Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine Avrupa'dan ve ABD'den tepkiler
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden Cumhurbaşkanlığı Kararı ile çekilmesi, Avrupa'da ve ABD'de tepkiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Kadınlar karara karşı eylemlerini sürdürürken dünyadan da tepkiler yükseliyor. Euronews'in derlemesine göre Avrupalı liderler kararı tepkiyle karşıladı, eleştirdi ve insan haklarında gerileme olarak değerlendirdi. Erdoğan'a kararla ilgili yeniden düşünme çağrıları yapıldı. Uluslararası kadın örgütleri de Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına tepki gösterdi.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine şaşırdığını söyledi. Bachelet karar için, "Geriye atılmış bir adım" dedi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi ise, Ankara'ya İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararından geri dönme çağrısı yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’nin ofisinden yapılan açıklamada “Yüksek Komiser, özellikle eşitsizlik ve kadınlara yönelik cinsiyet temelli şiddetin Türk toplumunda ciddi bir kaygı olduğu düşünüldüğünde, Türkiye’nin kadın haklarını ilerletme çabalarında önemli bir geri adım olan anlaşmadan çekilme kararını şaşkınlıkla karşıladı” denildi. Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin, “kadınlara karşı her tür şiddetle mücadelede önemli bir bölgesel insan hakları sözleşmesi olduğu” vurgulandı. Ayrıca “Bachelet’nin, Türkiye’de insan haklarıyla ilgili kaygılarını, özellikle de sivil alanın daralmasıyla karar alma süreçlerinde anlamlı ve demokratik katılımın azalmasının altını çizdiği” kaydedildi. BBC'nin haberine göre Bachelet'in açıklamasında ayrıca "kadına yönelik şiddeti yok etmekte küresel bir taahhüt ve siyasi irade gerekirken, sözleşmeden çekilmenin dünyaya yanlış bir mesaj gönderdiği" ifadeleri de yer aldı. Açıklamada, Türkiye'ye sözleşmeden çekilme kararını geri alma, Türkiye'deki tüm kadınların güvenliğinin ve haklarının korunmasını garanti altına alması çağrısı yapıldı.

Öte yandan, BM Kadına Karşı Şiddet Özel Raportörü Dubravka Simonoviç de sözleşmeden çekilme kararının "geriye doğru bir adım olduğunu" ve "tehlikeli bir mesaj gönderdiğini" söyledi. Simonoviç, "Karar, kadına karşı şiddettin arttığı bir dönemde, kadınların selameti ve güvenliğinin korunmasını zayıflatıyor ve onları daha da risk altına alıyor" dedi.

ABD

ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına dair açıklama yaptı ve "Türkiye'nin sözleşmeden aniden ve temelsiz yere çekilme kararı derin bir hayal kırıklığı yaratıyor" dedi. ABD Başkanı, Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesini “küresel çapta kadına karşı şiddete son vermeyi amaçlayan hareket için cesaret kırıcı bir geri adım” olarak niteledi. Biden, “Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden aniden ve temelsiz yere çekilme kararı derin bir hayal kırıklığı yaratıyor. Dünya çapında, bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olarak Türkiye'deki kadın cinayetlerindeki artış da dahil, ev içi şiddet vakalarında artışa tanıklık ediyoruz. Ülkelerin, kadınlara karşı şiddete son vermeye bağlılıklarını güçlendirmeleri ve yenilemeleri gerekir, kadınları korumayı ve saldırganlardan hesap sormayı amaçlayan uluslararası sözleşmelerden çekilmeleri değil. Bu, küresel çapta kadına karşı şiddete son vermeyi amaçlayan uluslararası hareket için cesaret kırıcı bir geri adım” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, açıklamasına şöyle devam etti: “Cinsiyet temelli şiddet, dünyanın her bir köşesinde her ülkeye dokunan bir yara. Geçtiğimiz birkaç haftada, Gürcistan'daki trajik cinayetler de dahil, kadınlara karşı korkunç ve gaddarca saldırıların birçok örneğini gördük. Ve günlük olarak cinsiyet temelli şiddettin hayaletinin gölgesinde yaşamanın her yerdeki kadınlara daha geniş anlamda verdiği zararı gördük. Bu hepimizin canını yakıyor ve kadın şiddetten muaf bir şekilde hayatlarını sürdürebildiği toplumlar yaratmak için hepimizin daha fazlasını yapmamız gerekiyor.”

AVRUPA BİRLİĞİ

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'nin kararından dönmesini istedi. Türkiye'nin bu adımla dünyaya tehlikeli bir mesaj verdiğini vurgulayan Borrell, "İstanbul Sözleşmesi dünya genelinde kadınların yasal koruma altına alınmasının güvencesi. Türkiye'nin sözleşmeden çekilme kararına anlam veremiyoruz. Bundan derin bir üzüntü duyuyoruz. Türkiye'yi kararından dönmeye çağırıyoruz" dedi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de "Kadınlar korunmaları için güçlü bir yasal çerçeveyi hak ediyor. İstanbul Sözleşmesi'ni destekliyorum ve imzacı tarafları sözleşmeyi onaylamaya çağırıyorum" dedi.

AVRUPA PARLAMENTOSU

Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor da Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiği haberiyle uyanmanın kendisini dehşete düşürdüğünü yazdı.

Amor, "Bu, görevdeki Türk hükümetinin gerçek yüzü; hukukun üstünlüğünü tamamen gözardı etmek ve insan haklarından geri gidiş. Umarım AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel bunu görebilir" ifadelerini kullandı.

AVRUPA SENDİKALAR BİRLİĞİ (EUTC)

ETUC Türkiye'yi Kadına Yönelik Şiddet Sözleşmesi'nden çekilmeyi yeniden düşünmeye çağırıyor. Avrupa Sendikalar Birliği, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümetin Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden çekilme kararının geriye doğru atılan bir adım olduğundan ciddi endişe duyuyor ve hükümeti bu adımı yeniden gözden geçirmeye, kadınların, kız çocuklarının ve tüm vatandaşlarının insan haklarını koruma taahhüdü politikalarını onaylamaya çağırıyor. ETUC Genel Sekreter Yardımcısı Esther Lynch, “Bu, Türkiye'deki kadınların umut ve haklarına yönelik ağır bir darbedir ve aslında kadınları şiddetten koruyan ve şiddeti önleyen tedbirler ve hizmetlerin kontrolünü azaltıyor" dedi.

İSVİÇRE
UNIA SENDİKASI (UNIA FRAUEN): TÜRKİYE DE İSVİÇRE DE ÇEKİNCE KOYMADAN SÖZLEŞMEYİ UYGULAMALI

Unia Sendikası Kadın Örgütü yayınladığı açıklamayla  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine kararına karşı Türkiye’de yaşayan kız kardeşleriyle dayanışma içerisinde olduklarını duyurdu. İsviçre’de birçok sektörde faaliyet gösteren Unia Sendikasının kadın örgütü Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi‘nden çıkmasına dair kamuoyuna bir açıklamada bulundu. Sendika tarafından yapılan açıklama şöyle: "Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta yaptığı açıklamayla Türkiye’nin hemen geçerli olmak üzere İstanbul Sözleşmesi’nden çıktığını ilan etti. Bu sözleşme kadına karşı uygulanan cinsiyetçiliğe ve cinsel şiddette karşı uluslararası koruma sağlayan ve Erdoğan’ın Başbakan iken 2012 yılında ilk imzacı olarak imzaladığı sözleşmeydi. Bu sözleşmeden çıkış için ise Türkiye’de yürürlükte olan yasaların kadınlara yeteri derecede koruma sağladığı ile gerekçelendirildi. Bu gerekçenin hiç bir inandırıcılığı yok! Sadece 2015 ve 2019 yılları arasında kadın cinayetlerinde %60’lık bir artış yaşandı. İnsan hakları savunucuları son yıllarda zaten Sözleşme'nin pratikte uygulanmadığına dair uyarılarda bulunuyorlardı. Sözleşme'den çıkma kararı bir kez daha otoriter bir yönetim inşası ile erkek egemen sistemin kol kola bir arada olduğunu gözler önüne serdi. Unia Sendikası, Türkiye’deki bütün kadınlarla, hükümetin cinsel ayrımcılığa dayanan politikalarına karşı sokağa çıkan herkesle dayanışma içerisindedir. İstanbul Sözleşmesi tüm ülkelerce kabul edilmeli, yürürlükteki yasalarla uygulanmalıdır.  İsviçre de sözleşmeyi göçmenlere karşı çekince koymadan kabul etmeli ve uygulamalıdır. Erkek egemenliğine, cinsel ve cinsiyet ayrımcılığına dayalı şiddete karşı hep beraber karşı duralım!"


ALMANYA

Almanya'nın pek çok şehrinde Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararını ve Almanya'nın İstanbul Sözleşmesi'nin gerekliliklerini tam olarak yerine getirmemesini protesto eylemleri sürüyor. Takip etmek için TIKLAYIN

ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

Almanya Dışişleri Bakanlığı, bu gelişmenin tüm Avrupa'ya ve Türkiye'deki kadınlara kötü bir sinyal olduğunu kaydetti. Bakanlık karar için "Ne kültür, ne din ne de gelenek kadına yönelik şiddeti görmezden gelmek için bir bahane olur” dedi.

ALMAN KADIN KONSEYİ

Alman Kadın Konseyi Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini kınadı ve Almanya ve Avrupa-Türkiye ilişkilerini etkilemesi çağrısında bulundu. Konsey başkanı Mona Küppers; "İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadın hareketinin kadına yönelik şiddeti tüm çeşitliliğiyle yasadışı hale getirme yönündeki onlarca yıllık çabalarının sonucudur. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi şok edicidir. Ama ne yazık ki şaşırtıcı değildir. Dünya çapında, Avrupa Konseyi'ne üye ülkeler arasında, AB içinde ve Almanya'da da kadın hakları saldırı altındadır. Ancak bunlar pazarlık konusu olamaz” dedi.
Alman Kadın Konseyi'nin açıklamasında; "İstanbul'da Avrupa Konseyi Sözleşmesi 2011 yılında ilk üye devletler tarafından imzalanmış ve 2012 yılında Türkiye bunu onaylayan ilk ülke olmuştur. Ancak yakın geçmişte, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi sözleşmeyi defalarca sorguladı ancak uluslararası herhangi bir tepki gelmedi.Sözleşmenin doğduğu yerde, kararnameyle feshi büyük protestolara neden oluyor. Kadın hakları insan haklarıdır. Bu sosyal fikir birliği açıkça yeniden sorgulanmaktadır. Bir kadın hareketi olarak bunu kabul edemeyiz ve etmeyeceğiz. Dünya Sağlık Örgütü'nün son rakamları, dünya genelinde her üç kadından birinin hayatlarında fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Ayrıca - ve özellikle - genç kadınlar, mevcut veya eski partnerlerinden şiddet görüyor. Korona salgınının aile içi şiddeti şiddetlendirdiği açık" dedi.

Alman Kadın Konseyi, Türkiye kadın hareketi ve Türkiye'deki kadınlarla dayanışma içinde olarak Federal Hükümete sesleniyor:
•    Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin mevcut başkanlığının bir parçası olarak, Türkiye'yi bu adımı tersine çevirmeye çağırmasını istiyoruz. Pişmanlık ifadesi burada yeterli olamaz.
•    AB üçlü başkanlığının şu anki üyesi olarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin, Türkiye ile Almanya ve AB’nin Türkiye ile  ilişkilerini etkileyeceği gibi Türkiye ile göç paktının devamına ilişkin mevcut müzakerelerde de sonuçları olması gerektiğini savunuyoruz.
•    NATO üyesi Türkiye’nin demokratik değerlere olan mesafesinin artması artık göz ardı edilemez.
Sadece Türkiye değil, Polonya ve Macaristan gibi AB üye ülkeleri de tekrar tekrar cinsiyet eşitliğini ve özellikle İstanbul Sözleşmesi'ni sorguluyor. Alman Kadın Konseyi bu nedenle federal hükümete şu çağrıda bulunuyor:
•    AB üye ülkelerin İstanbul Sözleşmesi'ni gecikmeden onaylamasını sağlamak için AB düzeyinde çalışmak. Avrupa Adalet Divanı Başsavcılığının kısa bir süre önce hazırlattığı bilirkişi raporunda bunun yasal olarak mümkün olduğu tespit edildi.
•    AB içinde, AB üyelerinin Erdoğan'ın sözleşmeyi iptalini takip etmemesi sağlanarak
  AB'de antifeminist gelişmeleri önlemek üzere kurulu barajın yıkılmasının önüne geçilmelidir.
•    Cinsiyet eşitliği ve şiddete karşı koruma, ne Avrupa'da ne de dünya çapında müzakereye açılmamalıdır.

ALMAN SENDİKALAR BİRLİĞİ (DGB)

DGB kadınları, Türkiye'de ve dünyada insan haklarını savunan kadınlarla dayanışma içinde olduğunu duyurdu: "Özellikle pandemide, kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik bu uluslararası sözleşmenin tutarlı bir şekilde uygulanması, dünya çapında her zamankinden daha önemli" dedi.

GÖÇMEN KADINLAR DERNEĞİ (GKB)

Almanya Göçmen Kadınlar Birliği yaptığı açıklamada kadına yönelik şiddeti önlemeyi ve şiddetle mücadele etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye’nin çekilme kararını protesto etti. Sözleşmenin feshinin daha önce de birçok kez gündeme getirildiğine ve kadınların sokaklara taşan öfkesiyle geri alındığına değinilen açıklamada "Şimdi milyonlarca kadın bir erkeğin kararının sonuçlarından etkilenecek. Şiddet ve kadın cinayetleri artmaya failler ise cezasız kalmaya devam edecek" denildi. Bu kararın Avrupa ve dünya çapında geniş kapsamlı sonuçları olacağından endişe ettiklerini de dile getirilen açıklamada  "Türkiye'deki kadınlarla dayanışma içindeyiz ve kararı kınıyoruz. İstanbul Sözleşmesi tüm ülkelerde ve Almanya’da herkes için kapsamlı ve koşulsuz uygulamalıdır" denildi. GKB ayrıca İstanbul Sözleşmesi fesih kararının geri çekilmesi, AB ülkelerinde de koşulsuz yaşama geçirilmesi talebiyle hafta içinde değişik şehirlerde eylem çağrıları yaptı.

FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

Fransa Dışişleri Bakanlığı da karardan üzüntü duyduklarını vurglayarak Türkiye'nin anlaşmadan çekilmesinin insan hakları açısından yeni bir gerilemeye işaret olduğunu ifade etti.

İSPANYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI

İspanya'nın Dışişleri Bakanı Arancha González Laya da Twitter hesabı üzerinden karardan duyduğu üzüntüyü belirten bir mesaj paylaştı. Laya mesajında, İstanbul Sözleşmesi'nin "kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmak için temel bir araç" olduğunu söyledi.

  
FİNLANDİYA, İZLANDA, NORVEÇ DIŞİŞLERİ BAKANLIKLARI

Finlandiya, Norveç ve İzlanda Dışişleri Bakanlıklarından da üzüntü mesajları yayınlandı. Finlandiya Dışişleri Bakanlığı mesajında da "Kadına şiddete karşı daha fazla uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Daha az değil…" denildi. Norveç Dışişleri Bakanlığı mesajında ise "İstanbul sözleşmesi kadın ve kızları şiddete karşı ortak çalışma ile korumak konusunda çok kritik. Kadın hakları insan haklarıdır" denildi.

POLONYA
POLONYA ULUSAL KADIN GREVİ (OGÓLNOPOLSKİ STRAJK KOBİET)

Polonya Ulusal Kadın Grevi Türkiye'nin de Polonya gibi İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi kararı üzerine Türkiyeli kadınlarla dayanışma mesajı yayınladı: "Tüm kalbimiz sizlerle, Türkiye vatandaşlarıyla dayanışma içinde. Biz de kendi ülkemizin küçük düşürme ve ihanet girişimleriyle karşı karşıyayız. Bizler de her gün insan hakları ve özgürlükleri için mücadele ediyoruz" dedi.



Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
DİSK: İstanbul Sözleşmesi için omuz omuza mücadele...

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine te...

İl il, gün gün eylem planı | İstanbul Sözleşmesi i...

Hafta boyu İstanbul ve İzmir'in pek çok noktasında ve başka illerde alanlara çıkacak olan kadınlar,...

İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz çünkü...

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedildiği açıklanan İstanbul Sözleşmesi nedir? Kadın...