Halı saha maçlarımızı ilk yapmaya başladığımızda sürekliliği sağlayamayacağımızı düşünenlere, yıllardır halı sahada yükselttiğimiz gücümüzle, saygı göstermeyi öğrettik.

Bahar geldi, diyet mevsimi de başladı. Mikrofonumuzu kadınlara uzattık, diyet programlarını ve programa uyup uymadıklarını sorduk. Diyet meselesini "damdan düşenlerden" dinleyin...

Kadın işçiler asgari ücrete yapılan zamma şaşkın değil. ‘Jest yapacağız’ diyen Cumhurbaşkanına da, ‘işvereni de düşünmeliyiz’ diyen bakana da, göstermelik tepkiler veren sendikacılara da öfkeliler.

Denizli’den kadınlar halı sahadan 25 Kasım’da dayanışma çağrısı yaptı. Kadınlar tüm Denizlili kadınları yürüyüş için buluşma noktasına çağırdı.

Romanların, Roman olmayanların birlikte yaşadığı Kuştepe kadınlar için Trumptower’ın gösterişi arkasındaki yoksulluğu, acıyı, kimsesizliği, elden hiçbir şey gelmemeyi temsil ediyor.

Sağlık iş kolundaki yetki tespit süreci devam ederken bu alanda çalışan kadın sağlık işçileri ile hem yetkili sendika hakkındaki görüşlerini hem de nasıl bir sendika olması gerektiğini konuştuk.

Müftülere nikah yetkisi verilmesini okurlarımız çevresindekilerle konuşup tartışıyor. Genellikle içeriğinin bilinmemesinin altı çiziliyor.

'Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Adalet terazisi, kadını da eşit tartsın istiyoruz. Nitekim, adalet terazisini elinde tutan heykel de bir kadın değil mi?'

Öğrencilere bir öğün sağlıklı yemek vermeyi Mecliste konuşmayı bile reddeden yüce devletin yürütme örgütü sağlıklı beslenme diye tutturmuştur. Sağlıklı da sağlıklı.

16 yaşında evlenen ev işçisi Güneş’in hayattan en önemli beklentisi kimseye muhtaç olmadan yaşamak, çocuklarına iyi bir gelecek sunmak...

Yoksulluk dolu yaşamı mücadeleyle geçmiş bir kadın Mihri. Şimdi o mücadeleyi çalıştığı deri fabrikasındaki tüm işçilerin sendikalaşması için veriyor.

Dışarı gezmelerinden feragat edip ev ziyaretlerine giderken birbirine patates soğan alan kadınlar... Bu dayanışmayı sermaye düzenine karşı bir mücadeleye de çevirebilir pekâla.

Küçük yaşında hayatın zorluklarıyla karşılaşan Rosa, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile tanıştıktan sonra yaşamının bambaşka bir yola nasıl evrildiğini anlatıyor…

Maden işçisi eşlerinin kaderi hep böyle mi olacak peki? Birileri çıkıp “kader, fıtrat” dediğinde hep boyun mu eğilecek bu düzene?

Kanımca en önemli sorunumuz hemşireliğin kimlik problemi. Halen bir ara eleman işi yapıyor olmamız. Yeri gelir hemşire, yeri gelir sekreter, yeri gelir teknisyen....

Aşure dağıtan tüm kadınların yüzünde hep aynı gülümseyiş var. Bazen birbirimize selam dahi veremeden geçtiğimiz yollardan, bu kez paylaşmayı yeniden hatırlatarak geçmek gülümsetiyor kadınları.

Sendikalar işyerlerini dert etmeyince, işyerinde yaşanan sorunlardan, kadınların taleplerinden bihaber genel-geçer açıklamalarla, kendi söyleyeceği sözün söylenmesini dert ederek geçiştiriyorlar.

Metal işçisi bir kadından yoksulluğun özeti: ‘Artık eşin dostun en mutlu günlerini görmeye çekinir olduk. Düğüne, ev ziyaretine, çocuk görmeye gitmek için bir sonraki maaşı bekliyoruz.’

Pandemi döneminde salgını önlemek yerine yine kıdem tazminatını fona devretme planları yapan iktidara metal işçisi kadınların tepkisi: ‘Kıdem tazminatının üstüne konmasına izin vermeyiz.’

Kadınlar, çalışma yaşamında türlü eşitsizlikle karşılaşıyor. Bu eşitsizlikler, sosyal güvenlik sisteminde daha da çoğalıyor.

Editörden