye motive etmiştir.

Ulusal kolektifin 2019 grevindeki ucu açık talepler 2023 grevinde daha netleşmiş ve radikalleşmiştir. Örneğin ödenebilir kreş yerine, ücretsiz kreş, evdeki bakım işlerinin tanınması yerine bu işlerin kamusal hizmete dönüştürülmesi, daha fazla zaman talebi yerine maksimum haftalık çalışma saatinin 35 saat olması gibi. 2023’te sendikalar emekçi kadınların örgütlenmesinde yeterli olmasa da daha fazla çaba harcamıştır.

4 yıl arayla farklı koşullar altında yapılan grevlerden çıkarılacak deneyimler, bundan sonraki mücadelenin yönünü belirleyecek. Daha fazla emekçi kadının yer alması, sendikaların daha güçlü desteği, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm emekçilerin desteğinin alınması mücadeleyi ve kazanımlarını yükseltecektir.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
İsviçre’de 14 Haziran eylemleri üzerine notlar

İsviçre'de 14 Haziran 300 bin kişinin katıldığı genel iş bırakma ve eylem günü ilan edildi, kadınlar...

İsviçre’deki 14 Haziran Kadın Grevi’nin ardında bı...

Bu grev, eşitsizliğin diz boyu olduğu iş yerlerine nasıl yansıdı? İsviçre sendikaları grevi nasıl el...

14 Haziran İsviçre Kadın Grevi: Eşit işe eşit ücre...

1991 yılında kadınların eşit haklar talebiyle İsviçre’de gerçekleştirdiği grevin yıl dönümünde on bi...