'Eyvallahı olmayan kadın' ile 'her şeye boyun eğmek zorunda olan kadın' neden ortak hareket etmeli?
‘Patronlar fabrikayı kapatacağını söylediği halde teknolojisini yenilemeye devam ediyor. Kriz var diye işçi atıyor ama yerlerine daha düşük ücretle yenilerini alıyor.’
Denizlili kadınlar hayatın her alanında var olduklarını göstermek için 8 Mart öncesi futbol maçı yaptı.
Filmde, insanı acı acı gülümseten, insanlığından utandıran, umut dolu beklentilerden derin umutsuzluklara savuran, güldüren, öfkelendiren, tedirgin eden, harika sahneler var.
Malatya’da aile sağlığı merkezlerinde çalışan bir grup sağlık emekçisi kadınla aile hekimliği sistemi üzerinde konuştuk. Hani derler ya bir dokun bin ah işit diye, aynı o şekilde bin ah işittik.
50 yıl önceki, kadınların erkeklerle satranç oynayamayacağı, matematikte 4 işlemden öte gidemeyeceği fikirlerinin benzerleri bunlar.
Devlet hastanelerinden randevu bulmak neredeyse imkansız. Maalesef özelde doğum yapmak zorunda kaldım, zaten buna mecbur bırakıyorlar. Aldığım doğum parası, özel hastanenin ücretini bile karşılamadı.
Dergimizin geçen sayısında kadınlarla Bergen filmine giden Ayşe, film sonunda bizimkilere tanıdık avukat soruyordu, aranan avukat bulundu, kadın dayanışması korundu…
Oppo işçisi bir kadın, evliliği boyunca gördüğü şiddetten kurtulma aşamasında Oppo’dan işten atılma sürecinin yaşamını nasıl etkilediğini anlatıyor.
Cumhurbaşkanı kronik hastalara ‘sokağa çıkmayın’ diyor ama insanların ihtiyaçları nasıl karşılanacak açıklamıyor. Endişeliyim. Devlet az da olsa bir destek sunsa ben de evde kal çağrısına uyarım.
‘Serviste ısınmaya çalışırken gene taktık parmağı montun delik cebine. Yama tutar cinsten de değil artık. Ne zamandan beri mi? Asgari ücret görüşmelerinden bu yana.’
'Koca koca adamlar işi gücü bırakmış, insanlar evlensin diye kolları sıvamış. Bir de üstüne üç çocuk yapın diyorlar sanki ev ödevi verir gibi.'
Aynı iş merkezinde ama farklı firmada çalışan arkadaşım Sibel öğle arası koşarak geldi: ‘Kızzzz! Borsa düşmüş, niye düştü?’ Borsada az biraz parası var da. Başladım anlatmaya...
Emzirme odası açılması için işyerinde 100-150 arası kadın işçi gerekir. Sayı 150’den fazla ise hem emzirme odası hem kreş işlevini görecek yurt açılmak zorundadır.
'Bizden toplanan vergiler bizim çocuklarımız için kullanılmak zorunda, devletin başkalarına her türlü desteği yaparken çocuklarımıza nasıl bütçe ayırmaz?'
Faşizme doğru yol alınan dönemlerde LGBTİ’lere karşı aile mefhumu argümanı da sıfırdan yeni görüşler şeklinde üretilmez, var olan sağ burjuva argümanları en uç noktalarına götürülür.
8 Mart dolayısıyla yaptıkları etkinlikle buluştu Alibeyköy'den kadınlar. 8 Mart'taki sözlerini, taleplerini referandum çalışmalarına taşıdı.
KONVEYÖR fabrikasından kadın işçiler anlatıyor: Eşitsizlik, düşük ücret, güvencesizlik... “Aileyiz” denilen yerde, milyonluk kârlara karşı işçiler açlık sınırında yaşamaya zorlanıyor.
‘Ben bu satırları yazarken kim bilir kimler, neleri dava ediniyor? Birileri yangın yönetmeliklerini, birileri ruhsat şartlarını, birileri görev tanımlarının gerektirdiği mahkumiyetleri...’
Kapitalist barbarlığa, aile, devlet, tarikat iş birliğiyle hayatlarımızı karartan ittifaka karşı emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın günlerine olan umudumuzu daha da büyüteceğimiz bir 8 Mart’a!
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN






















